Blog
Urartular tarafından inşa edilen antik Kef Kalesi'nde bulunan Asur mührü
Urartu Kralı 2. Rusa tarafından 2 bin 300 metre yükseklikte inşa ettirilen antik Kef Kalesi'nde yapılan arkeolojik kazılarda, Urartu tarihine ışık tutacak yeni eserler ortaya çıkarıldı.
www.arkeonews.com
Türkiye'nin güneydoğusundaki Bitlis kentinde, Urartular tarafından inşa edilen antik Kef Kalesi'nde, Asur İmparatorluğu'na ait olduğu tahmin edilen ve bir soyluya ait olduğu düşünülen alabaster mühür bulundu .
Urartu Kralı 2. Rusa tarafından 2 bin 300 metre yükseklikte inşa ettirilen antik Kef Kalesi'nde yapılan arkeolojik kazılarda, Urartu tarihine ışık tutacak yeni eserler ortaya çıkarıldı,
Kef kalesi, MÖ 685 ile 645 yılları arasında hüküm süren II. Rusa tarafından yaptırılmıştır. Onun döneminde dönemin dört büyük ikonik şehri inşa edilmiştir. Kef Kalesi, bu şehirlerin kalan kısımlarından biridir. Şehir, ticaret yollarını kontrol edebildiği ve bölgeyi denetleyebildiği için stratejik bir konumdadır.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Coşkun başkanlığında sürdürülen kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izniyle yürütülüyor.
Önceki yıllarda yapılan kazılarda ortaya çıkarılan salona bağlı mimari yapılarda yapılan kazılarda ok uçları, 7 adet fil ayağı sütun, tekstilde kullanılan iğ iplikleri, Asur İmparatorluğu'ndan geldiği düşünülen, her iki yüzünde figür bulunan, alabasterden yapılmış düğme biçiminde bir mühür bulundu.
Kef Kalesi, Urartu döneminde bu kadar çok bazalt kullanılan tek kaledir. Fotoğraf: Harun Nacar/AA
Coşkun, bu yıl üst holün yan tarafında 6 açmada çalışma yaptıklarını ve bu açmalarda geçen yıl tespit edilen 3 fil ayağına ek olarak 7 yeni fil ayağı daha tespit ettiklerini belirtti.
Kef Kalesi'nin inşasında bazalt taşların kullanılması onu benzersiz bir Urartu yapısı olarak ayırıyor. Bazalt taşların büyük ihtimalle sitenin üzerinde yükselen Süphan Dağı'ndan geldiği düşünülüyor.
Salona bağlı yan odaları da açtıklarını aktaran Coşkun, şunları kaydetti:
'Bu odalarda ok uçları, tekstilde kullanılan iğ iplikleri ve alabasterden yapılmış bir mühür bulduk. Bu düğme şeklindeki mührün her iki tarafında figürler var. Figürlerin içeriğine baktığımızda mührün yerel olmadığını, ithal olduğunu düşünüyoruz. Mührün Urartu'nun komşusu olan Asur İmparatorluğu'ndan geldiğini düşünüyoruz. Özelliklerine baktığımızda alabasterin bölgede nadir bulunması ve önemli bir malzeme olması nedeniyle bu mührün bir soyluya ait olduğunu düşünüyoruz.'
Bu keşifler Urartu tarihinin daha iyi anlaşılması ve bölgenin kültürel mirasına katkı sağlanması açısından önemlidir.
Kapak Resmi: Harun Nacar/AA
By Oğuz Büyükyıldırım
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >