Blog

Şuu26

Antik Roma’da Cerrahi Bir Klinik Nasıl Görünüyordu?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik RomaCerrah EviDoktorOrpheus MozaiğiRiminiTaberna Medica



Antik Roma’da Cerrahi Bir Klinik Nasıl Görünüyordu?

İşçiler, şehrin merkezi meydanı olan Piazza Ferrari’nin halka açık bahçelerinde peyzaj düzenlemesiyle meşgulken, bir ağacın köklerine takılmış sıva parçaları fark ettiler.

 

Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com

 

İtalya’nın Rimini kentinde tesadüfen keşfedilen cerrah evi ve içindeki aletler, antik tıp hakkında bildiklerimize yeni bir katman ekliyor.

İtalya’nın Rimini kentindeki MS 3. yüzyılın başlarından kalma Cerrah Evi’nin muayene odası olduğuna inanılan yerinin zemininde, hayvanlarla çevrili bir Orpheus mozaiği yer alıyor. (C: ARKT/Floriana Savino)

İşçiler 1989 yılında İtalya’nın Rimini kasabasında antik kalıntılara rastladıklarında pek şaşırmadılar. Adriyatik kıyısındaki popüler turistik yerlerden biri olan Rimini (ya da antik çağlarda Ariminum) yüzyıllarca önemli bir Roma kasabasıydı. Modern şehir de o dönemden kalma anıtlarla dolu.

Ancak işçilerin o bahar günü buldukları şey, arkeologları oldukça sıra dışı bir şeye götürecekti: Yüzyıllardır bir Roma cerrahının kliniğinde bozulmadan duran bir cerrahi alet deposu, Klasik dünyadaki tıp uygulamaları hakkında ilgi çekici yeni ayrıntıları sunuyordu.

Günlük hayata ait bir harika

İşçiler, şehrin merkezi meydanı olan Piazza Ferrari’nin halka açık bahçelerinde peyzaj düzenlemesiyle meşgulken, bir ağacın köklerine takılmış sıva parçaları fark ettiler. Rimini Şehir Müzesi, parçaların Roma’ya ait olduğunu doğruladı ve bir arkeolog ekibi yerinde incelemek üzere harekete geçti. Bunlar, Ariminum’daki günlük yaşama yeni bir ışık tutması beklenen, varlıklı ancak sıradan evlerden oluşan bir topluluğun kalıntılarını ortaya çıkardı.

Bir zamanlar kuzey İtalya’nın Etrüsk medeniyetinin bir parçası olan Ariminum, Roma Cumhuriyeti tarafından fethedildi ve MÖ 268’de Latince adını aldı. Zaten önemli bir liman olan bu yer, daha sonra Via Aemilia’nın (İtalyan yarımadasının doğu kıyısını kuzey kısmına bağlayan yol) ve Via Flaminia’nın (Roma yolu) kavşağında yer aldı.

Bu hayati liman ve ulaşım merkezi, bugün bile hala görülebilen etkileyici ve uzun ömürlü bir altyapıya kavuştu: eski şehir surlarının bölümleri; MÖ 27’de inşa edilen ve Via Flaminia’nın başlangıç ??noktasını işaret eden Augustus Zafer Takı; ve MS 21 civarında tamamlanan Tiberius Köprüsü’nün mermer ihtişamı.


MS 21 yılında tamamlanan Tiberius Köprüsü, Rimini’de günümüze ulaşan en eski köprü. Cerrah Evi’nden yarım kilometre uzaklıkta bulunan köprü, birçok istilayı atlattı. 1885 yılında ulusal anıt haline geldi ve bugün hala üzerinde yürüyebiliyoruz. (C: Expedia)

Tarihçiler, bunlardan Ariminum’un Roma dünyasındaki yeri hakkında iyi bir fikir edinebildiler, ancak oradaki günlük yaşamın nasıl olduğu hakkında daha az şey biliyorlardı. 1989’daki keşif bunu değiştirecekti.

Araştırma alanını genişleten arkeologlar, 1997’ye kadar süren bir dizi yıllık kazı kampanyası başlattılar. Toplamda, yaklaşık 700 metrekarelik bir alanı kazdılar ve Roma İmparatorluk döneminden Bizans döneminin sonlarına kadar uzanan çeşitli dönemlere ait kalıntıları ortaya çıkardılar.

Alan, birinci yüzyıl şehir surlarının bir kısmını ve üç evi içeriyordu. Bu evlerin en eskisi Roma dönemine aitti ve üçüncü yüzyıla kadar kullanılmıştı; ikinci ve üçüncü evler ise Bizans dönemine aitti.


Rimini Müzesi’ndeki Cerrah Evi’nin muayene odasının yeniden inşası, üçüncü yüzyılın başlarında böyle bir evi süsleyen mobilyaları sergiliyor. (C: Riviera di Rimini)

Evdeki doktor

Arkeologların dikkatini en çok çeken şey, yıllar içinde defalarca yeniden inşa edilmiş olan bu evlerden ilkiydi. Son yeniden inşası, MS ikinci yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşti; bu dönemde ana odalar zengin mozaikler ve resimlerle süslenmek üzere yeniden düzenlendi ve yeni odalar eklendi.

Arkeologlar, tipik bir Roma malikanesinin bölümlerini tespit edebildiler: vestibule (antre); triclinium (ziyafetlerin, resepsiyonların ve sosyal toplantıların düzenlendiği alan); birkaç cubiculum (genellikle yatak odası olarak tanımlanan, ama aynı zamanda okuma veya toplantı odası olarak da kullanılan odalar); ve bir latrina (tuvalet). Ayrıca bir mutfak da dahil olmak üzere, birkaç odadan oluşan, zengin bir şekilde dekore edilmiş bir üst kat kalıntılarına da rastladılar.


Arkeologlara göre, Cerrah Evi’nde bulunan bu gerçek boyutlu, ayak şeklindeki pişmiş toprak kap, ya merhem veya ilaç saklamak için kullanılan bir kap olarak ya da terapötik ısı tedavileri uygulamak için kullanılıyordu. Roma dünyasında bulunan bu türden sadece iki nesneden biri. (C: Ministero Della Cultura. Soprintendenza Archeologia, Belle arti e paesaggio per le province di Ravenna)

Ancak bu Roma evini bu kadar özel kılan şey, üçüncü yüzyılın başlarında burada yaşayan kişinin eşyalarıydı. Kalıntılar arasında, MS birinci ve üçüncü yüzyıllar arasında üretilmiş, bronz ve demirden yapılmış yaklaşık 150 cerrahi aletten oluşan muhteşem bir dizi bulundu. Bu açıkça bir Roma cerrahının eviydi. Bir zamanlar kutularda ve sandıklarda saklanan bu aletler, antik Roma dünyasından bugüne kadar bulunmuş en eksiksiz cerrahi alet setini oluşturuyor.

Arkeologlar ayrıca, ilaçların hazırlanmasında ve depolanmasında kullanılmış olması muhtemel havanlar da buldular. Elde edilen kanıtlar, evin erken üçüncü yüzyılda hem çalışma alanı hem de tıbbi bir danışma odası içeren özel bir klinik—taberna medica—olarak işlev gördüğünü gösteriyor. Bu yüzden eve Domus del Chirurgo (Cerrah Evi) adını verdiler.

İyi bir adam

Bu taberna medica’nın kalbinde, mitolojik Yunan kahramanı Orpheus’u tasvir eden bir mozaikle döşenmiş bir oda vardı. Arkeologlar cerrahi aletlerin büyük çoğunluğunu bu odada keşfettiler. Ayrıca, Orpheus odasının yanındaki cubiculum’da ve giriş bölümünde de tıbbi malzemeler bulundu. Duvarda, arkeologların dikkatini çeken ilginç bir grafiti de yer alıyordu. Latince yazıt şu şekildeydi:

Eutyches  

homo bonus  

hic habitat.  

Hic sunt miseri.

“İyi bir adam olan Eutyches burada yaşıyor. Zavallılar işte burada” anlamına gelen yazıtın, Eutyches adlı bir doktor tarafından tedavi edilen hasta bir kişi tarafından duvara kazındığı varsayımı makul görünüyor.

Araştırmacılar, doktorun tıbbî bilgilerini edinmenin yanı sıra kültürel eserler de topladığı Yunanistan ve Küçük Asya’da eğitim görmüş olabileceğine ve topladığı bu eserleri Ariminum’daki konutuna getirmiş olabileceğine inanıyor. Bu durum, şehrin tipik ticaret çevrelerinin dışında bulunan nesnelerin varlığını açıklıyor. Bu nesneler arasında, günümüz Türkiye’sinden olduğu düşünülen cam macunu ile yapılmış bir balık paneli, Jüpiter Dolichenus kültüyle ilişkilendirilen bronz bir adak eli ve Yunan Epikürcü filozof Hermarchus’un bir heykeli yer alıyor.


Üç balıklı bu cam macunu panel gibi, Rimini’nin ticaret çevrelerinin dışındaki yerlerden gelen nesneler, cerrahın çok seyahat ettiğini gösteriyor. Panel, muhtemelen günümüz Türkiye’sinin olduğu bölgeden geldi. (C: Wikimedia Commons)

Evde bulunan sofistike cerrahi aletler, Eutyches’in—adı gerçekten Eutyches ise—travma yaralarını tedavi etmede ve cerrahi müdahalede uzmanlaştığını düşündürüyor. Dolayısıyla, eğitiminin en azından bir kısmını askeri doktor olarak Roma İmparatorluğu’nun kamplarında ve savaş alanlarında almış olması muhtemel görünüyor.

Ani bir son

Üçüncü yüzyılın ortalarından sonlarına doğru çıkan yangın, Ariminum’un kuzeyinin büyük bir kısmıyla birlikte Cerrah Evi’ni de yerle bir etti. Antik yazarlar, İmparator Gallienus’un (MS 253–260 arasında babasıyla birlikte, MS 260–268 arasında tek başına) hüküm sürdüğü dönemde Cermen kabilelerinin İtalya yarımadasına akınlar düzenlediğini bildiriyor; bu nedenle, Ariminum’daki yangının, bu istilacı güçlerle yaşanan çatışmanın bir sonucu olabileceği düşünülüyor. O döneme ait bölgedeki silahlar, bu hipotezi güçlendiriyor. Evin çatısı çökerken, kerpiç duvarların da yıkılarak iç mekanı moloz tabakası altına gömdüğ anlaşılıyor.

Rimini şehri Bizans ve Frank kontrolüne girdikten sonra, Rönesans dönemindeki İtalyan iç savaşları sırasında da çekişmeye konu oldu. Tüm bu çalkantılara rağmen, moloz tabakası bu “cerrahi zaman kapsülü”nü neredeyse 2.000 yıl boyunca sağlam tuttu. 2007 yılından bu yana, Cerrah Evi ziyarete açık. Büyük kemer ve köprüyle birlikte, artık Rimini’nin en önemli Roma kalıntılarından biri olarak kabul ediliyor.


National Geographic. 22 Şubat 2025.

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için