Blog
3.500 Yıl Önce Yaşamış Kadında İlk İltihaplı Romatizma Kanıtı
İskelet çok iyi korunmuş olduğundan ve elleri ve ayakları da dahil olmak üzere kemiklerinin çoğunu içerdiğinden, araştırmacılar kalıntıların kapsamlı bir osteolojik analizini yapabildiler.
Buket Çağlayan - www.arkeofili.com
3.500 yıl önce Nubia’da yaşamış bir kadının iskeletinde bulunan lezyonlar, bilinen en eski romatoid artrit vakasını ortaya koyuyor.
İskeletin eklem kemiklerinde bulunan lezyonların detaylı görüntüleri. C: Mant, et al. 2024.
Bilim insanları, eski bir Nubialı kadına ait 3.500 yıllık kabarcıklı kemiklerin, dünyanın belgelenmiş en eski romatoid artrit vakalarından biri olabileceğine inanıyor.
Arkeologlar, 2018 yılında Mısır’ın güneyinde, Asvan yakınlarındaki Nil Nehri kıyısında bulunan bir mezarlıkta kazı yaparken bir kadının iskelet kalıntılarını keşfettiler. Analizler, yaklaşık 1,5 metre boyunda olduğunu, öldüğünde yaklaşık 25 ila 30 yaşlarında olduğunu ve MÖ 1.750 ile 1.550 yılları arasında yaşadığını ortaya çıkardı.
İskelet çok iyi korunmuş olduğundan ve elleri ve ayakları da dahil olmak üzere kemiklerinin çoğunu içerdiğinden, araştırmacılar kalıntıların kapsamlı bir osteolojik analizini yapabildiler.
Kanada’daki Toronto Üniversitesi Antropoloji Bölümü’nde doçent olan çalışmanın baş yazarı Madeleine Mant, “Birçok arkeolojik vakada, çoğu zaman iskeletin tamamını bulamazsınız. Kadının iyi korunmuş kalıntıları bize, ellerin ve ayakların küçük kemiklerine aktif olarak saldıran bu bozukluğu inceleme ve bunun hakkında biraz daha güvenli bir şekilde konuşma şansı verdi” diyor.
Kadının eklem analizleri, bağışıklık sisteminin yanlışlıkla vücut dokularına saldırdığı ve özellikle eklemlerde iltihaplanmaya neden olduğu bir otoimmün bozukluk olan romatoid artrite sahip olabileceğini ortaya çıkardı. Günümüzde doktorlar, iltihaplanmaya bağlı proteinleri ve vücut dokularına saldırmak üzere eğitilmiş antikorları arayan kemik görüntüleme ve kan testlerinin bir kombinasyonunu kullanarak bu durumu teşhis ediyor.
Tabii bu durumda bilim insanları sadece kemiklere bakabildiler.
St. Lawrence Üniversitesi’nde doçent olan çalışmanın ortak yazarı Mindy Pitre, “Eklem yüzeyleri hasar görmemişti ve diğer birçok artrit türünde iki kemiğin birleştiği yerde hasar meydana gelir. Bizim baktığımız vakada kemiklerin buluştuğu yerde herhangi bir tahribat yoktu.” diyor.
Pitre, bunun yerine araştırmacıların kadının kemiklerinde romatoid artrit tanısına işaret eden kabarcıklar veya delikli aşındırıcı lezyonlar tespit ettiğini söylüyor.
“Osteoartrit görmeye alışkınım; arkeolojik olarak gördüğümüz en yaygın eklem rahatsızlıklarından biri. Fildişini andıran bu pürüzsüz görünümü gördüğünüz yerde farklılık oluşuyor. Romatoidde bunu hiçbir şekilde anlamazsınız. Bunu fark ettiğim anda lezyonların tipik görünmediğini fark ettim.”
The Lancet Rheumatology’de 2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, günümüzde yetişkin dünya nüfusunun yüzde 1’inden azında bu bozukluk tanısı bulunuyor. Buna karşılık, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 8’inin osteoartrit hastası olduğu tahmin ediliyor.
Pitre, “Arkeolojik açıdan konuşursak, eski Mısır’da bunun oldukça nadir olması şaşırtıcı olmaz. Özellikle de insanlar geçmişte bu tür lezyonları ortaya çıkaracak kadar uzun yaşamadıkları için.” diyor.
Araştırmacılar yeni çalışmada, klinik olarak tanımlanan en eski romatoid artrit vakalarının, binlerce yıl sonra 17. yüzyıl Avrupa’sında ortaya çıktığını, eski Mısır metinlerinde bu spesifik hastalıktan hiç bahsedilmediğini söylüyor.
Arkeolojik kayıtlardaki diğer romatoid artrit vakaları arasında eski Mısır’dan 5.500 yıllık kemikler ve Alabama’dan 5.000 yıllık insan kalıntıları yer alıyor.
Araştırmacılar, romatoid artritin bireyin günlük yaşamında ne tür bir etki yarattığını bilmenin zor olduğunu, ancak özellikle durum ilerledikçe yaşam kalitesinin muhtemelen düştüğünü söylüyor.
İltihaplı romatizma sahibi kadın, devekuşu yumurtası kabuğu ve taştan yapılmış boncuk işi içeren deri bir giysi, sedef bir bilezik ve Nubia ve Mısır çömlek parçaları da dahil olmak üzere mezar eşyalarıyla birlikte gömülmüş olarak bulundu.
Mant, “Bu kişi muhtemelen şişme, ağrı ve hareket etme sorunlarına neden olan bir durumla uğraşıyordu. O dönemde o bölgede yaşayan birinin nasıl görüneceğini düşünmeliyiz.” diyor.
Live Science. 9 Şubat 2024.
Makale: Mant, M., Pitre, M. C., Dancer, S., & Gatto, M. C. (2024).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >