Blog
Nikomedya arkeoloji kazılarıdan konforlu yaşam çıktı
Nikomedya arkeoloji kazılarıdan konforlu yaşam çıktı
Orhan Gazi ve Kocaeli Tarihi – Kültürü Sempozyumu’nda Nikomedya Batı Nekropolü arkeoloji kazılarınde çıkan bulgularla ilgili bilgiler aktarıldı.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlendiği Uluslararası Orhan Gazi ve Kocaeli Tarihi – Kültürü Sempozyumu’nda 2017 Nisan ayında İSU Genel Müdürlüğü’nün ek yapılar ve sosyal tesis bina inşaatı temel kazısında ortaya çıkan Nikomedya Batı Nekropolü ele alındı.
Arkeolojik kazılar sonucunda elde edilen bulgular, Kocaeli’nin 2. Ve 4. Yüzyıllarda dünyanın yaşam standartları açısından en özel kentlerinden biri olduğunu ortaya koydu. Mezarlardan çıkan iskeletler üzerinde yapılan araştırmalarda bu dönemde İzmit’te yaşayan Nikomedyalıların konforlu bir hayat sürdükleri ve uzun yaşadıkları görüldü. Buna bağlı olarak yine bu dönemde insanların belediyecilik ve sağlık hizmetlerine sahip olduğu belirlendi.
2. 4. YÜZYILDA BELEDİYE BAŞKANI OLAN KENT
Matrakçı Salonda gerçekleştirilen 8. Oturumun tamamı Nikomedya Batı Nekropolü’ne ayrıldı. Doç. Dr. Şengül Aydıgün başkanlığındaki oturumda, ilk sunumu Kocaeli Müze Müdürü Rıdvan Gölcük yaptı. Gölcük, çalışmalarda beş adet lahit ve lahitlerin arka¬sında taş ve tuğla örgülü bir duvar sırası ortaya çıkarıldığını ifade etti. Gölcük, kazının önemine değinerek, “Bugüne kadar en fazla Nikomedyalı ile tanıştığımız arkeoloji kazısı bu oldu. En fazla yerinde bulunan kiremit mezara ulaştık. İki tane belediye başkanı ile tanıştık. Semt isimlerine ulaştık. Nikomedya’nın en özel alanı ile karşı karşıyayız” dedi.
İMPARATOR KORUMASININ MEZARI BULUNDU
Öte yandan sunumlarda tarihte bilinen tek imparator korumasına ait mezarın yine bu kazılarda gün ışığına çıktığı belirtildi. Kocaeli Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, İzmit’i Roma başkenti yapan imparator Diocletianus’un muhafızının lahit mezarına gerçekleştirilen kazılar sonucunda ulaşıldığını ifade etti.
NİKOMEDİA BATI NEKROPOLÜNDEKİ ARKEOLOJİ KAZILARI
Sunumda Prof. Dr.Osman Celbi, Nikomedya Batı Nekropülündeki mezarların kimlere ait olduğu yönünde bilgi verdi. Mezarlar açılırken birebir gözlem yapma şansı yakaladıklarını anlatan Prof.Dr. Osman Celbiş tıpkı bir olay yeri inceleme ekibi gibi çalıştıklarını anlattı. Batı Nekropülünde tekli gömülerin çoğunlukta olduğunu söyleyen Celbiş, mezlarlardan çıkan kemiklerin değerlendirildiğini anlattı. Kemiklerin yüzde doksan dokuzunun insana ait olduğu ifade edilen sunumda, mezarlarda 16 erkek, 15 kadın ve 12 çocuk tespit edildiği söylendi. Prof. Dr. Osman Celbiş yapılan ölçümler neticesinde mezar alanında kaç farklı kişinin bulunduğu, bu kişilerin cins ve yaş dağılımları tespit edilerek incelenen zamana ait kişilerin ya¬şayışları genel sağlık durumu, beslenme ve ekonomik hayata dair izleri ile ilgili de bilgi aktardı.
ANTİK KOCAELİLİLER KONFORLU HAYAT SÜRÜYORDU
Bu araştırmalar sonucunda 2.ve 4. Yüzyıllarda İzmit’te hayat standartlarının oldukça yüksek olduğu ortaya çıktı. Prof. Dr. Osman Celbiş iskeletler üzerinde yapılan çalışmada insanların yaşam sürelerinin uzun olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Toplumda sağlıklı bir yaşam sürüldüğünü kaydeden akademisyen, bu kapsamda sağlık hizmetinin verildiğinin anlaşıldığını ifade etti.
TOPRAKLAŞMIŞ 38 HAFTALIK BEBEK CESEDİ ÇIKTI
Prof. Dr. Celbiş kazılar sırasında 38 haftalık bebek cesedi bulunduğunu adeta toprak haline gelen cesedin özel çaba harcanarak çıkartıldığını kaydetti.
LAHİTLER ÜZERİNDEKİ YAZILAR
Oturumda Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Sami Öztürk, “Nikomedeia Batı Nekropolü Lahit Yazıları” başlığında yaptığı sunumda lahitler üzerindeki yazılar ve renklerin anlamları hakkında bilgi aktardı.
Tarih öğrencileri tarafından ilgiyle izlenen oturumda ayrıca; Kocaeli Müze Müdürlüğü’nden Kemal Çibuk, “Nicomedia Batı Nekropolü Küçük Buluntuları” İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvar Müdürlüğü’nden Onur Çoban, “Nicomedia Batı Nekropolü Eserleri Restorasyon ve Konservasyon Çalışmaları ve İSU Üst yapı kontrolü ve mimar Kamuran Baltalıoğlu da nekropolün korunmasına yönelik yapılan çalışmaları aktardı. Çlışmaya rahatlık sağlaması amacıyla istinat duvarlarının yapıldığını ifade eden Baltalıoğlu, halkın alanı daha yakından görmesi için doğal taşlarla yürüme yolları ve travers merdivenler yapıldığını anlattı.
arkeolojikhaber
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >