< Geri dönün

Daha ayrıntılı olarak görmek için ana resmin üzerinde fareyi hareket ettirin.

Doğa ve Kültürün Ötesinde

Yayınevi: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları

ISBN: 9786053993155

500,00 TL  (KDV Dahil)

Kargoya verilme süresi: 1 - 5 İş Günü

Adet Seçiniz

  Adet


İlişkili Ürünler

İlişkili ürün bulunamamıştır!

ISBN: 9786053993155
Yazar: Philippe Descola
Cilt tipi: Karton Kapak

Ünlü antropolog Claude Lévi-Strauss'un varisi olarak devraldığı Sosyal Antropoloji Laboratuvarı'nı yöneten Philippe Descola, Doğa ve Kültür'ün Ötesinde adlı bu eserinde, Batı'nın doğa ile kültür arasında yapageldiği ayrımın başka toplumlarda bu şekilde kurulmadığını gösterirken, bu konuda hâkim olan natüralist bakış açısını da antropolojik bir tahlile tabi tutuyor. Amazon ormanlarında yıllar süren saha çalışması ile bir dizi başka araştırmanın sonuçlarını karşılaştıran Descola, insanların çevrelerindeki varlıklarla ilişki kurma biçimlerinin sonsuz olmadığını, onlara içsellik ve fiziksellik atfetme biçimlerinin dört temel ontolojiye ayrılabileceğini savunuyor: İnsan olan ve olmayanlar arasında maddi ve manevi sürekliliği öne çıkaran totemizm; dünyanın öğeleri arasında bir süreksizlikler ağı gören analojizm; insan olmayanlara insanların içselliğini atfederken, onları birbirlerinden bedenleriyle ayıran animizm ve bizi insan olmayanlara maddi sürekliliklerle bağlarken, aynı zamanda kültürel yetilerimizle de onlardan ayıran natüralizm. Gerçek anlamda "çevre"den kast ettiğimizin ne olduğunu, kimi varlıkları kendimizden keskin bir kopuşla ayırma biçimimizin neye dayandığını anlamak için, belki de kendi ontolojimizin diğer ontolojilerle radikal bir biçimde karşılaştırılması gerekiyordu. İşte, Philippe Descola bu kitabında, Avustralya yerlilerinin rüya resimlerinden Amazon ormanlarındaki animist maskelere, Sibirya platolarındaki kabilelerin mübadele geleneklerinden natüralist Batı'nın "doğa" adını verdiği alanı en ince noktasına kadar, antropoloji için bir devrim sayılabilecek böylesi radikal bir karşılaştırmaya girişiyor. Bu anlamda yazar, "kültür antropolojisine; insanların hayata geçirdikleri ve onun sayesinde kendilerini nesnelleştirdikleri, kendilerindeki bu parçaya ve dünyaya açık duran bir doğa antropolojisinin eşlik etmesini" savunuyor. Fransa'da yayınlanmasının ardından, yalnızca antropolojide değil, sosyal bilimler ve felsefe alanlarında da bir klasik olarak değerlendirilen bu önemli çalışma, insan olmayanlar ile kurduğumuz ilişkiyi derinden sarsacak bir güce sahip.

 Türkçe

2013

376 Sayfa

19 x 24 cm