Blog
Müstehcen Bir Yazıt İçeren Mezarda Birden Fazla Kişi Varmış
Müstehcen Bir Yazıt İçeren Mezarda Birden Fazla Kişi Varmış
Yazar: Yaren Kırdök
Bilim insanlarının yeni keşfine göre yaklaşık 3.000 yıl önceye tarihlenen bir Antik Yunan kremasyon mezarı, beklenenden daha kalabalıktı. Mezarda tek bir kişinin -bir çocuğun- yattığı düşünülüyordu fakat mezardaki kemiklere yapılan yeni analiz, mezarda en az üç yetişkinin kalıntılarının yer aldığını ortaya çıkardı.
Bu, süregelen bir gizemi açıklamaya yardımcı olabilir: bir çocuğun mezarında bulunması anormal olan, üstünde müstehcen bir yazıt yer alan bir kadehin varlığı.
“Nestor’un Kadehi” olarak adlandırılan pişmiş toprak kap, sonunda bu kadehten içen kişinin güzellik ve aşk tanrıçası Aphrodite’e tutkuyla vurulacağına dair bir vaat bulunan üç satırlık bir övünmeyi barındırıyor. Uzmanlar uzun bir süre boyunca böyle bir mesajın bir çocuk mezarında ne işinin olabileceğini çözmeye çalıştılar; bilim insanlarının yeni çalışmada sundukları son buluntular, bu durumu açıklamaya yardım edebilir.
İtalya’daki Padua Üniversitesi Kültürel Miras Bölümü’nde doktora sonrası araştırmacı olan, çalışmanın başyazarı Melania Gigante, “Çözülmemiş bir vakayı yeniden ele aldığımızı söyleyebiliriz.” diyor.
Mezar, İtalya’nın Ischia adlı adasında yer alan bir Antik Yunan şehri ve nekropolünün bir parçası. Nekropol MÖ 8. yüzyıla tarihleniyor; arkeologlar burada, 1952 ve 1982 yılları arasında yaklaşık 1.300 adet mezarı kazdılar. Bu mezarlardan biri olan ve “Kremasyon 168” olarak tanımlanan mezar; içinde keşfedilen, şarap içmek için kullanılan (Bu amaçla kullanılan kaplara “kotyle” de deniyor.”) ve üstünde bir yazıt olan kap dolayısıyla daha çok “Nestor’un Kadehi’nin Mezarı” olarak biliniyor. Çalışma yazarlarının 6 Ekim’dePLOS Oneadlı dergide belirttiklerine göre kap, Yunanca yazımın günümüze ulaşan en eski örneklerinden birini barındırıyor.
Homeros, epik Yunan şiiri “İlyada”da yalnızca sahibi Kahraman Nestor tarafından kaldırılabilecek güzel bir altın kadeh tasvir etmişti. Dönemin efsanelerine göre maceracılar, kadehin derinliklerinden gelen kuvvetlendirici bir içecek içerlerdi. Bununla karşılaştırıldığında Mezar 168’de bulunan toprak kap, sıradan bir kadeh gibi görünüyor. Fakat Rhode Island’ın Providence adlı şehrinde yer alan Brown Üniversitesi Joukowsky Arkeoloji ve Antik Dünya Enstitüsü’ne göre kabın üzerindeki yazıt, Nestor’un efsanevi kadehini işaret ederek bu durumun aksini gösteriyor.
Yunan alfabesi ile yazılmış üç satırlık metin, kap üzerine Homeros’un şiirlerine gönderme olduğu düşünülen altı ayaklı dize -yunan ve latin destanlarında kullanılan bir dize ölçüsü- ile yazılmış. Enstitü’ye göre metin, şunları söylüyor: “Ben Nestor’un kadehiyim, benden içmek iyidir. Bu kadehin içindekini tamamen içen kimseyi güzel taçlı Aphrodite’in aşkı yakalar.”
Mezarda 195 adet kemik parçası vardı ve araştırmacılar yüzeylerdeki ve iç dokulardaki detayları mikroskopi tekniğini kullanarak incelediler; 175 parçadan kesin sonuçlar elde ettiler. Kemiklerin yalnızca 130’unun insan kemiği olduğunu, 45 kemik parçasının ise hayvanlara ait olduğunu tespit ettiler. Bu kemiklerden bazıları muhtemelen koyunlara, diğerleri ise köpeklere ve kuşlara aitti fakat parçalar o kadar ufalanmıştı ki bilim insanları parçaların büyük bir kısmını kesin bir şekilde tanımlayamadılar.
Bilim insanları insan kemiklerine -daha çok kollar ve bacaklara ait büyük kemik parçalarına- baktıklarında kemik dokusu kendini zaman içinde yenilerken ortaya çıkan oluşumları incelediler. Numunelerdeki bu oluşumların yoğunluklarını karşılaştırdıklarında parçaların üç farklı bireye ait olduğunu fark ettiler. Ayrıca kemikler, bu bireylerin büyümelerini tamamlamış yetişkinler olduğunu gösteriyordu; bireylerin kaç yaşında olduklarını ya da birbirleri ile akraba olup olmadıklarını tespit etmek mümkün değilken buluntular, mezarın içinde bir çocuğun yer aldığı ihtimalini saf dışı bıraktı.
“Numunelerin çok fazla ufalanmış olması ve ateşin işin içine girmesi maalesef ki daha fazla şey ortaya çıkarmamızı engelliyor.” diyor Gigante.
Çalışmaya göre insan ve hayvan kalıntıları benzer yanık izleri gösteriyor; bu, bunların birlikte ya da aynı yöntem kullanılarak yakıldığını gösteriyor. Mezardaki hayvanlar ölüler için sunulan birer yiyecek ya da öbür dünyaya yolculukta birer refakatçi niteliği taşıyor olabilir.
Gigante, “Hala Pithekoussai hakkında keşfedilecek ne kadar çok şey olduğuna dair bir başka kanıta ulaşmak beni şaşırtmadı.” diyor. “Bu çalışma yalnız ‘Nestor’un Kadehi’nin Mezarı’nın değil, aynı zamandaMagna Graecia’nın (Büyük Yunanistan) şafağındaki gelenekler ve cenaze uygulamalarının da daha eksiksiz yorumlanmasının yalnızca ilk adımını oluşturuyor.”
Live Science. 6 Ekim 2021.
Makale: Gigante, M., Nava, A., Paine, R. R., Fiore, I., Alhaique, F., Esposito, C. M., … & Bondioli, L. (2021).Who was buried with Nestor’s Cup? Macroscopic and microscopic analyses of the cremated remains from Tomb 168 (second half of the 8th century BCE, Pithekoussai, Ischia Island,Italy).PloS one,16(10), e0257368.
www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >