Blog
Viking Soylusunun Kayıp Kemikleri Yıllar Sonra Müzede Bulundu
Viking Soylusunun Kayıp Kemikleri Yıllar Sonra Müzede Bulundu
Bir Viking soylusunun kemikleri, kalıntıların yanlış etiketlenip müze deposunda kaybolmasından on yıllar sonra Danimarka Müzesi’nde bulundu.
Söz konusu kalıntılar, Danimarka’nın Bjerringhøj kentinde MS 970 yılına tarihlenen zengin bir Viking adamının mezarına aitti ve bu mezar 1868 yılında kazıldı. Araştırmacılar, eserleri ve kalıntıları analiz için Danimarka Müzesi’ne getirdi, ancak kemikler 20. yüzyılda bir zamanda yanlış yerleştirildi.
Arkeologlar kısa bir süre önce Slotsbjergby’deki başka bir Danimarka Viking Çağı mezarlık alanından çıkarılan eserler arasında kayıp kemikleri buldular; Yeni bir araştırmaya göre, iki mezar arasındaki karışıklık muhtemelen “1950’ler ile 1984 arasında” meydana geldi.
Araştırmanın yazarları, kemiklerin ve kumaşın yeni analizlerinin, kalıntıların, çok süslü bir pantolonun içine gömüldüğü için muhtemelen zengin ve önemli olan yaşlı bir adama ait olduğunu doğruladı
Bjerringhøj mezarını ilk keşfedenler arkeologlar değildi. Mammen köyündeki çiftçiler tümülüsü ortaya çıkardılar ve içinde bir tabut bulunan kil ile kapatılmış ahşap bir oda buldular; daha sonra odayı açtılar ve içindekileri arkadaşları arasında “paylaştılar”. Arkeolojiye ilgi duyan yerel bir okul müdürü olan Arthur Feddersen, bulguyu duydu ve Mammen’e gitti, ancak Feddersen oraya vardığında yalnızca gömme alanında toprağa dağılmış kumaş parçaları, tüy yığınları ve insan kemikleri buldu.
Danimarka Ulusal Müzesi’nden çalışmanın ortak yazarı Ulla Mannering, “Mezar neredeyse tamamen yağmalanmıştı.” diyor.
Feddersen, tüm nesneleri toplamak ve kataloglamak için derhal çiftçilerin evlerini ziyaret etti. Sonuç olarak tümülüs yüksek statülü bir Viking mezarı olarak tanımlandı. Tabuttaki adam, ipekle süslenmiş, altın ve gümüş ipliklerle dikilmiş giysiler giymişti ve bir şiltenin içine doldurulmuş olabilecek kuş tüyü bir katmana yerleştirilmişti. Ayrıca biri gümüş kakma olan iki demir balta ile gömülmüştü ve tabut kapağına takılı bir mum vardı.
Ancak kemikler müzeye getirildikten bir süre sonradır şekilde kayboldu. Mannering’in söylediğine göre 19. yüzyılın sonlarında, insan kalıntıları arkeolojik eserler olarak kabul edilmiyordu ve olası bir açıklama, kemiklerin keşfedildikten sonraki on yıllar içinde diğer Bjerringhøj nesnelerinden ayrılmış olmasıydı.
Mannering, “Muhtemelen kemikler bir kenara bırakılmıştı, belki müzede nasıl kaydedileceklerine dair bir karar bekleniyordu ve daha sonra asla uygun yerlerine geri koyulmadılar.” diyor.
Kemikleri bulmak için sonraki çalışmalar başarısızlıkla karşılaştı; kalıntılar 1986’da müze koleksiyonunun araştırılması sırasında bulunamadı. 2009 yılında, Danimarka Ulusal Müzesi’nin tarih öncesi koleksiyonlarına ait insan kalıntılarının çoğunun saklandığı yer olan Kopenhag Üniversitesi Adli Tıp Bölümü’ndeki Antropolojik Koleksiyon araştırmasında da ortaya çıkmadı.
Araştırmacılar, “Kemiklerin sonsuza kadar kaybolduğu düşünülüyordu.” diyor.
Pantolonu kim giyiyordu?
Mannering, Slotsbjergby adlı başka bir Viking mezarlığındaki eserleri incelerken, o zamanlar bunu bilmese de, ilk kez 2017’de geriye dönük kalıntılara bir göz attı. Bir kutudaki tekstillerdeki ayrıntılar, Slotsbjergby kasalarının geri kalanındaki kumaşlardan önemli ölçüde farklıydı, ama asıl odak noktası kemikler olmadığı için ve kutunun içeriğini daha fazla araştırmadı.
Bununla birlikte, Mannering daha sonra Viking Çağı’nda moda ile ilgili yeni bir projeye başladığında, bu tekstilleri hatırladı ve sözde Slotsbjergby kutusunu yeniden ziyaret etti. O kutudaki kumaşın parçaları kişinin bacak kemiklerinin ayak bileği etrafına sarılıydı, bu nedenle bilim insanları bunun bir çift uzun pantolon için bir manşetin parçası olduğunu belirlediler.
Slotsbjergby cenazesindeki kişi bir kadın olduğundan ve pantolon sadece Viking erkekler tarafından giyildiğinden, bu kemiklerin farklı bir cenaze töreninden geldiğini kuvvetle düşündürüyordu. Pantolon manşetini şekillendiren teknik de oldukça sıra dışıydı. Küçük kumaş şeritleri yuvarlanıp birleştirilmiş ve manşet ayrıca bir tablet üzerine dokunan bir bantla süslenmişti.
Mannering, “Bu, Danimarka’daki herhangi bir Viking Çağı bulgusunda bildiğim kadarıyla görülmemiş bir ayrıntı.” diyor.
Bununla birlikte, bu tuhaf kıvrımlı kumaş pantolon manşetinin yapısı, giyen kişinin erkek olduğu Bjerringhøj cenazesinden iyi korunmuş bir çift kol manşetindekine çok benziyordu. Bunun üzerine bilim insanları, kemikleri incelemek için bilgisayarlı X-ışını tomografi (CT) taramaları ve radyokarbon tarihleme kullanarak kumaş ve kalıntıları Bjerringhøj nesneleriyle karşılaştırarak hipotezlerini doğruladılar; ayrıca tekstildeki elyafları ve boyaları da analiz ettiler.
Mannering, “Bu kemiklerin Bjerringhøj mezarından olduğuna hiç şüphe yok.” diyor.
Çalışmanın yazarlarına göre, analizleri, Bjerringhøj erkeğinin öldüğünde yaklaşık 30 yaşında veya muhtemelen daha yaşlı bir yetişkin olduğunu ve dizlerinin etrafındaki iltihaplanma belirtilerinin, oldukça fazla ata binmeyi içeren aktif bir yaşam tarzını yansıtabileceğini gösterdi.
Mannering, “Pantolonun ipek, gümüş ve altın ipliklerle tasarımı gerçekten mükemmel. Kostümünde pek çok renk ve alışılmadık detaylar var – gerçekten harika görünüyor olmalıydı.” diyor.
www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >