Blog
Petra’nın Ünlü Hazine Binasının Altında Gizli Bir Mezar Keşfedildi
Ekip, her yıl bir milyondan fazla ziyaretçinin gezdiği bu ikonik yapının altında, uzun süredir gömülü olan ve 12 iskeletin kalıntılarını içeren bir mezar buldu.
www.arkeofili.com
Bir grup araştırmacı, dünyanın yeni yedi harikasından biri olan Petra’nın Hazine Binası bölümünde gizli bir mezar ortaya çıkardı.
Petra’daki ünlü Hazine Binası. C: Pixabay
St Andrews Üniversitesi’nden Profesör Richard Bates, Ürdün’deki Dünya Mirası alanı Petra’da yer alan Hazine Binası (Al-Khazneh) üzerinde araştırmalar yürüten ekibin bir parçasıydı.
Keşif ekibi, 2003 yılında anıtın sol tarafının altında bulunan iki mezarın tek gizli yeraltı odaları olmadığına dair yıllardır süren spekülasyonların ardından Hazine’yi inceliyordu. Ancak bu teori şimdiye kadar doğrulanmamıştı.
Ekip, her yıl bir milyondan fazla ziyaretçinin gezdiği bu ikonik yapının altında, uzun süredir gömülü olan ve 12 iskeletin kalıntılarını içeren bir mezar buldu.
Beklenmedik keşif, şu anda Discovery Channel’da yayımlanan bir belgesele konu oldu. Yapılan kazılar, bu ay yayımlanan iki bölümlük “Bilinmeyen Kazı – Excavation Unknown” adlı programda, Josh Gates’in rehberliğinde izleyicilere sunuldu.
Hazine, 2.000 yıl önce Nebati Krallığı halkı tarafından el işçiliğiyle bir çöl kanyonunun duvarlarına oyulmuş bir şehrin merkezinde yer alıyor. Indiana Jones ve Son Macera filminde Kutsal Kase’nin sinematik yeri olarak ün kazanan bu yapının gerçek amacı hala bir gizem.
Ekip, uzaktan algılama taraması yapma izni aldı ve ardından Hazine’nin altını kazmaya başladı. Elektromanyetik iletkenlik ve yer radarı kullanılarak müdahalesiz uzaktan algılama çalışması gerçekleştirildi.
Araştırmacılar, Hazine’nin altında en az 12 iskeletin keşfedilmesinin, Ürdün’ün Petra kentinde tek bir yerde bulunan en büyük insan kalıntıları koleksiyonu olabileceğini söylüyor. C: Discovery’nin Expedition Unknown programı
Profesör Bates, “Araştırmanın ana amacı, gelecekte yapılacak sel sularını yönlendirme ve daha iyi kontrol etme çalışmalarına hazırlık olarak, Hazine’nin çevresi, avlusu, meydanı, Siq’in çıkışı ve bu yapıların beslendiği vadinin durumunu değerlendirmekti” diyor.
Taramalarda, Hazine’nin içinde ve çevresinde olası yer altı odaları bulunduğunda, Eski Eserler Dairesi ve ACOR’dan bir ekip tarafından bir kazı planı tasarlandı ve yürütüldü. Bu çalışma, antik mezarlarda hala eski yerlerinde duran definlerin varlığını ortaya çıkardı.
Profesör Bates, “Bu keşif uluslararası öneme sahip, çünkü Petra’da daha önce çok az sayıda tam Nebati definine rastlanmıştı. Bu definler, onların eşyaları ve insan kalıntıları, Petra’nın nasıl ortaya çıktığı ve Nebati halkının kim olduğunu anlamamıza yardımcı olacak boşlukları doldurmaya yardımcı olabilir” diyor.
St Andrews Üniversitesi’nden Dr. Tim Kinnaird, definlerin çevresindeki tortuları örneklemek ve tarihlendirmek için çağrıldı. Ayrıca mezar yapısından da örnekler aldı. Bu bilgiler, mezarın duvarlarının MÖ 1. yüzyıl ortalarından MS 2. yüzyıl başlarına kadar olan dönemde inşa edildiğini belirlemek için kritik tarihleri sağladı.
Dr. Kinnaird, “Mezar muhtemelen MS 1. yüzyıl başlarında Nebati Krallığı’nda Aretas IV Philopatris için bir anıt mezar ve kript olarak inşa edilmiş. Vadideki birçok mezar gibi, sonraki bin yıllar boyunca yeniden kullanıldıkları için bu mezarlarda çok az kalıntı bulunmuş” diyor.
Hazine’nin altındaki mezarın içinde arkeologlar Kutsal Kase’ye benzeyen seramik bir kap buldular. C: Discovery’nin Expedition Unknown programı
“Artık Hazine’nin inşa edildiği dönemi tarihlendirmemizi sağlayacak çömlekler, ekolojik bulgular ve tortulara sahibiz. Öncesinde varsayımlar ve tahminler üzerine çalışıyorduk — kesin bir tarihe ulaşmak hepimiz için büyük bir başarı olacak.”
Mezar odasında bir iskeletin seramik bir kap tutar halde bulunduğu belirtildi.
Sunucu Josh Gates, “Bir kadehe benzeyen bir şey gördüğümüzde, hepimiz donakaldık. Bu kadeh, Indiana Jones ve Son Macera filminde yer alan Kutsal Kase’ye çok benziyordu ve bu antik binadaki mezarda bulundu. Bu, hayatın sanatı taklit ettiği en büyük anlardan biriydi” diyor.
Detaylı inceleme, bu nesnenin büyük olasılıkla MÖ 1. yüzyıla ait kırık bir çömleğin üst kısmı olduğunu ortaya çıkardı.
Profesör Bates, “Bu kadar ikonik bir yerde inceleme yapmak inanılmaz bir ayrıcalıktı ve jeofizik bulguların kısa sürede bir kazı ile doğrulanması nadir bir fırsattı. Keşfin boyutu beklenmedikti, ancak yalnızca Hazine binası hakkında değil, aynı zamanda tüm Nebati toplumu hakkında da önemli bilgiler sağlayacak” diyor.
ACOR’un İcra Direktörü Arkeolog Pearce Paul Creasman, “Hazine hakkında öğrenmemiz gereken çok şey var. Bu olağanüstü yapı ne zaman inşa edildi ve neden inşa edildi? Bu kazının Hazine hakkında bildiklerimizi tamamen değiştirebileceğini ve Nebati halkının gizemlerini çözmemize yardımcı olacağını bilmiyorduk. Ürdün hükümetinin desteğiyle bu kazı, bizi cevaplara her zamankinden daha fazla yaklaştırıyor” diyor.
Nebatiler ile ilgili bir gizem de onların ölü gömme gelenekleri. Creasman, literatürde Nebati toplumunun genellikle daha eşitlikçi olarak tanımlandığını, kralın diğer medeniyetlerin liderlerine göre alt sınıflarla daha fazla bütünleştiğini söylüyor. Şimdiye kadar bulunan Nebati mezarlarında, kraliyet ve normal cenaze törenleri arasında büyük bir fark görünmüyor, bu nedenle Hazine’nin altında yakın zamanda keşfedilen mezarların kraliyet ailesi için tasarlanıp tasarlanmadığını söylemek zor.
Araştırmacılar ayrıca, Nebati mezarlarında genellikle bulunan kumaş sargılar, kolyeler ve bedenleri süsleyen diğer boncuklar gibi tekstil ve mücevherlerin çoğunun, mezara sızan nem ve sel suları nedeniyle kaybolduğundan şüpheleniyorlar.
Araştırmacılar iskeletleri incelemeye devam ederken, Creasman insanların kim olduklarına dair daha fazla ayrıntının ortaya çıkacağını umduklarını söylüyor. Araştırmacılar iskeletleri ve eserleri tarihlendirmek ve ayrıca düzinelerce iskeletin akraba olup olmadığını belirlemek için çıkarılan DNA’yı kullanmak istiyorlar. Creasman, diğer analizlerin diyetlerini değerlendirmeye ve fiziksel işleri olup olmadığını ortaya çıkarmaya yardımcı olabileceğini belirtiyor.
“Bunlar çok önemli insanlar olmalı çünkü gömüldükleri yer çok önemli bir yer; gerçekten de şehrin ana girişi. Kim olduklarını öğrenmenin Hazine’nin hikayesinin bir kısmını açığa çıkarmaya yardımcı olacağını düşünüyorum.”
University of St Andrews. 15 Ekim 2024.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >