Blog
Van Gölü çekildikçe Çarpanak Adası'na giden antik yol ortaya çıkıyor
Kuraklık ve aşırı buharlaşmanın etkisiyle su kaybının yaşandığı Van Gölü'nde, kıyılardaki çekilme sonucu bazı tarihi yapılar, binlerce yılda oluşan mikrobiyalitler de görünür hale geldi.
www.arkeolojikhaber.com
Çarpanak Adası'na ulaşım için Urartular döneminde yapılan yolun büyük bölümü, kuraklık ve aşırı buharlaşma sonucu Van Gölü'nün su seviyesinin düşmesi nedeniyle önceki yıllara göre daha görünür hale geldi.
Van Gölü'nün seviyesinde yaşanan düşüş nedeniyle asırlar önce Çarpanak Adası'na ulaşımın sağlanması için yapılan 1 kilometrelik yolun yaklaşık yüzde 60'ı ortaya çıktı, su altında kalan kısımları ise daha da belirginleşti.
Kuraklık ve aşırı buharlaşmanın etkisiyle su kaybının yaşandığı Van Gölü'nde, kıyılardaki çekilme sonucu bazı tarihi yapılar, binlerce yılda oluşan mikrobiyalitler de görünür hale geldi.
Göldeki en büyük adalardan biri olan, üzerindeki Ktouts Manastırı ve doğasıyla her yıl çok sayıda ziyaretçiyi ağırlayan Çarpanak Adası'nı karaya bağlayan 1 kilometre uzunluğundaki yolda su seviyesinin düşmesiyle son yıllarda ortaya çıktı.
Yaklaşık yüzde 60'ı su seviyesinin üzerine çıkan yolun suyun altında kalan kısımları da bu yıl daha belirgin hale geldi.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, Urartuların Van Gölü Havzası'nı aktif olarak kullandığını söyledi.
Van Gölü'nün etrafındaki birçok yerleşim yerinin Urartu dönemine ait olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, "Van Gölü'nden başlayıp Tatvan'a kadar sahil boyunca birçok Urartu Kalesi kurulmuştur. Çarpanak Adası'nın karşısında bir Urartu yerleşmesi olduğunu, Van Kalesi'nden başlayarak hem karadan hem de denizden ulaşımın sağlandığını biliyoruz. Van Gölü'nden ulaşımı sağlayan bir sistem Urartu döneminde aktif olarak kullanılıyor." diye konuştu.
- "At arabasının sığabileceği türden bir yolun inşa edildiğini görüyoruz"
Çarpanak Adası'nın Orta Çağ'da önem kazandığını anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Adada bir manastır yapılıyor. Milattan sonra 9. yüzyıldan itibaren bu manastır aktif hale geliyor. Manastır yapıldıktan sonraki aşamada muhtemelen adayla kara arasında bir bağlantı vardı ve taş döşeli bir yolun olduğunu söyleyebiliriz. Manastırın ihtiyaçlarının karşılanacağı at arabasının sığabileceği türden bir yolun inşa edildiğini görüyoruz. Manastırdan şu ana bir kilise bölümü kalmış durumda ve 19. yüzyıla kadar da burası aktifti. Buradaki ihtiyaçların giderilmesi için bu yol aktif olarak kullanıldı. Son dönemlerde Van Gölü sularının alçalmasıyla antik yolun ortaya çıktığını görmekteyiz. Gördüğümüz kadarıyla yolun yaklaşık yüzde 60'ı ortaya çıkmış. Kuraklık devam ederse ada tamamen karayla birleşerek yol aktif hale gelmiş olacak."
AA Özkan Bilgin
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >