Blog
240 Milyon Yıllık Yaratığın Boynu Tek Isırıkta Kopmuş
Bilim insanları, 240 milyon yıl önce yaşamış dev bir yırtıcı hayvanın, daha ölümcül bir yaratığın tek ve acımasız ısırığıyla başının koptuğunu söylüyor.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Tanystropheus hydroides adlı canavardaki ısırık izlerinin analizi, başka bir yırtıcının yukarıdan saldırdığını ve boynunu ikiye böldüğünü gösterdi.
Tanystropheus hydroides’in başının kopması sahnesinin sanatsal yorumu. C: Roc Olivé (Institut Català de Paleontologia Miquel Crusafont)
Bilim insanları, 240 milyon yıl önce yaşamış dev bir yırtıcı hayvanın, daha ölümcül bir yaratığın tek ve acımasız ısırığıyla başının koptuğunu söylüyor.
Saldırı sırasında boynu ikiye bölünen başı kopan hayvan, 6 metre uzunluğa ulaşabilen bir deniz sürüngeni olan Tanystropheus hydroides türüne aitti. Bu hayvan, Orta Triyas döneminde (247 ila 237 milyon yıl önce) tropik bir lagün olan yerde balık ve kalamarla karnını doyuran bir pusu avcısıydı.
Tanystropheus’un aşırı derecede uzun boyunları vardı; bazı durumlarda boyunları gövdelerinin üç katı kadar uzun olabiliyordu. Başı kopan hayvan, İsviçre ve İtalya sınırında yer alan ve Orta Triyas döneminde büyük bir deniz yaşamı kaydına sahip olan Monte San Giorgio fosil alanından geldi.
Almanya’daki Stuttgart Devlet Doğa Tarihi Müzesi’nde omurgalı bir paleontolog olan Stephan Spiekman, İsviçre Üniversitesi Paleontoloji Müzesi’ndeki doktora çalışmasının bir parçası olarak iki Tanystropheus örneğini inceliyordu. İlki T. hydroides’e aitti, ikincisi ise yaklaşık 1,5 metre uzunluğunda daha küçük bir tür olan T. longobardicus’a aitti.
Fosillere daha yakından bakıldığında, bazı omurgaların üzerinde net ısırık izleri olduğu ve boyunların kopmuş olduğu görüldü.
Stuttgart Devlet Doğa Tarihi Müzesi’nde paleontolog olan Spiekman ve Eudald Mujal, bu eski canlılara ne olduğunu anlamak için ısırık izlerini ve kemik kırıklarını analiz ettiler. Bulgular, uzun boyunlarını vücuttaki zayıf bir nokta olarak hedeflemiş gibi görünen başka bir avcı tarafından saldırıya uğradıklarını gösteriyor.
Spiekman, “Tam olarak boynun kırıldığı yerde iki diş deliği bulduk ve boyun tek, çapraz bir düzlemde kırılmıştı. Bu durum, boynun tek bir ısırıkta koparıldığını gösteriyor.” diyor.
Kemiğe denk gelmeyen birkaç ön ısırık da gerçekleşmiş olabilir, ancak özellikle o ortamda bulunan büyük yırtıcılar göz önüne alındığında, devasa bir yırtıcı hayvanın tek seferde boynunu koparmış olması çok olası.
Current Biology’de yayımlanan yeni bir çalışmada araştırmacılar, saldırının Tanystropheus’un başını koparmak için saldırının yukarıdan gerçekleştiğini öne süren kanıtlar buldular.
Vücuttan hiçbir iz yoktu ama kafa ve boyundan geriye kalanlar çok iyi korunmuştu. Bu durum, avcının Tanystropheus’u hızlı bir şekilde öldürmek için uzun boyunlarını hedef aldığını ve böylece etli vücutlarıyla ziyafet çektiğini gösteriyor.
Potansiyel katillerin listesi
6 metre uzunluğundaki bir avcıyı hangi yaratık öldürebilirdi? Spiekman, Monte San Giorgio’daki büyük çeşitliliğin, potansiyel katiller listesinin önemli olduğu anlamına geldiğini söylüyor.
Bilim insanları, diş delikleri arasındaki mesafeyi ölçerek, ısırık boyutunu o sırada bölgede yaşayan büyük avcılarla karşılaştırabildiler.
Spiekman, “Bu bize önemli bir şüpheli listesi bıraktı.” diyor. Bunlar arasında, yaklaşık 5,5 metreye kadar büyüyebilen büyük, erken bir ichthyosaur (ihtiyozor) olan Cymbospondylus buchseri ve 7 metreye kadar büyüyebilen muazzam bir sürüngen olan Nothosaurus giganteus yer alıyor. Üçüncü olasılık, güçlü ön ayakları, esnek bir kuyruğu ve güçlü, dişlek bir burnu olan, 3,6 metre uzunluğunda çok esrarengiz bir yırtıcı olan Helveticosaurus zollingeri var.
Araştırmacılar, Tanystropheus’un uzun boyunlarının zayıf bir nokta olmasına rağmen, bu sürüngenlerin yaklaşık 175 milyon yıl boyunca sert, uzun boyunları ile hayatta kaldıklarını ve bunun Triyas döneminde önemli bir rol oynadığını öne sürüyor.
Spiekman, “Monte San Giorgio’da farklı boyutlara ve diyetlere sahip iki Tanystropheus türünün olması … uzun, sert boyunlarının oldukça çok işlevli olduğunu gösteriyor.” diyor.
“Nispeten küçük başların ve uzun boyunların Tanystropheus’un avını pusuya düşürmesine yardımcı olduğunu düşünüyoruz, çünkü düşük görüşlü suda bu başı herhangi bir av için tespit etmek çok zor olmalıydı. Ayrıca, Tanystropheus sığ sularda kalarak, muhtemelen büyük yırtıcılardan kaçmayı başardı… en azından çoğu zaman.”
Live Science. 19 Haziran 2023.
Makale: Stephan N.F. Spiekman et al. 2023.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >