Blog
Peru’da Kadın Lidere Ait Boyalı Taht Odası Keşfedildi
Odanın duvarları ve sütunları, karmaşık şekilde boyanmıştı ve güçlü bir kadını tasvir eden dört farklı sahne içeriyor. Bu sahnelerde kadın bazen bir tahtta oturmuş, bazen de bir alayı kabul ederken gösteriliyor.
www.arkeofili.com
Peru’nun Ancash Bölgesi’ndeki antik Moche yerleşimi Pañamarca’da çalışan arkeologlar, güçlü bir kadına ait taht odasını ortaya çıkardı.
Taht zengin bir şekilde boyanmıştı. Sırt dayanağındaki aşınma, 600’lü yıllarda önemli süreler boyunca kullanıldığını gösteriyor. C: Lisa Trever
Nepeña Vadisi’nin alt kesimlerinde, granit bir tepe üzerinde yer alan bu yerleşim, 1. ve 8. yüzyıllar arasında Kuzey Peru’nun kıyı vadilerinde gelişen And Dağları medeniyeti Moche kültürüne tarihleniyor.
Devam eden Pañamarca Arkeolojik Peyzaj Projesi kapsamında yapılan kazılar 2018’den beri aktif durumda. Bölgedeki çalışmalar, Pañamarca ve çevresindeki törensel faaliyetleri ve sanatsal temsilleri gün yüzüne çıkarmayı amaçlıyor.
Son kazı sezonunda ekip, “Moche İmgelem Salonu” (Sala del Imaginario Moche) adını verdikleri, kerpiç sütunlu bir taht odası keşfetti. Odanın duvarları ve sütunları, karmaşık şekilde boyanmıştı ve güçlü bir kadını tasvir eden dört farklı sahne içeriyor. Bu sahnelerde kadın bazen bir tahtta oturmuş, bazen de bir alayı kabul ederken gösteriliyor.
Lisa Trever, araştırma asistanları Joseph Senchyshyn ve Riley Tavares ile birlikte Moche İmgelem Salonu’ndaki boyalı tahtın arkasında duruyor. C: José Antonio Ochatoma Cabrera
Taht odası, hilal şekli, deniz canlıları ve dokuma sanatları gibi Moche dini imgeleriyle ilişkili sembollerle süslenmiş. Taht ve çevresindeki duvarlardaki tasvirler, bu tahtın 7. yüzyılda seçkin bir kadın lider tarafından kullanıldığını gösteriyor. Bilim insanları, bu kadının bir rahibe, tanrıça ya da kraliçe olup olmadığını tartışmaya devam etse de, tahtın sırt dayanağındaki aşınma izleri, yeşil taş boncuklar, ince iplikler ve insan saçı gibi bulgular tahtın gerçek bir kişi tarafından kullanıldığını işaret ediyor.
Columbia Üniversitesi’nde Sanat Tarihi profesörü olan Lisa Trever’e göre, “Pañamarca, sadece ressamlarının bitmek bilmeyen yaratıcılığıyla değil, aynı zamanda eserlerinin Moche dünyasındaki cinsiyet rollerine dair beklentilerimizi alt üst etmesiyle de bizi şaşırtmaya devam ediyor.”
Tahtın iç kısmı deniz ve gece gökyüzüyle ilgili resimlerle boyanmıştı; bunlar arasında hilal olarak resmedilmiş bir çıngıraklı taçlı kadın da vardı. Tahtın basamaklı yanları, ip eğiren kadın figürleriyle süslenmiş.
Pañamarca, ilk olarak 1950’lerde belgelenen renkli duvar resimleriyle ünlü. Bu duvar resimleri, meydan ve platformlarda rahipleri ve savaşçıları alay halinde, doğaüstü savaşları ve insan tutsakları içeren törensel etkinlikleri tasvir ediyor.
Taht odasının keşfedilmesi, Moche arkeolojisinde eşi benzeri görülmemiş bir durum ve Pañamarca’da veya başka herhangi bir antik Peru alanında bir kraliçenin tahtının ilk kez ortaya çıkarılması anlamına geliyor.
Moche İmgelem Salonu’ndaki bir sütuna resmedilmiş, kadeh tutan insan vücutlu ve örümcek benzeri özelliklere sahip Moche figürü. C: Lisa Trever
Çalışmalar aynı zamanda, “Örgülü Yılanlar Salonu” olarak bilinen yeni bir anıtsal yapıyı da ortaya çıkardı. Büyük surlarla çevrili meydanın güney köşesinde bulunan bu salonda, insan bacaklarına sahip iç içe geçmiş yılanları betimleyen freskler yer alıyor. Bu motif, Moche sanatında benzersiz bir örnek.
Diğer resimler arasında savaşçıların, antropomorfize edilmiş silahların ve bir adamı kovalayan bir canavarın tasvirleri yer alıyor. Salon, ritüel yakmalar, adaklar ve duvarların ve zeminlerin yeniden yüzeye çıkarılmasıyla ilgili kanıtlarla birlikte birkaç kez yenilenmiş gibi görünüyor.
Moche İmgelem Salonu’ndaki bir sütuna boyanmış figürler. C: Lisa Trever
Kazı çalışmalarıyla birlikte, projede koruma çalışmaları da büyük önem taşıyor. Duvar resimlerinin hassasiyeti nedeniyle şu anda turistlerin ziyareti mümkün değil. Projedeki arkeologlardan José Antonio Ochatoma Cabrera’ya göre, “Pañamarca’nın paha biçilemez duvar resimleri, yerinde kalıcı bir koruma programı olmadan açık bırakıldığında, 1950’lerde ortaya çıkarılan fresklerde olduğu gibi hızla bozulmaya başlayacak.”
Bu nedenle ekip, her kazı sezonunun sonunda kazıları örtmek ve boyalı yapıları korumak için çatı ve rüzgar kıranlar inşa etmek gibi Peru Kültür Bakanlığı’nın tavsiyelerini takip ediyor.
Pañamarca Digital. 28 Eylül 2024.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >