Blog
Tüm Ayrıntılarıyla İstanbul’da Bulunan 5.000 Yıllık Kurgan Mezar
Tüm Ayrıntılarıyla İstanbul’da Bulunan 5.000 Yıllık Kurgan Mezar
İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından İstanbul’un Silivri ilçesinde yürütülen kurtarma kazılarında 5.000 yıllık kurgan mezar bulundu.
Türkiye’de şimdiye kadar bilinen en eski kurgan tipi mezar olan buluntu, şimdiden yılın keşfi olarak adlandırılıyor. Bir savaşçıya ait olduğu belirtilen mezar Bronz çağa tarihleniyor ve yaklaşık 5.000 yıllık olduğu tahmin ediliyor.
Bu mezar, Türkiye’deki bilinen en eski kurgan mezar olmasının yanısıra aynı zamanda tüm halde ve bozulmamış olması açısından da büyük önem taşıyor. Mezarın tüm mimari yapısının ise eksiksiz olarak ortaya çıkarılabilmiş olması büyük şans. Mezar üzerinde yapılacak olan incelemelerden sonra Bronz çağda İstanbul ve Trakya hakkında yeni bilgiler edinilmesi bekleniyor.
Savaşçı ya da komutan olabilir
Taştan yapılmış dairesel bir yapının ortasında bulunan iskelet, büyük yassı bir taşın üzerinde yan şekilde yatırılarak gömülmüş. İskeletin belinde büyük bir mızrak ucu bulunması ve mezarın kurgan tipinde olması, bunun bir savaşçıya ya da komutana ait olduğunu düşündürüyor.
En dış tarafında etrafı dairesel biçimde taşlarla çevrili olan mezar yapısı, en iç tarafta dikdörtgen formu verecek şekilde taşlarla çevrelenmiş. Kurgan mezar altı metre genişliğinde. Büyük yassı bir taşa yan şekilde yatırılan iskelet, yarı hocker pozisyonunda ve mezar hediyeleri ile birlikte gömülmüş. Hocker pozisyonunda gömüt, dirseklerin ve dizlerin karna çekildiği, cenin pozisyonu olarak da anılan bir ölü gömme biçimi. Mezarın içinde pişmiş topraktan iki adet kap, mezar hediyesi olarak iskeletin yanına yerleştirilmiş. İskelet, başı kuzeye doğru gömülmüş.
Kurgan mezar ne demek?
Kurgan, bir mezar odası üzerine dairesel biçimde toprak yığılarak yükseltilen mezarlara deniyor. Bu tip mezarların içinde genellikle ölü hediyeleri olarak vazolar, silahlar ve at iskeleti bulunuyor.
Bilinen en eski kurganlar MÖ 4. bin yılda Kafkaslarda vardı fakat daha sonra bu gelenek MÖ. 3.000 yıllarında Avrupa’ya sıçradı. Kurganlar Kalkolitik, Bronz Çağı, Demir Çağı, Antik Dönem ve Ortaçağ’da kullanılmaya devam etti. Hatta bu eski gelenek Sibirya ve Orta Asya’da hala devam ediyor. Bu tip mezarlar Türkik ve Altay kültürlerinde kutsal sayılıyor.
Türk kurganlarından çok daha eski
Orta Asya’da bulunan kurganlar Saka, İskit, Yamna, Sarmat, Srubna kültürleriyle, bir kısmı Hun kültürüyle, bir kısmı da Türkik kültürle bağdaştırılıyor. Fakat Hun kurganlarının tarihi MÖ 3. yüzyıldan MS 6. yüzyıla kadar değişiyor. Türkik toplumlar ise kurganları ise MS 6. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar kullanıyordu. Silivri’de keşfedilen yeni kurgan ise Hun kurganlarından yaklaşık 3000, Türk kurganlarından ise yaklaşık 3500 yıl daha önceye tarihleniyor.
Az kalsın defineciler buluyordu
Silivri’nin Çanta bölgesinde yazlık bir siteye ait sosyal tesislerin yapılacağı arsada başlanan inşaat kazısı tarihi kalıntılar çıkması üzerine durdurulmuş ve yetkililer çağırılmıştı. Bunun üzerine İstanbul Arkeoloji Müzesi arkeologları tarafından Aralık 2015 tarihinde kurtarma kazıları başlatıldı ve kazılar 5 ay sürdü. Fakat yapılan çalışmalar sırasında buranın inşaat çalışmaları dışında daha önce defineciler tarafından kazıldığı anlaşıldı. Definecilerin daha önce mezarın bulunduğu bölgeyi birkaç kez kazmaya çalıştığı, ancak ana mezara ulaşamadıkları için vazgeçtikleri tespit edildi.
Daha Önce Trakya’da da Kurgan Mezar Bulunmuştu
Ülkemizde Avrasya steplerinin ölü gömme geleneğini yansıtan kurgan tipi bir mezar 1980 yılında Prof. Dr. Mehmet Özdoğan tarafından Trakya yüzey araştırmaları sırasında Kırklareli’nin Asılbeyli köyü Taşlıcabayır mevkisinde, tamamen dağılmış halde bulunmuştu. Kurtarma kazısı sonucunda mimari yapı ortaya çıkarılamamıştı. Fakat yakınında demir çağına, yani yaklaşık MÖ 1200 yıllarına tarihlenmiş pişmiş toprak kaplar elde edilmişti.
Kurgan mezar ne olacak?
İstanbul Arkeoloji Müzesi mezarın bulunduğu alanın tescillenmesini, mezarın buluntuları ve mimari yapısıyla kaldırılarak müzeye taşınmasını talep etti. Müze yeni mezarı, Trakya ve İstanbul buluntuları bölümünde olduğu gibi sergileyerek ölümsüzleştirmek istiyor. Koruma Kurulu’nun önümüzdeki günlerde vereceği karara göre mezarın akıbeti belli olacak.
Arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >