Blog

Kas17

47 Milyon Yıllık Yılan Fosilinde Canlı Doğum Kanıtı

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Canlı DoğumEosenMessel ÇukuruSürüngenYılan



47 Milyon Yıllık Yılan Fosilinde Canlı Doğum Kanıtı

Çok sayıda kertenkele ve yılan türünün normdan saptığı ve yavrularını canlı doğurduğu biliniyor.

www.arkeofili.com

Bilim insanları, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Messel Çukuru’nda yılanlarda canlı doğuma dair dünyanın ilk fosil kanıtını keşfetti.


Messel boası Messelophis variatus, canlı doğum yapan bir yılanın dünyadaki ilk fosil kaydı. C: Senckenberg

The Science of Nature dergisinde yayımlanan çalışmada araştırmacılar, anne vücudunda keşfedilen yılan embriyolarına ait kemikleri tanımlıyor. Bulgu, canlı doğum yapan yılanların en az 47 milyon yıl önce zaten var olduğunu gösteriyor.

Günümüzde yaşayan sürüngenlerin çoğu yumurtlar; bu onların en yaygın üreme şeklidir. Ancak istisnalar da var: Çok sayıda kertenkele ve yılan türünün normdan saptığı ve yavrularını canlı doğurduğu biliniyor.

Senckenberg Araştırma Enstitüsü ve Frankfurt Doğa Tarihi Müzesi’nden Dr. Krister Smith, “Fosil olarak üreme olaylarının korunması genellikle çok nadir. Toplamda, bugüne kadar canlı doğum yapan kara sürüngenlerinin yalnızca iki fosili keşfedildi. Şimdi ise canlı doğum yapan bir yılanın dünyadaki ilk fosil kanıtını tanımlamayı başardık.” diyor.

Boa benzeri yılanlardan oluşan bir aileden olanMesselophis variatusfosili, yaklaşık 50 santimetre uzunluğunda, Eosen dönemine ait ve Orta Amerika’daki günümüz cüce boalarıyla akraba.

Buenos Aires’teki Fundación de Historia Natural’dan çalışmanın baş yazarı Dr. Mariana Chuliver,”Tür, Messel’den bilinen en yaygın yılanlar arasında. Bununla birlikte, yaklaşık 47 milyon yaşındaki bu örnek bizi şaşırttı: Gövde bölgesinin arka üçte birlik bölümünde en az iki embriyo bulunan hamile bir dişi.” diyor.

Dişi yılanın arka kısmında en az iki embriyonun kemikleri görülebilir. C: Senckenberg

Araştırmanın ortak yazarı Dr. Agustín Scanferla, “Fosili incelerken, mevcut kafatası kemiklerinin bir kısmının boyları 20 santimetreyi geçmeyen küçük boalara ait olduğunu anladık. Bu kemikler midenin oldukça arkasında yer alıyordu – eğer yılanın avının bir parçası olsalardı, bağırsakta buraya kadar sindirilmiş olurlardı ve artık tanınmayacak durumda olurlardı. Bu nedenle, boanın embriyolarını temsil diyor olmalılar. Kemiklerin çok genç yılanlara ait olması, ancak henüz yumurtlanmamış bir yumurtadan daha gelişmiş olması, burada hamile, canlı doğuran bir dişiyle karşı karşıya olduğumuz varsayımını destekliyor.” diyor.

Canlı doğumlarda, yavrular yaşayabilir olana kadar dişinin vücudunda kalır – bu da koruyucu bir yumurta kabuğu ihtiyacını ortadan kaldırır. Dişinin vücudundaki sıcaklık daha istikrarlı ve dolayısıyla yavruları için daha güvenli olduğundan, bu, soğuk iklimlerdeki sürüngenler için avantajlı bir evrim stratejisi olarak kabul edilir. Bu nedenle, günümüzün canlı doğuran kertenkelelerinin ve yılanlarının çoğu, oldukça soğuk iklimlerde evrimleşmiştir.

Smith, “Bununla birlikte, Eosen sırasında Dünya’ya, sıcak havalara, atmosferde yüksek bir karbondioksit içeriğine ve buzsuz kutuplara sahip kalıcı bir sera iklimi hakimdi. Messel Gölü çevresinde, o zamanlar ortalama sıcaklıklar yaklaşık 20 santigrat derece idi ve kış sıcaklıkları donma noktasının altına düşmüyordu. Bu gerçeğe rağmen boaların neden 47 milyon yıl önce canlı yavrular doğurduğu hala bilinmiyor. Belki de bu eşsiz siteden ek fosiller bu gizemi çözmemize yardımcı olur.” diyor.


Senckenberg Research Institute and Natural History Museum. 15 Kasım 2022.

Makale: Chuliver, M., Scanferla, A. & Smith, K.T. (2022).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için