Blog
Ünlü Taung Çocuğu Fosili 2.58 Milyon Yıl Yaşında Çıktı
Bundan yüz yıl önce Güney Afrika’nın Kuzey Batı eyaletinde keşfedilen bir kafatası insan evrimine ilişkin anlayışımızı değiştirdi.
Sıla Eyler - www.arkeofili.com
Yeni bir çalışma, Güney Afrika’da bulunan Taung Çocuğu’nun fosil dişlerini inceleyerek yaşını ortaya çıkarmaya çalışıyor.
Taung çocuğu kafatasının bir reprodüksiyonu. Taung çocuğu 2 milyon yıl önce yaşamış bir Australopithecus africanus’tu. C: Alamy
Bundan yüz yıl önce Güney Afrika’nın Kuzey Batı eyaletinde keşfedilen bir kafatası insan evrimine ilişkin anlayışımızı değiştirdi. Çocuk kafatası, onu ilk kez tanımlayan Witwatersrand Üniversitesi’nde anatomist olan Raymond Dart tarafından Taung Çocuğu olarak adlandırıldı. Dart, 1924 yılında kafatasının tam olarak kaç yaşında olduğunu söyleyemese de onun Australopithecus africanus adını verdiği yeni bir türe ait olduğunu açıkladı. Bu, İngiliz doğa bilimci Charles Darwin’in maymunlar ve insanların uzun zaman önce ortak bir ataya sahip olduğu ve insanlığın Afrika’dan geldiği iddiasını doğrulayan ilk kanıt olma özelliğini taşıyor.
Taung Çocuğu’nun ardından çoğu Pretoria’nın yaklaşık 70 km güneybatısındaki bir kireçtaşı mağarası olan Sterkfontein’de olmak üzere Australopithecus africanus’a ait yeni keşifler yapıldı. Sterkfontein, bir Unesco Dünya Mirası Alanı olan ‘’Cradle of Humankind’’ (İnsanlığın Beşiği) içinde yer alıyor.
Taung Çocuğu’nun keşfi ve tanımlanmasının üzerinden geçen yüzyılda, Sterkfontein’de bulunan Australopithecus fosillerinin yanı sıra Taung ve Makapansgat’taki fosillerin jeolojik yaşları hakkında büyük bir tartışmalar gerçekleşti.
Tartışmaların çoğu Sterkfontein üzerinde yoğunlaştı. Bazı araştırmacılar belirli bir bölgeden (“Member 4” olarak adlandırılan) elde edilen fosillerin yaşını 3,4 milyon ila 3,7 milyon yıl arasında belirledi. Diğerleri ise bu fosillerin çok daha genç olduklarını ve 2 milyon ila 2,6 milyon yıl öncesine dayandıklarını tahmin etti. Farklılıklar, karşıt ekipler tarafından kullanılan tarihlendirme yöntemlerinden kaynaklanıyor ve halihazırda her iki ekip de birbirlerinin yöntemlerini reddeden makaleler yayımlamış durumda.
Ancak görünüşe göre bu tartışma çözüme bir adım daha yaklaşmış olabilir. Profesör
Francis Thackeray ve meslektaşı Sue Dykes, Sterkfontein Australopithecus fosillerinin yaşlarını tahmin etmek için doğrudan homininlerin fosil dişlerine uygulanan farklı bir yaklaşım kullandı. Member 4 için elde edilen sonuçlar, fosillerin yaşlarının yaklaşık 2 milyon ila 3,5 milyon yıl arasında değiştiğini gösterdi. Bu, daha önce düşünülenden daha geniş bir aralık ve rakip ekipler tarafından tahmin edilen yaşları da kapsıyor.
Araştırmacıların yöntemi ayrıca Taung Çocuğu’nu 2,58 milyon yıl öncesine tarihlendirmelerini sağladı.
Thackeray ve Dykes yöntemlerinin doğru olduğuna inanıyor. Ancak şüphesiz, başka yöntemler kullanan başka çalışmalar da olacak. Bilim insanları onları onlarca yıldır uğraştıran bir soruyla karşı karşıya. Ve insanlığın soy ağacının bu eski üyelerinin Güney Afrika’da ne zaman var olduğunu kesin olarak söyleme arayışı devam edecek gibi görünüyor.
Cevap bekleyen bir konu da türümüzün (Homo) hangi bölgeden türediği: Bu bölge Güney Afrika mı yoksa Doğu Afrika mıydı? Ve bir ata australopithecine türünden mi evrimleştik?
Değişen Yöntemler
Sterkfontein’deki Australopithecus fosillerinin doğru tarihlendirilememesinin sebeplerinden biri, ilk keşiflerin kireçtaşı madenciliği sırasında dinamit kullanılarak yapılmış olması. Bu durum fosillerin bağlamının kaybolmasına neden olmuş.
Ancak Sterkfontein ve Güney Afrika’nın diğer bölgelerinde, Doğu Afrika’da da bulunan hayvan türlerine ait fosiller bulundu. Doğu Afrika’daki volkanik tortularda potasyum (K) ve argon (Ar) izleri bulunur. Bu da doğru K/Ar radyometrik tarihlendirmeye olanak tanır.
Taung Çocuğu kafatasının (solda), Güney Afrika’da Sterkfontein’de bulunan ve Ples olarak bilinen başka bir Australopithecus africanus kafatasının karşılaştırılması. C: Getty
Ne yazık ki, 2 milyon ila 5 milyon yıl önce Güney Afrika’da aktif volkanlar bulunmuyordu. Ancak, iki bölgedeki fosiller arasında karşılaştırmalar yapılabilir; bu fosiller arasında sığırlar (wildebeest, hartebeest ve kudu gibi), domuzlar (yaban domuzları gibi) ve maymunlar ile gelada babunları yer alıyor.
Doğu Afrika fosilleri doğru K/Ar radyometrik yöntemi kullanılarak iyi bir şekilde tarihlendirilebildiğinden, aynı türlerin Güney Afrika’daki yaşları tahmin edilebiliyor. Bu yaklaşım biyokronoloji olarak adlandırılıyor ve tartışmaya katılan bir grup araştırmacının vardığı sonuç şu: Memder 4’teki Sterkfontein fosilleri 2 milyon ila 2,6 milyon yaşında. Benzer yaşlar uranyum-kurşun ve paleomanyetik çalışmalarla da elde ediliyor.
Fosillerin yaşını 3,4 milyon ila 3,7 milyon yıl olarak belirleyen grup ise kozmojenik nüklid tarihleme adı verilen bir yaklaşım kullandı. Sonuçlarına, Member 4’teki hominin fosilleriyle ilişkili Sterkfontein mağara çökeltilerindeki çörtlerin (bir tür tortul kaya) yaşlarını tahmin etmek için berilyum ve alüminyum elementlerini kullanarak ulaştılar.
Yeni Yaklaşımı
Araştırmacılar tarihlendirme için biyokronolojik bir yaklaşım da kullandı. Ancak hayvan dişlerini kullanmak yerine, doğrudan Australopithecus fosillerinin diş ölçümlerinden yola çıktılar.
Thackeray ve Dykes, Doğu Afrika homininlerinin alt çenedeki birinci azı dişlerinin uzunluk ve genişlik oranlarını inceledi. Ardından, geliştirdikleri bir denklemle bu oranlar ile jeolojik yaş arasındaki ilişkiyi belirlediler. Tanzanya, Kenya ve Etiyopya’dan elde ettikleri fosillerin, Australopithecus afarensis ve erken Homo türleri gibi, tarihlemelerinin iyi bir şekilde yapıldığını buldular.
Araştırmacılar; Güney Afrika’daki fosillerin aynı cinslere ait olduğuna ve aynı ilişkiyi kullanılarak yaşlarının tahmin edilebileceğine dair bir varsayımla, denklemi Sterkfontein’deki fosillerin alt birinci azı dişlerine uyguladılar. Bu dişler, özellikle Australopithecus ve erken Homo’ya ait olanlar için oranlar belirlenebildi. Bu yöntemle, bireysel azı dişleri için tarihler elde edebildiler.
Yöntemlerini Taung Çocuğu’nun azı dişlerine uygulayarak, Australopithecus africanus’a ait bu örnek için 2,58 milyon yıl olarak yeni bir sonuç elde ettiler.
Makapansgat’tan iki Australopithecus dişi de aynı yöntemler kullanılarak tarihlendirildi. Örnekler sırasıyla 3,07 milyon ve 3,00 milyon yıl yaşında bulundu. Bu sonuçlar, daha önce paleomanyetizma kullanılarak yapılan tahminlerle uyumlu.
Thackeray ve Dykes yöntemlerini Malapa’da, Sterkfontein yakınlarında bulunan Australopithecus sediba türüne ait fosilleri tarihlendirmek için de kullandı. Bu türü temsil eden iki dişin tarihlerinin sırasıyla 2,14 milyon ve 1,93 milyon yıl olduğu bulundu. Bu sonuç, uranyum, kurşun ve paleomanyetizma yöntemleriyle elde edilen 1,98 milyon yıl yaş ile oldukça iyi bir uyum sağlıyor.
The Conversation. Francis Thackeray. 14 Temmuz 2024.
Makale: Thackeray, F. 2024.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >