Blog
230 Milyon Yıllık Dışkı Fosilinde Yiyecek Kalıntıları Bulundu
230 Milyon Yıllık Dışkı Fosilinde Yiyecek Kalıntıları Bulundu
Yaklaşık 230 milyon yıl önceye tarihlendirilen iki dışkı parçasından alınan örneklerden birinde kınkanatlı böcek, diğerinde ise balık ve ezilmiş çift kabuklu yumuşakça kalıntılarına rastlandı.
Büyük koprolit (fosilleşmiş dışkı) örneği
Uppsala Üniversitesi ve Avrupa Sinkrotron Radyasyon Tesisi’nden (ESRF) bir grup paleontolog tarafından gerçekleştirilen yeni bir araştırmaya göre sinkrotron ışınımı kullanılarak dışkı fosillerinin içinde korunagelmiş yiyecek kalıntılarının üç boyutlu ve yüksek kaliteli modelleri oluşturulabiliyor.
Uppsala Üniversitesi ve Fransa’nın Grenoble kentinde yer alan ESRF’den bir grup paleontolog tarafından yürütülen çalışma sinkrotron ışınımıyla dışkı fosillerinin içindeki yiyecek kalıntılarının yüksek kaliteli 3D modellerinin oluşturulabileceğini gösterdi.
Günümüzden yaklaşık 230 milyon yıl önce başlayan Triasik Dönem’e tarihlendirilmiş iki dışkı parçasından alınan örneklerden birinde kınkanatlı böcek, diğerinde ise balık ve ezilmiş çift kabuklu yumuşakça kalıntılarına rastlandı.
Tiranozor Rex (T-Rex) gibi etçil dinozorlara ait büyük ve etkileyici fosiller tüm dünyada ilgi uyandırıyor. Fosilleşmiş dışkılar böylesi bir ilginin odağı olamıyor, ancak koprolit olarak adlandırılan bu fosiller aslında son derece önemli. Koprolitler araştırmacılara, hayvanın yaşam biçimi ve sahip olduğu diyet hakkında iskeleti incelenerek elde edilemeyecek bilgiler veriyor.
Koprolitlerin niteliklerinin 19. Yüzyılda İngiliz William Buckland tarafından tanımlandığı, ancak koprolitlerin o günden beri diğer fosil türleri kadar incelemeye tabi tutulmadıkları biliniyor. Yine de geçtiğimiz yıllarda, koprolitlerin içerisinde yiyecek, parazit ve istenmeden yutulan diğer nesnelere ait şaşırtıcı fosil kalıntılarına rastlandığı da bildiriliyor. Tüm bunlara rağmen önemli bir sorun da kafaları kurcalamaya devam ediyor: bu bulguların çoğu koprolitlerden alınan iki boyutlu enkesitlere dayanıyor dolayısıyla eldeki örneklerin büyük bir kısmı analiz edilemiyor ve inklüzyonların birçoğu tanımlanamaz hale geliyor.
İsviçre’deki Uppsala Üniversitesi ve Fransa’daki Avrupa Sinkrotron Radyasyon Tesisi’nden (ESRF) araştırmacılar sinkrotron tomografisi aracılığıyla koprolit içeriğini, örneği tahrip etmeden, üç boyutlu olarak görüntülemeye karar verdi. Bahsedilen bu görüntüleme işlemi temelde hastanelerde kullanılan bilgisayarlı tomografi yöntemi gibi işliyor, ancak bu yöntemde kullanılan x-ray ışınları bilgisayarlı tomografide kullanılanlardan binlerce kat daha güçlü. Böylelikle, dışkı fosillerinin iç yapısını görselleştirmek ve içeriklerini yeniden oluşturmak da daha önce hiç olmadığı kadar mümkün oluyor.
Polonya’da keşfedilen 230 milyon yıllık koprolitlerin içerikleri bu yöntem kullanılarak görüntülendi. Koprolitlerden birinde yalnızca kınkanatlı böcek kalıntısına rastlandı. Fosil içerisinde çok iyi bir şekilde korunmuş, üç farklı türe ait iki kanat ve bir bacak parçası üç boyutlu olarak görselleştirildi. Koprolitin sahibi olan hayvanın kınkanatlı böceklerle beslendiği düşünülüyor. Keşfedilen ikinci örnekte ise ezilmiş midye kabukları ve bir balık parçası bulunuyor. Koprolitin bulunduğu bölgede bilinen bir akciğerli balığın bu koprolitin en muhtemel sahibi olduğu düşünülüyor.
Araştırma baş yazarı ve aynı zamanda doktora öğrencisi olan Martin Qvarnström “Bir sonraki adımımız, kimin kimi veya neyi yediğini öğrenmek ve ekosistem içerisindeki etkileşimleri kavrayabilmek için bu fosillerin bulunduğu bölgedeki tüm koprolit türlerini analiz etmek olacak” diyor.
Upsalla University. Heritage Daily. - arkeofili
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >