“Küçük Ayak” olarak bilinen eski bir insan akrabası, muhtemelen modern insandan çok bir şempanze gibi yürüyordu.

Küçük Ayak (Little Foot), 3.67 milyon yıl öncesine ait, olağanüstü iyi korunmuş bir kadın Australopithecus (insan soy ağacında bir cins) bireyi.

1994 yılında Güney Afrika’da bir mağarada keşfedilen neredeyse bütün haldeki iskeleti, 20 yıllık bir çalışmanın ardından (bilim insanlarının “mucize” olarak nitelendirdiği) tamamen ortaya çıkartıldı ve kafatasına yapılan yakın analiz, iç kulağındaki minik yapıların 3B modellerininin oluşturulmasını sağladı.

Araştırmacıların yeni bir çalışmada bildirdiğine göre, bu “kemik labirenti” denge ve hareket hakkında önemli ipuçları içeriyor. Şekil olarak, Küçük Ayak’ın kulak içi yapısı, erken Homo türlerinden “büyük ölçüde farklı”, belki de en yakın primat akrabalarımız olan şempanzeler gibi, daha farklı hareket ettiğini gösteriyor.

(3.67 Milyon Yıllık İnsan Atasının Beyni Yarı İnsan Yarı Maymun Çıktı)

Küçük Ayak’ın iskeleti çok iyi korunmuş olduğu için, bilim insanlarına Australopithecus’un iki ayak üzerindeki hareketini araştırmak için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Uzmanlar daha önce erken hominin bacak hareketlerinin uzunluğu, bacakların şekli, ayak şekli, pelvis ve omurga gibi iskelet özelliklerini inceleyerek nasıl hareket ettiklerini yorumluyordu. Bununla birlikte, denge için kritik olan iç kulağın şekli, hareket etmek hakkında da değerli bilgiler sağlayabilir.

Araştırmanın baş yazarı Amélie Beaudet,”İnsanlarda, iç kulak, koşmak gibi “benzersiz aktiviteleri” kolaylaştırmak için gelişti ve Küçük Ayak’ın iç kulağının şekli Australopithecus hareketi ile ilgili benzer görüşler sunuyor.” diyor.

Belirgin şekilde “maymun benzeri”

Çalışma için, araştırmacılar Küçük Ayak’ın kafasının içini taradılar ve elde ettikleri verileri, iç kulağın 3B modellerini inşa etmek için kullandılar. Daha sonra bu modelleri, 17 erken hominin örneği, 10 hala yaşayan insan ve 10 şempanzenin iç kulakları ile karşılaştırdılar.

Bilim insanları, Küçük Ayak’ın kulak kanallarının insan kulağındakilerden çok farklı olduğunu keşfettiler ve aynı zamanda ilk insanlarla aynı zamanda yaşayan Paranthropus olarak bilinen başka bir hominin grubundan da çok farklı olduklarını keşfettiler.

Aslında, Küçük Ayak’ın kulak kanalları, şempanzelerinkine benzer şekilde “maymun benzeri” idi. Araştırmaya göre bu durum, Australopithecus’un hareket etme şeklinde muhtemelen şempanzelerle ortak bir yönünün olduğunu gösteriyor.

Beaudet, “İç kulak analizleri, Küçük Ayak ve Australopithecus örneklerinin genel olarak iki ayak üzerinde yürüdüğü fakat aynı zamanda ağaçlarda geçirdiği varsayımıyla uyumlu olabilir.” diyor.

Küçük Ayak’ın kokleası (titreşimleri algılayan kulağın derinliklerinde bir işitme organı) da Homo türlerindekinden farklıydı, Australopithecus’un çevreleriyle insan kuzenlerinden farklı olarak etkileşime girdiğini ima ediyordu.

Beaudet, “Bu organ, sağlıklı algı ve diyet, habitat veya iletişim gibi ekolojik faktörlerle ilgilidir. Küçük Ayak, bu bakımdan kendi cinsimizin erken üyeleri ile farklılaştı, bu da davranışlarda bir farklılık olduğuna işaret ediyor.” diyor.

Live Science. 10 Ocak 2019.

Makale: Beaudet, A., Clarke, R. J., Bruxelles, L., Carlson, K. J., Crompton, R., de Beer, F., … & Kuman, K. (2019). The bony labyrinth of StW 573 (“Little Foot”): Implications for early hominin evolution and paleobiology. Journal of Human Evolution, 127, 67-80.

www.arkeofili.com