Blog

Eki22

Orta Asya, İnsan Ataları için Kilit Bir Bölgeydi

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  HomininOrta AsyaÖzbekistanPaleolitikPleistosen



Orta Asya, İnsan Ataları için Kilit Bir Bölgeydi

Dört kıtaya yayılan kurumlardan disiplinler arası bir bilim insanı ekibi, Orta Asya ovalarındaki erken hominin aktivitesine ilişkin sınırlı bilgiyi genişletmek için yola çıktı.

www.arkeofili.com

Yeni bir çalışmada, Orta Asya’nın iç kısmı, Asya’daki en erken hominin göçlerinden bazıları için kilit bir rota olarak tanımlandı.


Çalışmanın bulguları, Orta Asya’nın bozkır, yarı kurak ve çöl bölgelerinin bir zamanlar homininler ve onların Avrasya’ya yayılması için elverişli ortamlar olduğunu gösteriyor.

Dört kıtaya yayılan kurumlardan disiplinler arası bir bilim insanı ekibi, Orta Asya ovalarındaki erken hominin aktivitesine ilişkin sınırlı bilgiyi genişletmek için yola çıktı.

Araştırmanın yazarlarından Dr. Finestone, “Orta Asya, Afrika’dan ve Asya’dan hominin yayılımlarında önemli rol oynayan birkaç bölgeyi birbirine bağlıyor.” diyor.

“Yine de Orta Asya’da erken iskanı hakkında nispeten az şey biliyoruz. Arkeolojik malzemenin çoğu tarihlendirilmemiş ve ayrıntılı paleoiklim kayıtları az. Bu da o bölgedeki erken hominin yayılımını ve yerleşim dinamiklerini anlamayı zorlaştırıyor.”

Ekip, Orta Asya’daki Pleistosen dönemden (yaklaşık 2.58 milyon yıl öncesinden 11.700 yıl öncesine kadar) paleoiklimsel ve arkeolojik verileri derledi ve analiz etti. Bu çalışma, Paleolitik taş aletlerden oluşan bir veri seti oluşturmayı ve Güney Özbekistan’da bir mağarada (bir dikit) oluşan bir maden yatağını analiz etmeyi içeriyordu.

Alet yapımı ve alet modifikasyonu, insanın yeni ortamlara geçme ve çevresel zorlukların üstesinden gelme yeteneğinin anahtarı niteliğini taşıyor. Eski homininler çeşitli bölgelere yayılırken aletlerini de beraberlerinde taşıdılar.

Araştırmacılar, yaklaşık 400.000 yıl önce Deniz İzotop Aşaması 11’in (MIS 12 ve MIS 10 buzulları arasındaki sıcak bir dönem) sonunda oluşan dikitlere yansıyan çevresel koşulları ve taş aletlerin yerini incelediler.

Özbekistan Bilimler Akademisi’nden Dr. Maksudov, Orta Asya’daki Alt Paleolitik (Paleolitik taş aletlerin en eski bölümü) oluşumlarının çoğunluğunun tarihleme ve çevresel yeniden yapılanma için güvenilir bir bağlamdan yoksun olduğu için bölgenin en eski alet üreticileri hakkında nispeten az şey bilindiğini söylüyor.

“Orta Asya’nın erken yayılımlar için potansiyel önemine rağmen, bu geniş ve çeşitli arazide Alt Paleolitik hakkında bilgimiz sınırlı.”

Araştırmanın kıdemli yazarlarından Profesör Petraglia, “Orta Asya’daki Paleolitik bulgularla ilgili verileri derledik ve türünün en büyük veri seti olan 132 Paleolitik bölgeden oluşan bir veri seti oluşturduk.” diyor.

“Bu, bu sitelerin dağılımını, Orta Pleistosen’den Güney Özbekistan’daki hidrolojik değişikliklerin yeni bir yüksek çözünürlüklü speleothem tabanlı çoklu vekil kaydı bağlamında değerlendirmemize izin verdi.”

Dikit temelli analizi yöneten Profesör Breitenbach, “Mağara yatakları, oluşumları sırasında çevre koşullarının inanılmaz arşivleridir. Dikitlerden elde edilen jeokimyasal verileri kullanarak, nem mevcudiyetindeki mevsimsel ve bin yıllık ölçekli değişiklikler ve yağmur ve kar yağışını yöneten iklim dinamikleri hakkında bilgi ediniyoruz. Çalışmamız, yerel ve bölgesel koşulların basit uzun vadeli eğilimleri takip etmediğini, ancak oldukça değişken olduğunu gösteriyorum.” diyor.

Dr. Finestone, “Orta Asya’nın, buzullar arası sıcak evrelerin, Hazar Denizi’nin sürekli olarak yüksek su seviyeleri yaşadığı dönemlerle denk geldiği ve bunun sonucunda kurak bölgelerde daha fazla nem mevcudiyeti ve daha ılıman koşullar ile sonuçlandığı zamanın, Paleolitik alet üreticileri için uygun bir yaşam alanı olduğunu savunuyoruz. Taş alet toplulukları da bunu destekliyor.” diyor.

Periyodik olarak daha sıcak ve yağışlı dönemlerde, kurak Orta Asya’nın yerel ortamı elverişli bir yaşam alanı olabilir ve iki yüzeyli (her iki tarafı da işlenmiş taş aletler) üreten Alt Paleolitik alet yapımcılarının uğrak yeri oldu.

Dr. Finestone, “Arkeoloji ile paleoiklim modelleri arasında köprü kuran disiplinler arası çalışma, insanın kökenini anlamak için giderek daha gerekli hale geliyor. Gelecekte, bu çalışmada oluşturulan veritabanları, hominin yayılımları bağlamı hakkında sorular sormamıza izin vermeye devam edecek.” diyor.


Cleveland Museum of Natural History. 22 Ekim 2022.

Makale: Emma M. Finestone et al. (2022).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için