Blog
10.000 Yıllık “Sakız”, Kötü Ağız Sağlığını Gösteriyor
Bulgular, bir grup Mezolitik İskandinav avcı-toplayıcının kötü ağız sağlığına dikkat çekiyor ve onların diyetleri, malzeme kullanımı ve yerel çevreleri hakkında fikir veriyor.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Yaklaşık 10.000 yıl önce güneybatı İskandinavya’da yaşayan avcı-toplayıcılar, diş çürümesi ve diş eti hastalığından muzdarip olabilir.
Huseby Klev sahasında bulunan çiğnenmiş katran parçalarından birinin kalıp dökümü. C: Verner Alexandersen.
Emrah Kırdök, Anders Götherström ve meslektaşları, 1990’lı yıllarda İsveç’in Huseby Klev kentinde kazılan ve 9.890 ila 9.540 yaşları arasında tarihlenen üç parça huş katranı (ısıtılmış huş ağacı kabuğundan yapılan bir madde) üzerinde bulunan DNA’nın dizilimini çıkardılar.
Araştırmacılar, her örnekte bulunan mikrobiyal, bitki ve hayvan türü DNA’larının profillerini oluşturdular ve bunları daha önce modern insan örnekleri, eski insan diş plağı ve 6.000 yıllık çiğnenmiş huş katranı örneği için bildirilenlerle karşılaştırdılar.
Yazarlar, huş katranı örneklerinin mikrobiyal profillerinin, modern insan ağzında, eski insan diş plağında ve 6.000 yıllık çiğnenmiş huş katranı örneğinde bulunan mikroplara oldukça benzediğini buldu. Bu, Huseby Klev’den alınan örneklerin insanlar tarafından çiğnendiğini gösteriyor.
Araştırmacılar ayrıca, Treponema denticola, Streptococcus anginosus ve Slackia exigua gibi diş eti hastalıklarıyla ve Streptococcus sobrinus ve Parascardovia denticolens gibi diş çürüğüyle ilişkilendirilen çeşitli bakterilerin bolluğunun da ortaya çıkardı.
İsveç’in batı kıyısındaki Huseby Klev kazı alanından fotoğraf. C: Bengt Nordquist
Huş ağacı katranı örneklerinde mikrobiyal türlerin göreceli bolluğuna dayanarak ve makine öğrenme modellerini kullanan yazarlar, avcı-toplayıcı grup üyelerinin diş eti hastalığından etkilenme olasılığının yüzde 70 ila 80 arasında olduğunu tahmin ediyor.
Yazarlar, eski avcı-toplayıcı toplumlarda dişlerin kavrama, kesme ve koparma gibi görevleri yerine getirmek için daha yaygın kullanılmasının, diş eti hastalığına neden olan mikrobiyal türlerle temasa geçme riskini artırmış olabileceğini ileri sürüyor.
Yazarlar, mikrobiyal DNA’ya ek olarak fındık, elma, ökse otu, kızıl tilki, gri kurt, yeşilbaş, deniz salyangozu ve kahverengi alabalık gibi çeşitli bitki ve hayvan türlerinden elde edilenlerle tutarlı DNA dizileri belirlediler. Bunlar, avcı-toplayıcı grup üyelerinin huş katranı örneklerinden önce çiğnediği malzemeleri yansıtıyor olabilir. Yazarlar bu materyallerin yiyecek kaynakları, kürkler ve kemik aletler içerebileceğini düşünüyor.
Bulgular, bir grup Mezolitik İskandinav avcı-toplayıcının kötü ağız sağlığına dikkat çekiyor ve onların diyetleri, malzeme kullanımı ve yerel çevreleri hakkında fikir veriyor.
Nature Publishing Group. 18 Ocak 2024.
Makale: Kırdök, E., Kashuba, N., Damlien, H.et al.(2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >