Blog
Termessos Antik Kenti
Antik dönemdeki adı Solymos olan günümüz Güllük Dağı üzerinde, deniz seviyesinden yaklaşık 1000 metre yükseklikte konumlanıyor. Bu stratejik konumu, Termessos’un tarih boyunca önemli bir savunma noktası olmasını sağladı.
Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com
Termessos Antik Kenti’nin, Anadolu’nun en eski halklarından Luvi’lerin soyundan gelen Solym’ler tarafından kurulduğu düşünülüyor.
Kentin en önemli kalıntıları arasında yer alan muhteşem manzaralı Termessos Tiyatrosu, yamaca yaslanmış bir şekilde, Agoranın hemen doğusunda bulunuyor.
Antik dönemdeki adı Solymos olan günümüz Güllük Dağı üzerinde, deniz seviyesinden yaklaşık 1000 metre yükseklikte konumlanıyor. Bu stratejik konumu, Termessos’un tarih boyunca önemli bir savunma noktası olmasını sağladı.
Her ne kadar Homeros’un İlyada Destanı’nda Termessos’un adı geçiyor olsa da antik kentin kuruluşu ve tarihi hakkında kesin bilgiler sınırlı. İlyada’da, Yunan kahramanı Bellerophon’un Likya kralı tarafından Termessos’u ele geçirmekle görevlendirildiğinden bahseder.
Termessos sakinleri kendilerine Solymi diyorlardı ve tarihçi Strabon’a göre bu isim, daha sonraki zamanlarda Zeus ile özdeşleşen bir Anadolu tanrısı olan Solymeus’tan geliyordu.
Artemis Tapınağı kalıntılarının hemen önünde yer alan Hadrianus Kapısı.
MÖ 333 yılında Termessos’u kuşatan Büyük İskender, kentin stratejik konumu ve güçlü savunması nedeniyle kenti ele geçiremedi. Termessos halkı, şehrin doğal savunmasını kullanarak İskender’in saldırılarına direndi. Sonunda İskender, ordusunu Sagalassos’a doğru yönlendirerek Termessos’u bırakmaya karar verdi. Böylelikle Termessos, Sillyon ile birlikte, Anadolu’da İskender’in ordusunun fethedemediği iki şehirden biri oldu. Büyük İskender’in ölümünden sonra ise kent Ptolemaiosların eline geçti.
Şehrin üst giriş kapısının hemen yanında, bir zamanlar hamam ve Gymnasium (spor salonu) olarak ikili bir işlev gören etkileyici büyüklükte bir yapı bulunuyor.
Anadolu’daki Roma egemenliği döneminde Termessos, Roma’nın bir “dostu ve müttefiki” olarak önemli ölçüde özerkliğini korumayı başardı. MÖ 71’de, Termessos’un işlerinde bağımsız olduğu ve kendi kanunlarını kendileri yapacakları konusu da Roma Senatosu tarafından kabul edildi. Artık kent sakinleri kendi yasalarını belirleyebiliyor, özgürlükleri ve kendi sikkelerini basma hakları da garanti altına alınıyordu.
Termessos’un varlığını sonlandıran ana etken, şehre içme suyu sağlayan su kemerinin bir deprem sonucu zarar görmesi oldu. MS 5. yüzyılda tamamen terk edilen kent, “yeniden keşfedilene” dek uzun süre boyunca unutuldu.
Kent terk edildikten sonra yeni bir yerleşmeye tanık olmadığı gibi doğal tahribatın dışında oldukça iyi korunmuş ören yerlerinden biri olarak gösteriliyor. Kalıntıları arasında güçlü savunma duvarları, tapınaklar, nekropol, agora, spor salonu, bouleuterion, muhteşem manzaralı bir tiyatro ve kayaya oyulmuş beş büyük su sarnıcı yer alıyor. Ayrıca, Antalya Müzesi’nde bulunan Termessos’a ait en ilginç eser “Köpek Lahdi”. Stefanos adlı köpeğe sahibesi tarafından yazılmış şiirsel kitabe, benzersiz olması açısından ayrı bir önem taşıyor.
Büyük İskender tarafından “Kartal Yuvası” olarak adlandırıldığı söylenen Termessos Antik Kenti ve içerisinde bulunduğu Güllük Dağı Milli Parkı, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >