Blog
Abu Dabi’deki 3.000 Yıllık Parmak İzleri Bulundu
Abu Dabi’deki 3.000 Yıllık Parmak İzleri Bulundu
Abu Dabi’deki 3.000 yıllık Demir çağ evlerine ait duvarların tuğlalarında sayısız parmak izi bulundu.
Unesco Dünya Mirası Listesi’ndeki Al Ain’deki arkeolojik alanda, 3.000 yıl öncesine ait parmak izleri bulundu.
Hili 2 arkeolojik alanındaki bulgular, Birleşik Arap Emirlikleri’nin Demir Çağı sakinlerinin günlük yaşamları, yemek pişirme yöntemleri, ev yapım teknikleri, tarım yaptıkları mahsul türleri ve ortak faaliyetlerin kanıtları hakkında önemli bilgiler veriyor.
DCT Abu Dabi başkanı Mohammad Khalifa Al Mubarak, “Hili 2’deki araştırma, geçmişe dair benzersiz bir pencere açıyor. Arkeolojik sonuçlar atalarımızın
Canlı ve başarılı bir toplum
“Eski Hili halkı, bugüne kadar kullanılmaya devam eden falaj gibi teknikleri kullanarak canlı ve başarılı bir toplum yarattı. Yemek pişirmek için kullanılan aletler ve tarlalarda hangi ekinleri tüketmeye meyilli oldukları gibi günlük yaşamlarına dair bilgi edindik.”
“Bu, değerli mirasımızı korumak ve tanıtmak DCT Abu Dabi’deki misyonumuzun bir parçası ve araştırmalarımızın sonuçlarından çok heyecan duyuyoruz. Mirasımız, yalnızca ulusal düzeyde değil aynı zamanda küresel düzeyde de derin kültürel değere sahip.”
Hili Arkeoloji Parkı yakınlarındaki Al Ain bölgesinde bulunan Hili 2, 1970’lerde ve 1980’lerde ortaya çıkarıldı. Bu kazılar, önemli bir antik köyün merkezini oluşturan çok iyi korunmuş evleri ortaya çıkardı.
Buradaki bazı yapıların duvarları, çatı seviyesine uzanacak kadar korunmuştu.
2018’den başlayarak, site DCT Abu Dabi’den arkeologlar ve konservatörler tarafından yapılan yeni çalışmaların odak noktasıydı. Siteyi korumak için evlerin her biri tek tek incelendi. Daha önceki çalışmalarda bulunmayan birçok yeni araştırma tekniği kullanıldı.
bin yıllarca evler ve binalar inşa etmek için sofistike ve optimal bir şekilde mevcut malzemeleri nasıl kullandıklarını gösteriyor.” diyor.
Heyecan verici keşif
Evlerin nasıl inşa edildiğini incelemek, DCT Abu Dabi ekibi için heyecan verici bir keşif ile sonuçlandı.
İnşaatta tuğlaların nasıl kullanıldığı ve aynı zamanda tuğlaları yerinde tutmak için ne tür harçların kullanıldığı araştırılırken, çökmüş bir duvar incelendi. Duvarı temizlerken, 3.000 yıl önce tuğlaları yapanların parmak izleri keşfedildi.
Bu tuğlalar önceden oluşturulmuş kalıplarda yapılmıştı, ustalar daha sonra ellerini harçları tutmak için ve tuğlalarda desenler oluşturmak için kullanmıştı. İncelenen tuğlaların çoğunda parmak izleri vardı, ancak kaç kişiye ait olduğu henüz bilinmiyor.
Adli analiz
Abu Dabi arkeologları, adli analiz için parmak izlerini kerpiçten çıkarma olasılığını inceliyor.
Hili’nin eski sakinlerinin günlük yaşamlarına dair önemli yeni bilgiler de edinildi. Yerleşimin birçok yerinde, kilden yapılmış ve düzinelerce yanmış taştan yapılmış iyi korunmuş fırınlar ortaya çıkarıldı.
Fırınlar, yakın geçmişte kullanılanlara benzer şekilde, yemek pişirmek için kullanılan bir türdü. Taşlar ısıtılmış ve sonra muhtemelen koyun veya keçiden elde edilen hayvan eti yavaşça pişirilmiş olmalıydı.
Toplu yemekler
Fırınlar evlerin içinde değil, evler arasında paylaşılan ortak alanlarda bulunuyor.
Büyük olasılıkla aile grupları tarafından kullanılıyordu ve muhtemelen özel günlerde paylaşılan ortak yemekler içindi. Bu bulgu, bu süre zarfında toplumsal faaliyetlerin önemini gösteren diğer Demir Çağı sitelerinden elde edilen kanıtlarla da tutarlı.
Abu Dabi arkeologları, antik yerleşim yerlerinde hangi tür bitkilerin kullanıldığını belirlemek için uzmanlarla birlikte çalıştı. Küçük ve yanmış tohum parçalarını dikkatlice incelediler. Buğdayın varlığına dair kanıt buldular ve 3000 yıl öncesine tarihlendiler.
Hili 2 sahasındaki yeni kazılarda, 3000 yıllık çanak çömlek parçaları da dahil olmak üzere çok çeşitli eserler bulunmuştur.
Özel olarak, Yapı 15 adı verilen esrarengiz bir yapının yakınında açığa çıkarılan bir kil mühür bulundu. Damga mühür bir ceylanın bir gravürünü taşıyor ve muhtemelen kil materyalleri dekorasyon için damgalamak için kullanılmıştı.
Gulfnews. 29 Mayıs 2019.-www.arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >