Blog
Ortaçağ’daki Kadın Papa Efsanesi Gerçek Olabilir
Ortaçağ’daki Kadın Papa Efsanesi Gerçek Olabilir
Ortaçağ efsaneleri, Papa Joan’ın ilk ve tek kadın papa olduğunu iddia ediyor. Şimdi ise antik gümüş sikkeler yapılan analizler, bu kadının gerçekten yaşadığını gösteriyor.
Bu minyatür sanat, bir kilise töreni sırasında yeni doğurmuş olan Papa Joan’ı gösteriyor. C: The New York Public Library
Orta Çağ efsanelerine göre, dokuzuncu yüzyılın ortalarında hüküm süren John ya da Johannes Anglicus adlı bir papa aslında bir kadındı.
Örneğin, Martin adlı bir Dominik keşiş tarafından yazılan 13. yüzyıldan kalma bir hikaye, Papa Joan’ın bir kilise töreni sırasında hamile kaldığını ve doğum yaptığını iddia ediyor.
Ancak, Johannes Anglicus adında bir papanın var olup olmadığı konusunda çok fazla tartışma var, bu papanın bir erkek mi yoksa kadın mı olduğu da tartışmalı. Bu şüphe, kısmen, dokuzuncu yüzyılın ortalarında papaların kimlikleri üzerindeki kafa karışıklığından kaynaklanıyor.
Flinder Üniversitesi’nden araştırmanın eş yazarı Michael Habicht, “Örneğin, Orta Çağ döneminde papaların resmi biyografilerinin yer aldığı kitap olan “Liber Pontificalis”in en eski örneğinde, Pope Benedict III tamamen eksik.” diyor.
Papa Joan’ın var olup olmadığını keşfetmek, sadece dini ve tarihi bir gizemi çözmekle kalmayıp, aynı zamanda kilisede kadın rolüyle ilgili modern argümanları da etkileyebilir. Habicht, “Kilisede kadın rolü konusundaki tartışmalar hala devam ediyor.” diyor.
Şimdi ise Habicht, Ortaçağ sikkeleri üzerindeki sembollerin Papa Johannes Anglicus’un var olabileceğini gösterdiğini ve böylece Papa Joan’ın gerçek olabileceğini gösterdiğini söylüyor.
Sikkeler papanın monogramını taşıyordu, muhtemelen Papa Joan. C: Michael Habicht
Söz konusu araştırma, Habicht’in Roma’daki papa mezarlarını araştırma üzerine bundan bağımsız bir çalışma yürüttüğü zaman başladı. “Başlangıçta, Joan’ın öyküsünün sadece kurgu olduğuna inanıyordum, ama daha kapsamlı araştırmalar yaptığımda, hikayenin arkasında daha fazla şey olduğu ortaya çıktı.”
Habicht, Orta Çağ boyunca Batı Avrupa’da kullanılan ve “deniers” olarak bilinen gümüş paraları analiz etti. Bu sikkelerin isimleri, denarius olarak bilinen antik Roma gümüş sikkelerinden geliyordu.
Habicht’in analiz ettiği sikkeler, bir tarafta Frank imparatorunun adı ve diğer tarafında papanın tuğrasıyla basılmıştı. Habicht, 872 ile 882 arasında hüküm sürmüş olan Papa John VIII’e atfedilen sikkelere odaklandı.
Habicht, bazı sikkelerin Papa VIII’e ait bir monograma sahipken, daha öncekilerin oldukça farklı bir monograma sahip olduğunu söyledi. Daha sonraki John VIII’e atfedilen monogramın harflerinde ve genel tasarımın yerleştirilmesinde farklılıklar vardı.
Bu diğer sikkeler, başka bir Papa John’a, Johannes Anglicus’a yani potansiyel Papa Joan’a ait olabilir. Habitch, Papa John’un 856’dan 858’e kadar hüküm sürdüğünü öne süren çeşitli tarihsel kaynaklara dikkat çekiyor. Örneğin, tarihçi Conrad Botho, Papa Johannes’in 856’da İtalya’nın II. Louis’sini Kutsal Roma İmparatoru olarak taçlandırdığını bildiriyor.
“Bu monogram, bugünün imzasının öncüsü oldu. Dolayısıyla, muhtemelen Papa Joan’ın bir tür imzasına bakıyor olabiliriz.”
Habicht, dokuzuncu yüzyılın ortasındaki papalık sıralamasının; yaklaşık 846’dan 853’e kadar Leo, 853’ten 855’e kadar Benedikt III, 856’dan 858’e kadar Johannes Anglicus’un ve 858’den 867’ye kadar olan Nicholas I şeklinde devam etmesi gerektiğini öneriyor.
Önceki bilimsel literatür, bu sikkelerin sahte olmadığını göstermişti. Buna ek olarak, bu Ortaçağ sikkeleri için neredeyse hiçbir koleksiyoncu piyasası yoktur. Bu nedenle, sahtekarlar onları taklit etmekle gerçekten ilgilenmiyorlar. Birkaç yıl önce, dokuzuncu yüzyıldan bazı papa sikkeleri New York’ta bir açık artırmada satışa sunuldu. Sikkelerin çoğu satılmadı ve sahibine geri döndü.
Habitch, “Sonuç olarak, bazıları benim çalışmamı iyi bulacak ve Hıristiyanlığın ilk yüzyıllarında kadın rahipler için başka kanıtlar bulacaktır. Diğerleri bu fikri tamamen reddedecek ve bu tür iddialara karşı büyük bir ses çıkaracaktır. Bu savaş sonsuza dek devam edebilir.” diyor.
Live Science. 16 Eylül 2018.
arkeofili
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >