Blog
Orta Çağ Rahipleri Parazitlerle Boğuşuyordu
Araştırmacılar, manastırdan 19 keşişi ve All Saints mezarlığından 25 yerliyi test etti.
Yağmur Karagülleoğlu - www.arkeofili.com
Yapılan araştırma, Orta Çağ keşişlerinin bağırsak kurtlarına sahip olma olasılığının, köylülerden iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Cambridge Arkeoloji Birimi’nden arkeologlar, Cambridge’in merkezindeki eski Augustinian manastırının arazisine gömülmüş keşişlerin kalıntılarını kazıyorlar. C: Cambridge Arkeoloji Birimi.
Orta Çağ Cambridge kalıntılarının yeni bir analizi, yerel Augustinian rahiplerinin bağırsak paraziti tarafından enfekte olma olasılığının şehrin genel nüfusuna istinaden neredeyse iki kat fazla olduğunu gösteriyor.
Bu durum oldukça sıradışı, çünkü, dönemin çoğu sıradan çalışan insanların evlerinden farklı olarak, Augustinian manastırında tuvalet blokları ve el yıkama tesisleri vardı.
Cambridge Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden araştırmacılar, parazit enfeksiyonundaki sayısal farkın, keşişlerin kendi dışkılarıyla keşiş bahçelerinde mahsulleri gübrelemelerine veya insan veya domuz dışkısı içeren gübre satın almalarına bağlı olabileceğini söylüyor.
Yapılan çalışma, aynı Orta Çağ topluluğundan farklı yaşam tarzları yaşayan insanlarda parazit yaygınlığını karşılaştıran ilk çalışma ve bu nedenle enfeksiyon riskleri sanılandan farklı olabilir.
Orta Çağ Cambridge nüfusu, tüccarlar, zanaatkarlar, işçiler, çiftçiler ve erken üniversitedeki personel ve öğrencilerle birlikte çeşitli büyük Hıristiyan tarikatlarının manastırları, rahipleri ve manastır sakinlerinden oluşuyordu.
Cambridge arkeologları, Castle bölge kilisesinin yanındaki All Saints’in eski mezarlığından ve bir zamanlar şehirdeki Augustinian Manastırı’nın bulunduğu araziden elde ettikleri yetişkin kalıntılarının pelvislerinin çevresinden alınan toprak örneklerini inceledi.
Bölge kilisesi mezarlarının çoğu 12. ila 14. yüzyıldan kalmaydı ve defnedilenler öncelikle tarım işçileri olmak üzere daha düşük bir sosyo-ekonomik statüye sahip kişilerdi.
Cambridge’deki Augustinian manastırı, İngiltere ve Avrupa’nın dört bir yanından din adamlarının el yazmalarını okumak için geldiği, ‘studium generale’ olarak bilinen uluslararası bir çalışma eviydi. 1280’lerde kuruldu ve VIII. Henry’nin Roma Kilisesi’nden ayrılmasının bir parçası olarak kapatılmak veya yıkılmak gibi çoğu İngiliz manastırının kaderini yaşamadan 1538’e kadar varlığını sürdürdü.
Mikroskoptan bakıldığında, ortaçağ Cambridge’den bir keşişin pelvisinin etrafındaki toprakta bulunan yuvarlak kurt yumurtası. C: Tianyi Wang
Araştırmacılar, manastırdan 19 keşişi ve All Saints mezarlığından 25 yerliyi test etti. Keşişlerin 11’inin (yüzde 58) kurtlar tarafından enfekte olduğunu, genel kasaba halkının ise sadece sekizinin (yüzde 32) enfekte olduğunu belirledi.
Araştırmacılar, bu oranların muhtemelen minimum olduğunu ve gerçek enfeksiyon sayısının daha yüksek olması gerektiğini ileri sürüyorlar. Pelvik tortudaki bazı kurt yumurtalarının zamanla mantarlar ve böcekler tarafından yok edilmiş olabileceğini söylüyorlar.
Kasaba halkı arasında parazitlerin yüzde 32 yaygınlığı, diğer Avrupa ülkelerindeki Orta Çağ ölü gömme araştırmaları ile uyumlu. Bu da, bunun özellikle düşük olmadığını, aksine manastırdaki enfeksiyon oranlarının oldukça yüksek olduğunu düşündürüyor.
Cambridge Arkeoloji Bölümü’nden çalışmanın baş yazarı Dr. Piers Mitchell, “Orta Çağ Cambridge rahipleri parazitlerle dolu görünüyor. Bu, aynı Orta Çağ kasabasında farklı yaşam tarzlarını takip eden insanlarda parazitlerin ne kadar yaygın olduğunu bulmaya çalışan ilk çalışma.” diyor.
Parazit yumurtalarını tespit etmek için mikroskopi yapan Cambridge araştırmacısı Tianyi Wang, “Yuvarlak kurt en yaygın enfeksiyondu, ancak kamçılı kurt enfeksiyonu için de kanıt bulduk. Bunların ikisi de kötü temizlik nedeniyle yayılıyor.” diyor.
Orta Çağ kasabalarındaki standart temizlik, lağım tuvaletine dayanıyordu: bunlar dışkı ve evsel atıklar için kullanılan zemindeki deliklerdi. Bununla birlikte, manastırlarda, akan su sistemleri ortak bir özellikti, tuvaletleri temizlemek de buna dahildi. Ancak bu, yalnızca kısmen kazılmış olan Cambridge sahasında henüz doğrulanmadı.
Kasabadan zengin insanlar oraya gömülmek için para ödeyebileceğinden, Augustinian manastırlarına gömülen tüm insanlar aslında din adamları değildi. Ancak ekip, kıyafetlerinin kalıntılarından hangi mezarların keşişlere ait olduğunu belirleyebildi.
Cambridge Arkeoloji Birimi’nden araştırmanın ortak yazarı Craig Cessford, “Keşişler, düzenin standart kıyafetleri olarak giydikleri kemerleri takarak gömüldü ve metal tokaları kazı sırasında görebiliyorduk.” diyor.
Yuvarlak kurt ve kamçılı kurt, yetersiz temizlik nedeniyle yayıldıkça araştırmacılar, keşişler ve genel nüfus arasındaki enfeksiyon oranlarındaki farkın, her bir grubun insan atıklarıyla nasıl başa çıktığına bağlı olması gerektiğini savunuyorlar.
Mitchell, “Bir olasılık, keşişlerin sebze bahçelerini Orta Çağ’da pek de olağandışı olmayan şekilde insan dışkısı ile gübrelemiş olmaları ve bu, tekrar tekrar enfeksiyona yol açmış olabilir.” diyor.
Orta Çağ kayıtları, Cambridge sakinlerinin yuvarlak kurt ve kamçılı kurt gibi parazitleri nasıl anladıklarını ortaya koyuyor. Cambridge’de 1361’de ölen bir tıp doktoru olan John Stockton, Peterhouse kolejine De Lumbricis (“Kurtlar Üzerine”) hakkında bir bölüm içeren el yazması eser bıraktı.
John Stockton, bağırsak kurtlarının çeşitli balgam türlerinin fazlalığından oluştuğuna dikkat çekiyor: “Aşırı tuz balgamından uzun yuvarlak kurtlar, ekşi balgamdan kısa yuvarlak kurtlar, doğal veya tatlı balgamdan ise kısa ve geniş kurtlar oluşur.”
Bu metinaloe ve pelinotu gibi “acı şifalı bitkiler” reçete ediyor, ancak ilacın mideye inmesine yardımcı olmak için bal veya diğer tatlı şeylerle kaplanmalarını öneriyor.
University of Cambridge. 19 Ağustos 2022.
Makale: Wang, T., Cessford, C., Dittmar, J. M., Inskip, S., Jones, P. M., & Mitchell, P. D. (2022).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >