Blog
15.000 Yıllık Kemiklerdeki İzler Ritüelistik Yamyamlığı Gösteriyor
15.000 Yıllık Kemiklerdeki İzler Ritüelistik Yamyamlığı Gösteriyor...
Yazar: Erman Ertuğrul Tarih: 11 Ağustos 2017
İngiltere’deki Gough Mağarası’nda bulunan 15.000 yıllık insan kemikleri, atalarımız tarafından yamyamlık ritüellerinin bir parçası olarak oyulmuş. Araştırmacılar bu davranışların, orada yaşayan Magdalenian kültürü insanları tarafından karmaşık ölü gömme ritüellerinin bir kanıtı olduğuna inanıyor.
Mağarada bulunan ve üzerinde kesik izleri bulunan insan kemikleri. F: Bello et al 2017
Magdalenian kültürü, Avrupa’da 17.000 ila 12.000 yıl öncesinde var oldu. Tuhaf izler taşıyan kırık insan kemikleri, Magdalenian bölgelerini çalışan arkeologlarca sıklıkla bulundu ve daha yakından yapılan analizler genellikle yamyamlık kanıtları olduğunu ortaya koydu.
Araştırmacılar, yaklaşık altı kişiye ait olduğu düşünülen Gough mağarasında bulunan 200’den fazla kemik parçasına baktıklarında, oldukça net bir şekilde yamyamlık izleri tespit etti.
Londra Doğal Tarih Müzesi’nde araştırmacı Silvia Bello, “Mağarada ele geçirilen insan kemikleri, taş aletler tarafından yapılmış kesik izlerini taşıyor. Bu da deri yüzmeyi ve eklem yerlerinden parçalanmayı işaret ediyor. Kemik iliği çıkarmak için çekiç taşlarıyla yapılan girintilerin yanı sıra insan çiğnemesini işaret eden izler de var. Mağarada bulunan kemiklerin en az %60’unda bu ve buna benzer yamyamlık izleri var.” diyor.
Araştırmacılar zaten bu yamyamlık izlerinin, bir ritüelin parçası olduğunu düşünüyordu. Araştırmacılara göre insanlar aç oldukları için birbirini yemiyordu. Kafataslarını parçalayarak oldukça besleyici olan beyin dokusunu yememeleri ve hatta kafataslarını şekillendirmeleri de bunun açık bir örneği olarak görülüyor.
Bununla birlikte, kemikler üzerindeki kesik izlerinin kasıtlı bir şekilde ritüelin bir parçası olarak mı, yoksa yalnızca kasaplık belirtileri mi olduğu konusunda anlaşmazlık vardı.
Yapılan yeni araştırmada Bello ve ekip arkadaşları, mağarada 1987 yılında bulunan bir insanın sağ kol kemiğini analiz etti. Bu kemiğin üstünde, kesim izleri, vuruş izleri ve insan diş izleri ile bir tarafta olağandışı zikzak çizgiler vardı. Bu zikzak çizgilerinin kasıtlı olarak yapılıp yapılmadığını incelediler ve aynı döneme tarihlenen diğer kemiklerle karşılaştırdılar.
Araştırmanın sonuçları, kemik üzerindeki izlerin kasıtlı olarak oyulduğunu ve muhtemelen çok aşamalı yamyamlık ritüelinin bir bileşeni olduğunu gösterdi.
Bello, “Bu kazımaların anlamlarını bilmiyoruz. Sembolik anlamları vardı fakat bunları bilemeyiz. Bununla birlikte inandığımız şey, bu uygulamalar bedenlerin parçalanma ve cenaze ritüellerinin bir parçasıydı.” diyor.
“Diğer yerlerde ve Neandertal gibi diğer türlerde de yamyamlık kanıtı var, fakat bunları isteğe göre mi, gereklilikten mi, ya da ritüel amaçlı mı yapıldığını söyleyemiyoruz. Gough mağarası, yamyamlık ve ritüel arasında açık bir bağlantının bulunduğu ilk mağara.”
Bu çalışmanın ardından araştırmacılar, bu mağaradaki popülasyonun nasıl oluştuğunu öğrenmek için mağaradaki kemikleri kullanarak DNA analizi yapmak istiyor. Farklı yaştaki bireylerin mağarada bir arada bulunduğunu biliyor olsalar da, her iki cinsiyetten de insan olup olmadığını, burada bir ailenin yaşayıp yaşamadığını ve kemikler arasındaki bağlantıyı çözmek istiyorlar. Araştırmacılar ayrıca, bu yamyamlık ritüellerinin olduğu cenaze törenlerinin bu popülasyonlarda ne kadar yaygın olduğunu görmek için diğer Magdalenian alanlarına bakmak istiyor.
IB Times. 10 Ağustos 2017.
Makale: Bello SM, Wallduck R, Parfitt SA, Stringer CB. An Upper Palaeolithic engraved human bone associated with ritualistic cannibalism. PLOS ONE
www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >