Blog
Yanardağ Patlamasıyla Küllere Gömülen Maya Köyü Araştırılıyor
Yanardağ Patlamasıyla Küllere Gömülen Maya Köyü Araştırılıyor
Günümüzde El Salvador’da yer alan küçük bir Antik Maya köyü, MS 650-660 yılları arasında, yakınlarında bulunan Lomo Caldera yanardağının patlamasıyla birlikte küller altında kaldı.
Antik Maya köyü Joya de Cerén, yanardağ patlaması sonucu küllere gömüldü. F: Mario Roberto Duran Ortiz/Wiki commons
Köyde yaşayanlar tüm eşyalarını geride bırakarak kaçmayı başarabildi. Kaçan Maya halkının tüm eşyalarıyla birlikte, tarlaları ve mutfak bahçeleri de küller altında iyi bir şekilde günümüze kadar korundu.
Arkeologlar için, Joya De Cerén adıyla bilinen bu köy oldukça değerli bir alan.
Bu insanların günlük hayatlarına dair muhteşem bilgiler veren bu yerleşim; araştırmacıların onların kültürleri hakkında daha fazla bilgi edinmelerini ve hasat, depolama ve yiyecek hazırlama tekniklerini öğrenmeleri için olanak sağlıyor.
Colarado Üniversitesi Antropoloji bölümü profesörü Payson Sheets; “Bu alan, volkanik patlama sonucunda alışılagelmemiş öğelerin korunması sebebiyle oldukça sıradışı. Birçok Maya arkeolojik alanı, yüksek piramitlere ve olağandışı saraylara sahip büyük şehirler, fakat burası yaklaşık 200 kişilik küçük bir köy. Bugüne kadar ilk kez küçük bir Maya köyüne açılan bir pencere.” diyor.
“İlk kez, bireysel olarak halkı ve yiyeceklerini nasıl yetiştirdiklerini, toplum içindeki işlevlerini görebiliyoruz. Sosyal doku, halkın her bireyinin köye hizmet vermesiyle bir bütün haline gelerek güçlendi.”
Payson Sheets; Antiquity dergisinde yayımlanan ve Joya De Cerén’de yapılan son araştırmaları detaylarıyla anlatan yeni bir çalışmanın eş yazarlarından biri.
Araştırmanın baş yazarı Alan Farahani, Sheets ve diğer ekip üyeleri; bölgedeki yabani ve ekilmiş bitkilerin yerlerinin yeniden oluşturulması üzerinde çalıştı. Yeni teknikler kullanarak, Joya De Cerén halkı tarafından yetiştirilip tüketilen bitkiler hakkında fikirler edindiler.
Sheets, “Bitkileri fiziksel olarak geri kazanmak için Pompeii’de kullanılan teknikleri kullandık. Yakın bir kaynakta gerçekleşen patlama, ince tanecikli küllerden oluşan bir buhar patlamasıydı. Bir veya iki yıl sonra bitkiler çözüldü fakat külün içinde oluşturduğu boşluk 1400 yıl sonra hala oradaydı. Bu boşlukları diş macunu ile doldurduk, böylelikle tarımsal alanları kalıcı bir şekilde koruduk.” diyerek açıklıyor.
Sonrasında bu verilerin tamamı, araştırmacıların mekânsal bağlamda yiyecek unsurlarının yerini almasına ve bunların yerleştirilmesinin arkasındaki kültürel etkenleri belirlemesine imkan sunan harita yazılımını (GIS) kullanarak bilgisayarlara işlendi.
El Salvador’daki Joya de Cerén Arkeolojik Alanından bir görüntü. F:
Cerén halkı bitkilerle içli dışlıydı
Araştırmacılar Antik Maya’da köy hayatına dair benzersiz bir bakış açısına sahip oldular. Bu araştırmalar, bazı bitki ve besinlerin ilk bakışta beklenenden çok daha fazla ritüele dayalı olabileceğini ortaya çıkardı.
Cotsen Arkeoloji Enstitüsü’nde akademisyen Farahani; “Bu alanda elde ettiğimiz şeyler eşsiz, çünkü genelde arkeolojik alanlarda bitki kalıntıları bulunduğunda çöp olarak atılıyor. Patlamanın gerçekleşmesiyle, burada tüm işler olduğu gibi bırakılmış, böylelikle günlük hayatlarında bitkileri nasıl kullandıklarına dair daha iyi bir fikir edinebiliyoruz.” diyor.
“Burada, bu insanlar tarafından yapılan ritüelin kanıtı da bulunmaktaydı. Örnek verecek olursak yapıların birinde, muhtemelen bir başlık olarak kullanılan geyik kafatası görüyoruz. Bulduğumuz besin öğeleri sadece yemek için kullanılmamış, aynı zamanda kristallerle birlikte bulduğumuz fasulyeler gibi doğanın içinde kehanetsel bir görev görmüş.”
Araştırmacılar, farklı yiyecek türlerini hazırlamak için nelerin kullanıldığını detaylı bir şekilde görebildiler. Cerén’de yetiştirilen en popüler bitki, mısır gibi görünüyor – mısırı koçanından yediklerinin kanıtıyla birlikte. Ayrıca halk ağaçlardan guava ve avokado da toplamaktaydı, bu da bir mülkün dışından ele geçirilen taşlarla birlikte tespit edildi.
Sheets; “Ana fikir; Amerika’nın merkezinin alt kısmında yaşayan insanlar manyok gibi köklü bitkiler yerken, antik Maya’da biber, fasulye, kabak, mısır gibi bitki tohumlarının yaşadığıdır. Burada bu insanların manyok bitkisini önemli bir miktarda ektikleri sonucuna varıyoruz, bu da işleri bizim tahmin ettiğimizden çok daha karmaşık bir hale getiriyor.” diyor.
Sonuç olarak, araştırma bizlere Cerén halkının bitkilerle ne kadar yakından ilgili olduklarını gösteriyor. Köylüler yemek, tıp ve muhtemelen ritüel amacıyla bitkilere eğilim gösterip hasat ediyorlardı. Araştırmacılar, eşsiz detaylarla Maya beslenme pratiklerine yeni bir pencere açarak, antik Maya kültürüne ve günlük hayatlarına dair önemli bilgiler elde ettiler.
kaynak: Arkeofili
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >