Blog
Türler Arası Cinsel İlişkiyle Ortaya Çıkan Tükürük Geni Evrime Işık Tutuyor
Türler Arası Cinsel İlişkiyle Ortaya Çıkan Tükürük Geni Evrime Işık Tutuyor...
Yazar: Orberk Özdemir Tarih: 4 Ağustos 2017
Tükürüğün genetiğini analiz eden bir araştırma, modern insanların diğer insan türleriyle cinsel ilişkiye girerek genetik değişime uğradığını kanıtladı.
Bir Neandertal canlandırması. F: procy_ab / Fotolia
Prehistorik insanlar, aralarındaki DNA farklılıklarına rağmen türler arası cinsel ilişkiye girebiliyorlardı. İnsan tükürüğünün genetiğini analiz eden yeni bir araştırma, modern insan türünün Neandertal gibi diğer erken insan türleriyle cinsel ilişkiye girerek genetik değişime uğradığını kanıtladı.
Buffalo Üniversitesi’nden bilim insanları özellikle, musin-7 adı verilen ve MUC7 geni ile bağlantılı olarak insan tükürüğünde yer alan bir protein üzerinde yoğunlaştılar. Bu protein, tükürüğü yapışkanlaştırarak vücuda ağız yoluyla giren mikropların tutulmasına ve vücudun mikroplara karşı korunmasına yardımcı oluyor. Ancak Moleküler Biyoloji ve Evrim adlı dergide yayımlanan bir çalışmaya göre, bu protein aynı zamanda Neandertallerle ve yok olmuş başka bir hominin türü olan Denisovalılarla da bağlantı taşıyor.
Araştırma MUC7 geninin astımla olan bağlantısıyla ilgili bir çalışma olarak başladı. Araştırmacılar, musin-7 proteininin tükürüğe akışmazlık (viskozite) niteliği kazandırmasından dolayı proteinin astımı daha şiddetli hale getirme ve vücut sıvısını yoğunlaştırarak daha da yaygınlaştırma potansiyeli olduğunu fark ettiler. Yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen genetik analizler, bu iddiayı destekler nitelikte olmasa da 5 kopya içeren MUC7 dizilerinden birinin, diğer bütün dizilere göre çok farklı olduğunu da farkettiler. Bu farklılığı olası evrimsel senaryolar ile test eden araştırmacılar, özgün varyantın Afrika’da yaşamış bir hominin türünden modern insanlara aktarılmış olduğu, dolayısıyla insanların bu geni, diğer türlerle melezlenme neticesinde aldığı sonucuna ulaştılar. İnsanlar arasında olabilecek farklardan çok daha farklı bir dizi içeren bu varyantın sadece Sahra Altı Afrika’da yaşayan insan popülasyonlarında bulunduğu ortaya çıktı.
Modern insanların, evrimlerinin ilk evrelerinde türler arası ilişkilerde bulunmaları, genetik bir alışverişin gerçekleşmesine sebep oldu. F: Bob Wilder / Buffalo Üniversitesi
Araştırmacı Ömer Gökçümen üniversite bildirisinde, bu bilinmeyen insan akrabasının, Homo Erectus’un bir alt türü veya keşfedilmemiş bir hominin olabileceğini ve türe ait herhangi bir fosil olmadığı için onu ‘hayalet hominin’ olarak adlandırdıklarını belirtti. Elde edilen bulgu, türümüzün en erken üyelerinin daha ilkel muadilleri ile meşgul olduklarını ileri süren bir araştırmaya da katkıda bulunuyor. Gökçümen, farklı erken hominin türleri arasındaki melezlenmenin istisna değil bir norm olduğunun altını çiziyor.
Araştırmaya göre Sahra Altı Afrikalılarda bulunan MUC7 gen varyantına yol açan melezlenmenin, 150.000 yıl önce gerçekleştiği tahmin ediliyor. Genetik mutasyonların evrim sırasındaki ortalama hızını hesaplayarak tahminlerde bulunan araştırmacılar, söz konusu türün modern insanın atalarından 2 ila 1,5 milyon yıl önce ayrıldığını belirtiyorlar.
Peki evrim nesli tükenmiş bir geni neden destekliyor? Araştırmacılar mikroplara karşı sağladığı koruma ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi sebebi ile bu durumun meydana gelmiş olabileceğini düşünüyor. Yapılan araştırmalar sonucunda MUC7 ile astım arasında bir bağlantı kurulamasa da genin insanların ağzında bulunan bakteri oluşumunu etkilediği ortaya çıkarıldı. Bu da musin-7 proteininin mikroplara nasıl bağlandığını ve onları nasıl temizlediğini açıklıyor.
Önceki araştırmalar, bağışıklık ile ilgili genlerin türler arasındaki değiş tokuşunun bilinen bir durum olduğunu gösteriyor. Modern insanların Neandertallerden edindikleri genlerin arasında bağışıklık ile ilgili gen dizilerinin yaygın olduğu ve bunların insanın bağışıklık sistemindeki çeşitliliği şekillendirdiği biliniyor. Bu sebeple bu vakanın da bu kategoriye dahil olması olası gözüküyor.
Araştırma sonuçları, bir Afrika Hominininden melezlenmiş işlevsel çeşitliliğin, çağdaş Afrikalı nüfuslar arasında korunduğu fikrine de katkıda bulunuyor.
IB Times. 21 Temmuz 2017.
Makale: Xu, D., Pavlidis, P., Taskent, R. O., Alachiotis, N., Flanagan, C., DeGiorgio, M., … & Gokcumen, O. (2017). Archaic hominin introgression in Africa contributes to functional salivary MUC7 genetic variation. Molecular Biology and Evolution, msx206.
www.Arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >