Blog
Yunan Ateşi’nin Gizemi
İçerdikleri sülfür, petrol ve katran içerikli yakıcı ve alevlenen silahlar en erken MS 9. yüzyılda savaşlarda kullanılıyordu.
Yazar: İrem Ersoylu
Yunan ateşi veya diğer bir adıyla grejuva, Bizans İmparatorluğu tarafından MS 7. yüzyılda icat edilmiş kolay tutuşan, yakıcı malzeme bileşenlerinden oluşmuş bir silahtı. Bizanslılara kara ve deniz savaşlarında son derece kolaylık sağladı.
Yunan ateşi ile ilgili sahip olduğumuz bütün bilgileri Bizans askeri el kitaplarından, birtakım ikincil tarih kaynaklarından ve dönemin çağdaş vakanüvislerinden elde ediyoruz. Vakanüvisler bu maddeden “deniz ateşi”, “Roma ateşi”, “sıvı ateş”, “ıslak ateş” ya da “imal edilmiş ateş” diye bahsederlerdi. Bazı kaynaklar su ile söndürülemediğini, aksine su döküldüğünde alevin şiddetlendiğini belirtiyor.
İçerdikleri sülfür, petrol ve katran içerikli yakıcı ve alevlenen silahlar en erken MS 9. yüzyılda savaşlarda kullanılıyordu. Yunan ateşinden ilk bahseden vakanüvis Günah Çıkartıcı Theophanes (MS 758-760) bu ateşin kimyager ve mimar Heliopolis’li Callinicus tarafından icat edildiğini söyler. Ayrıca Theophanes, Callinicus’un Konstantinopolis’e gelmesinden önce Bizanslıların nozullarla donatılmış ateş taşıyan gemiler kullandıklarını aktarır.
Yunan ateşinin icadı, imparatorluğun Sasaniler tarafından savaşlarla zayıflatıldığı önemli bir döneme denk gelir. Bizanslılar Yunan ateşini ilk defa Arap donanmasına karşı ve ikinci olarak da Arapların Konstantinopolis’i işgali sırasında, Sarazenlere (Lat. Saracens, “Hristiyan olmayan”) karşı yapılan deniz savaşlarında, Rus-Bizans savaşları sırasında Rusların Bosporos’a yaptığı akınlarda, Bizans iç savaşlarında ve Sviatoslav’ın Bulgaristan’ı istilasında kullandılar.
Yunan ateşinin başlıca kullanım şekli gemilere veya cheirosiphones adı verilen kuşatma motorlarına yerleştirilmiş olan siphon denilen bir tüp aracılığıyla dağıtılırdı. Elde taşınabilen bir siphon, günümüz alev makinelerinin en erken örneğiydi. Ayrıca Bizans askeri el kitapları Yunan ateşiyle doldurulmuş kavanozlar, yanıcı maddeyle ıslatılan kendir liflerine sarılmış demirden dikenleri ve gerania ile bu ateşi düşman gemilere boşaltırlardı.
Bizanslılar Yunan ateşinin keşfini tanrısal bir müdahaleye atfederler. Daha sonraları İmparator VII. Konstantinos Porfirogennetos De Administrando Imperio adlı kitabında “tanrısal bir esinle bir melek tarafından büyük ve kutsal ilk Hristiyan imparator Konstantin’e, Hristiyanlar ve sadece bu görkemli şehir için bildirildi.” diye bahseder.
Alexiad’ın yazarı Bizans prensesi Anna Komnene (MS 1083-1150) eserinde silahın Normandiyalılara karşı kullanıldığını söyler:
“Bu ateş sırasıyla şu tekniklerle yapılır: Çamlardan ve buna benzer bazı yaprak dökmeyen ağaçlardan yanıcı özellikteki reçine toplanır. Kükürt ile ovulur, kamış tüplerine konur ve erkekler tarafından şiddetli ve sürekli bir nefesle üflenir. Sonra bu şekilde ucunda ateşle buluşur, ışığı yakalar ve düşmanların yüzlerine yakıcı bir kasırga gibi düşer.”
Yunan ateşinin kullanımı ne zaman ve nasıl sona erdi tam olarak bilinmiyor fakat IV. Haçlı Seferi (MS 1202-1204) itibariyle Yunan ateşinin sırrı kaybolmuş gibi görünüyor ve birçok kimyagerin yüzyıllar boyunca boşu boşuna tekrarlamaya çalıştığı bir gizem olarak tarih sayfalarında yerini koruyor.
www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >