Blog
Anglosaksonlar Kuzey Suriye Savaşlarında Yer Almış Olabilir
Araştırmacılar, 6. yüzyılda Anglosaksonların savaşlarda yer almak amacıyla Britanya’dan Doğu Akdeniz’e ve Kuzey Suriye’ye seyahat etmiş olabileceklerini öne sürüyorlar.
Yaren Şener - www.arkeofili.com
Mezar eşyaları, Britanyalı savaşçıların 6. yüzyılda oldukça uzak bölgelere yayılan Bizans askeri seferlerine katıldığını gösteriyor.
Sutton Hoo gibi yerlerde bulunan yabancı kültürlere ait eşyalar ticaret yoluyla değil, geri dönen savaşçılar tarafından İngiltere’ye getirilmiş olabilir. C: Joe Giddens/PA
Araştırmacılar, 6. yüzyılda Anglosaksonların savaşlarda yer almak amacıyla Britanya’dan Doğu Akdeniz’e ve Kuzey Suriye’ye seyahat etmiş olabileceklerini öne sürüyorlar. Bu durum, onların gösterişli mezarlarına dair yeni bilgiler ortaya koyuyor.
British Museum’un kıdemli yöneticilerinden St. John Simpson ile Oxford Üniversitesi’nde akademisyen Helen Gittos, Sutton Hoo, Taplow ve Prittlewell gibi yerlerde yapılan kazılar sırasında çıkarılan bazı egzotik eserlerin diğerlerinin öne sürdüğü gibi Doğu Akdeniz ve Kuzey Suriye’den geldiği ve klasik ticaret malları olamayacağı sonucuna vardı.
Simpson, söz konusu yerlere gömülen kişilerin, 6. yüzyılın sonlarında Kuzey Mezopotamya’da Sasaniler ile savaşılan Bizans askeri seferlerine katıldığına dair “ikna edici kanıtların” bulunduğunu söylüyor.
Çeşitli alanlardan elde edilen buluntular arasında Sasani kişisel mühürleri ve gümüş drahmiler gibi düşük değerdeki nesnelerin de bulunduğunu kaydeden uzman, bunların her türlü yerel olmayan şeyin uzun mesafeli ticaret yoluyla bu kıyılara geldiği şeklindeki “oldukça basite indirgenmiş görüşe” meydan okuduğunu söylüyor.
Bu kişilerle birlikte gömülen zırh ve binicilik kıyafetleri arasında Avrasya kökenli tasarımlar ile Bizans’ın doğusunda ve Sasani İmparatorluğu’nda yaygın olarak giyilen bir giysi yer alıyor.
Simpson, “Bu buluntular, Anglosakson prenslerini ve onu takip edenleri geç antik çağın son büyük savaşlarından birinin merkezine koyuyor. Onları, Bizanslılar ve Sasaniler arasında çatışma ve rekabetin olduğu bir dünyada Britanya adasından Suriye ve Irak ovalarına götürüyor ve bu, Anglosaksonlara muhtemelen hayal edebileceklerinden çok daha küresel bir şeye dair gerçek bir haz sağlıyor.” diyor.
“Bu durum, bu bölgelere uluslararası bir boyut katıyor. Anglosaksonlara dair oldukça sığ bir bakışa sahiptik.”
British Museum’un antik İran ve Arabistan alanında yöneticisi olan Simpson, uzmanlık alanı Sasani İmparatorluğu arkeolojisi olan bir arkeolog.
Simpson, “Hepimiz konularımıza kendi akademik disiplinlerimiz veya modern politik sınırlar açısından bakmaya alışkınız. Önemli olan, alakasız görüneni tespit etmek ve dolayısıyla bunun ne olduğunu ve nasıl sonuçlandığını açıklamak.” diyor.
Suffolk’ta bulunan Sutton Hoo’daki kazılar ile, Birleşik Krallık’ın en muhteşem arkeolojik keşiflerinden biri olan 27 metre uzunluğundaki bir geminin içinde zengin bir Anglosakson mezarı ortaya çıkarıldı. Eserler arasında Bizans gümüş eşyaları da bulunuyordu.
Buckinghamshire’da bulunan Taplow’da, Avrasya tarzı bir binicilik ceketi giyen bir adama ait kalıntılar keşifler arasındaydı. Essex’te bulunan Prittlewell’de, diğer eserlerin yanı sıra, Sasani tarzı bir yuvarlak madalyonda Aziz Sergius’u tasvir eden bakır sürahinin bulunduğu bir mezar odası bulundu.
Simpson, “Prittlewell’de bulunan sürahinin üzerindeki inci madalyon benzersiz ve ikonografisini kesin bir şekilde Sasani tasarım dilinin içine yerleştiriyor. Bu da daha doğuda, bir Sasani atölyesinde yapıldığını düşündürüyor.” diyor.
“Prittlewell ve Taplow’daki savaşçı ceketlerinde görülen doğu bağlantıları Sutton Hoo’daki omuz tokalarının tasarımıyla bir araya geldiğinde, Suriye’den dönen bu bireylerin Bizans-Sasani elit savaşçı toplumunun geç dönem antik modalarıyla daha da sıkı bir uyum içinde oldukları fikrini güçlendiriyor.”
Sutton Hoo’da bulunan ve bazılarının gemilerin kalafatlanmasında kullanıldığına inandığı katran topakları hakkında konuşurken, Sasanilerin katranı çanak çömleklerin astarında kullandıklarını ve başlıca kaynaklarının Orta Doğu’dan geldiğini, birinci yüzyılda yaşamış Yunan hekim Dioscurides’in ise astımdan kalça ağrısına kadar her şeye karşı geniş kapsamlı tıbbi kullanımlarından bahsettiğini belirtiyor.
Simpson, “Sutton Hoo’da bulunan katran topakları üzerinde gerçekleştirilen bilimsel analiz, bunların Kuzeydoğu Suriye’deki belirli bir kaynaktan geldiğini gösteriyor. Hatta bunun, muhtemelen Sasanilere karşı düzenlenen Bizans Haçlı Seferleri ile birlikte Hristiyanlığa geçmiş olabilecek batıl inançlı savaşçılar tarafından öyle olduğu düşünülen veya gerçek anlamda şifalı bir güçle geri getirilen bir başka öğe olduğunu düşünüyorum.” diyor.
Sutton Hoo’da bulunan çömlek bir şişe – tüm mezardan çıkarılan tek çömlek eşya – uzun zamandır bilim insanlarında kafa karışıklığı meydana getiriyor, çünkü Kuzey Avrupa’da bulunan hiçbir şeye benzerlik göstermiyor. Simpson bunun, Kuzey Mezopotamya’da üretimin gerçekleştirildiği bu döneme ait çömleklerin tipik bir örneği olduğunu ve o bölgeden elde edilen esanslı yağ içerdiğine inandığını söylüyor.
Kanıtlar onu, bu Anglosakson savaşçıların II. Tiberius’un ve askeri el kitabında “Britanyalıların” “ormanda” savaşmada iyi olduklarından bahseden halefi Maurice’in emrinde hizmet ettikleri sonucuna götürüyor.
Anglosaksonların neden bu savaşlara dahil oldukları sorulduğunda Simpson, bunun bir tür “macera ve karşılık verme kombinasyonu” olduğunu öne sürüyor. “Bizanslılar, Batı Avrupa’da etkili bir şekilde yeni bir gezici ordu modeli için asker topluyordu.” diyor.
Oxford Üniversitesi’nde Ortaçağ tarihi alanında öğretim görevlisi olan Gittos, “Bu, erken dönem Ortaçağ İngiliz tarihi hakkında şaşırtıcı derecede yeni bir bakış açısı sunuyor.” diyor.
The Guardian. 4 Temmuz 2024.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >