Blog

Eyl29

Romalılar Kolezyum’da Gergedanlarla Savaştılar mı?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik RomaDövüşFilmGladyatörKolezyumSavaş



Romalılar Kolezyum’da Gergedanlarla Savaştılar mı?

Geçmişe dayanan filmlerde her zaman olduğu gibi, titiz tarihçiler sinematik özgürlüklerin derecesini ve tarihi yanlış yorumlamaların olup olmadığını değerlendirmek için devreye girer. Bu, yaklaşmakta olan “Gladyatör II” için de geçerli.

 

www.arkeofili.com

 

Romalılar, Kolezyum’daki savaşlarıyla ünlü, peki yeni Gladyatör II filminde tasvir edilen sahneler ne kadar doğru?

 

Gladyatör II filmindeki gergedan sahnesi. C: Paramount Pictures

Ridley Scott’ın 2000 yapımı Gladyatör filminin uzun zamandır beklenen devam filminde, yeni bir gladyatör (Paul Mescal tarafından canlandırılıyor), Kolezyum’da dövüşe çıkıyor. Burada acımasız bir organizatöre (Denzel Washington tarafından canlandırılıyor) ve koşan bir gergedana karşı mücadele veriyor. Peki, tüm bunlar Roma döneminde gerçekten yaşandı mı?

Geçmişe dayanan filmlerde her zaman olduğu gibi, titiz tarihçiler sinematik özgürlüklerin derecesini ve tarihi yanlış yorumlamaların olup olmadığını değerlendirmek için devreye girer. Bu, yaklaşmakta olan “Gladyatör II” için de geçerli.

Gladyatörler gerçekten gergedanlarla mı savaştı?

Kesinlikle gerçekleşmeyen bir şey, bir savaşçının bir gergedanın üzerine binip gladyatörlere saldırmasıydı (bilgisayar tarafından yaratılan bir gergedan bile olsa). Ancak, MS 80’de Kolezyum’un açılışında bir gergedanın varlığına dair bir kayıt bulunuyor. Bu gergedan insanlarla değil, bir boğa, ayı, bufalo, bizon, aslan ve iki öküzle savaştı. Roma’da gergedanların yer aldığı diğer nadir kayıtlar, bu hayvanların egzotik yaratıklar olarak hayvanat bahçelerinde sergilendiğini gösteriyor.


5. yüzyıldan kalma, iki gladyatörün bir kaplanla dövüştüğünü gösteren mozaik. C: Wikimedia Commons

Roma’nın yabancı ve vahşi hayvanlara olan ilgisi, MÖ 275’te savaş fillerinin sergilendiği gösterilerle başlayan ilk vahşi hayvan gösterilerinin temelini oluşturdu. Bu tür hayvan gösterileri, imparatorluk dönemine kadar devam etti. Ancak MÖ 186’da aslan ve leoparların yer aldığı ilk sahnelenmiş hayvan avı (venatio) gerçekleşti ve MÖ 169’dan itibaren bu avlar, resmi festivallerin bir parçası oldu.

Daha sonra imparatorlar döneminde, hayvanları – özellikle nadir ve yabancı olanları – toplamak ve taşımak, imparatorluk gücünü ve geniş imparatorluk topraklarını göstermek için kullanıldı. Afrika ve başka yerlerden getirilen binlerce hayvan, Roma arenalarında eğlence için katledildi ve ölü hayvanların etleri izleyicilere dağıtıldı (bu, çok sayıda cesedi imha etmekten daha kolaydı).

Bu hayvanlarla dövüşenler gladyatörler değil, mızraklarla donatılmış özel eğitimli avcılardı (venatores). Venatio, Kolezyum gergedanında olduğu gibi hayvanlar arasındaki dövüşleri de içerebilirdi, ancak çoğu zaman mücadele boğaların bir fil veya ayıya karşı mücadelesinden oluşuyordu.

Hayvan avları, gladyatör dövüşlerinden daha uzun süre seyircili eğlence olarak devam etti, ancak hem imparatorluğun büyüklüğü hem de imparatorluk fonları azaldıkça, yerel olarak yetiştirilen “vahşi” hayvanlara daha fazla güvenildi.

 

Gladyatör II filminin fragmanı.

Kolezyum’da deniz savaşları yapıldı mı?

Filmde gösterilen deniz savaşı (naumachia), tarihsel açıdan daha fazla güvenilirlik taşıyor. Bu tür gösteriler pahalıydı ve özel durumlar için düzenlenirdi.

Kaydedilen ilk deniz savaşı, MÖ 2 yılında İmparator Augustus için düzenlenmişti. Yapay bir gölde gerçekleştirilen bu savaşta 30 büyük gemi, yaklaşık 3.000 denizci ve bilinmeyen sayıda kürekçi yer aldı. Genellikle hüküm giymiş suçlular veya savaş esirlerinden oluşan bir naumachia’ya katılanların birbirlerini öldürmeleri veya boğulmaları beklenirdi, ancak savaşma yeteneği ve cesaret gösterisi onlara af kazandırabilirdi.

En görkemli deniz savaşı, İmparator Claudius tarafından Fucinus Gölü’nde gerçekleştirildi; bu gösteriye 100 gemi ve yaklaşık 19.000 denizci ve kürekçi katıldı. Savaşan adamların “Selam imparator, ölmek üzere olan biz seni selamlıyoruz” dediği bildirilen bu olay, ilk Gladyatör de dahil olmak üzere birçok filmde yanlışlıkla gladyatörlere atfedildi.


Ulpiano Checa’nın (1894) Naumachia adlı eseri Kolezyum’daki deniz savaşını resmediyor. C: Museo Ulpiano Checa

Antik kaynaklar (her zaman güvenilir olmayan, çünkü olaylardan çok sonra yazılmış olanlar) Kolezyum’un açılışında bir deniz savaşı yapıldığı iddiasında bulunur. Bir süre tarihçiler bu iddiayı tartıştıktan sonra, Kolezyum’un en azından erken dönemlerinde böyle bir deniz savaşına ev sahipliği yapacak mühendislik mekanizmalarının mevcut olduğunu kabul ettiler.

Başparmak aşağı işareti gerçekten ölüm mü demekti?

“Gladyatör II” filminde, mağlup bir gladyatörün affedilmesini istemek için başparmağı yukarıya kaldırmak ya da öldürülmesini talep etmek için başparmağını aşağı çevirmek gibi yanlış anlaşılmış bir hareket de gösteriliyor.

Arena büyük ve gürültülü bir yerdi ve el hareketleri genellikle bir iletişim aracı olarak kullanılırdı. Yenilen savaşçı af dilemek istediğinde sağ elinin işaret parmağını ya da tüm elini kaldırırdı; bu, af dileme işareti olarak tanınırdı.

 

Pollice Verso (Başparmaklar Aşağı) Jean-Léon Gérôme tarafından, (1872). C: Phoenix Sanat Müzesi

Seyirciler bir dövüşçünün ölmesini istediğinde pollice verso, yani “dönmüş başparmak” işareti yaparlardı, ancak bu işaretin belirli bir yönü yoktu. Elin sallanması, gladyatörün boğazının kesilmesi gerektiğini belirtirdi. Yenilen ancak cesur savaşçıyı kurtarmak isteyenler ise pollice compresso, yani “bastırılmış başparmak” işareti yapardı, bu işaret genellikle görsel karışıklığı önlemek için gizlenirdi.

Gladyatörler değerli varlıklardı. Organizasyonu yapanlar, gladyatörlerin dövüşmesi için kira ücreti ödemişlerdi (genellikle gladyatörün değerinin yüzde 10-20’si). Eğer gladyatör ölürse, organizatörler, tam değerini tazminat olarak ödemek zorunda kalacaklardı. Bu nedenle, seyirci ölüm istediğinde bile, organizatörlerin bunu önlemeye çalışması mantıklıydı.

Pek çok durumda, etkinlik seyircilerin beğenisini kazanmak için düzenlenmişti, bu yüzden onların isteklerine karşı gitmek ters etki yaratabilirdi. Ancak nihai karar vericinin başparmağı yukarı mı yoksa aşağı mı çevirdiği tartışmalı. Bu fikrin 1872 civarında, Fransız sanatçı Jean-Léon Gérôme’un bir tablosunun popülerliği ile geliştiği görülüyor.


The Conversation Wray Vamplew. 24 Eylül 2024.

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için