Blog
Antik Romalılar Yılbaşını Nasıl Kutluyordu?
Antik Romalılar Yılbaşını Nasıl Kutluyordu?
Elifnur Bingöl - www.arkeofili.com
Antik Roma’da yeni yıl, Romulus tarafından oluşturulan 10 ay, 304 günlük takvime göre ilk başta ilkbahar ekinoksunda başlıyordu. Bu takvim yıllarca birçok probleme yol açtığından Julius Caesar, zamanının en önde gelen astronomlarına ve matematikçilerine danışarak sorunu çözmeye karar verdi böylece günümüzde kullanılan Gregoryen takvimine benzeyen Julien takvimi oluşturuldu.
Takvim reformu sayesinde MÖ 46 yılından itibaren 1 Ocak yeni yılın ilk günü olarak belirlendi ve önceleri farklı bir tarihte göreve başlayan konsüller (en üst düzey yetkililer) resmi olarak o gün göreve gelmeye başladı. Ayrıca Satürn tanrısını onurlandırmak için düzenlenen Satürnalya Festivali genellikle 17-23 Aralık tarihleri arasında kutlanıyordu bu da Romalıların bu dönemi biraz daha uzatıp, ikinci bir şölenle yeni yılı kutlamaya itti.
Ocak (Ianuarius) ayının adı antik Roma tanrısı Janus’tan esinlenildi. “Kapı” ya da “geçit” anlamına gelen Janus, biri geçmiş yıla, diğeri gelecek yıla bakan iki başa sahipti. Tüm başlangıçların ve sonların tanrısı olan Janus, o dönemin en önemli tanrısıydı.
“Yeni yıla nasıl girersen tüm yıl öyle geçer!”
Romalılar yeni yılın ilk gününü mutlu bir şekilde geçirirlerse, bütün yılın da öyle geçeceğine inanıyorlardı. Bu nedenle insanlar birbirlerine hediyeler veriyor, günü olabildiğince keyifli geçiriyor, dedikodudan ve kavgadan kaçınmaya çalışıyor, el sıkışıyor ve birbirlerine mutluluk diliyorlardı.
Hediye olarak tatlı (genellikle bal, hurma ve incir) veriliyordu bu sayede yılın hep tatlı ve güzel geçeceğine inanılıyordu. Dal ya da defne yaprağı gibi oldukça mütevazı ve sembolik hediyelerin yanı sıra, değerli eşyalar ve para da hediye olarak veriliyordu (gümüş sikkelerin üzerinde Janus’un simgesi olduğundan, bu harika bir hediyeydi). Romalılar evlerini yeşil dallar ve ışıklarla süslüyordu, içeriyi tütsülemek için de ocağın üstüne safran serpiştiriyorlardı. Akrabaların ve arkadaşların davet edildiği büyük ziyafetler düzenleniyordu, bu davetlerden sonra insanlar zarla oyun oynuyor, hokkabazlar ve soytarılar ev ev dolaşıp, insanlardan para koparmaya çalışıyordu.
Yeni yıl aynı zamanda kehanetlerle ve batıl inançlarla ilişkilendiriliyordu. Yeni yıl günü eğerNundinae’ye (“pazarın kurulduğu gün”) denk gelirse, gelecek yılın mutsuz geçeceğine; Pazar gününe denk gelirse, savaş çıkacağına ya da yüksek mevkideki bir görevlinin öleceğine; Pazartesi gününe denk gelirse, çocukların öleceğine ve fiyatların yükseleceğine; Salı gününe denk gelirse de yangınların çıkacağına inanılıyordu. Bazı insanlar Homer ya da Virgil’in kitaplarından kesitler okuyor ya da gördükleri ilk şiiri seçip, ondan fal okumaya çalışıyordu.
Ayrıca yeni atanan iki konsülün evine senato üyeleri ve yerli halk toplanıyor, evlerinin önünden bir tören geçidi başlatılıyordu. Hatta konsüller, yürüyüş sırasında katılımcılara madeni para atıyordu. Her iki geçit, Capitol tepesinde Janus’a kurban vermek için bir araya geliyordu. Bu törenin ardından konsüller evlerinde arkadaşları için büyük bir ziyafet veriyordu. Sokaklar şarkı söyleyip, dans eden; tavernalar sarhoş olup, eğlenen Romalılarla doluydu.
Kış ortası yeni güneşin ilki, eskinin sonuncusudur
Peki, Romalıların yılbaşı gelenekleri hakkında bunları nasıl biliyoruz? Romalı şair Ovidius’un ‘resmi tatillerin kaydı’ anlamına gelen Fasti kitabı günümüze kadar ulaşan kaynaklardan birisi. Kulağa sıkıcı mı geliyor? Merak etmeyin, Ovidius okuyucuyu nasıl heyecanlandıracağını çok iyi biliyordu.
Kitabın ilk cildinde şöyle sesleniyor Ovidius, “Sessizce kayıp giden yılın pınarı, iki başlı Janus, arkasını görebilen tek tanrı…” İşte o anda Janus aniden karşısında beliriyor! Ovidius dehşete kapılıyor. İlk başta korkudan donup kalsa da sonunda birkaç soru sormayı başarıyor:
‘Söylesene bana, neden yeni yıl soğukla başlıyor, baharda başlasa daha iyi olmaz mıydı? O zaman her şey çiçek açar, hayat canlanır, asmalarda yeni tomurcuklar filizlenir, ağaçlar yeni yapraklarla kaplanır ve topraktan kocaman otlar çıkardı. Kuşlar cıvıltılarıyla güzel havaya renk katar, hayvanlar tarlalarda koşturup, oynardı. Zira güneş tatlıdır, kil yuvasını en yüksek çatı kirişinin altına kuracak yabancı kırlangıçları beraberinde getirir. Ayrıca toprağa ekilip, sürülürdü. Yeni Yıl olarak adlandırılmak en çok baharın hakkıydı.’ Bunları söyledim uzun uzun sorgulayarak. Sözlerini iki mısraya dökerek kısa ve öz bir şekilde yanıtladı: ‘Kış ortası yeni güneşin ilki, eskinin sonuncusudur: Phoebus* ve yıl aynı zamanda başlar.’
Ayrıca Ovidius, insanların neden birbirine mutlu yıllar dileyip, hediye verdiklerini sorar. Buna karşılık Janus, “Alametler için” der. “yaşanacak olaylar da iyi olsun diye.”
Günümüzdeki yılbaşı geleneğinin, Romalıların yeni yıl kutlamalarıyla ne kadar ortak noktası olduğunu fark etmemek mümkün değil. Bu yıl umarız herkese sağlık, bereket ve mutluluk getirir!
*Phoebus: Tanrı Apollon için kullanılan bir başka isim, bu bağlamda sadece “güneş” ya da “kış ortasında yenilenen güneş” anlamına da gelebilir.
Scullard H. H. (1981). Festivals and Ceremonies of the Roman.
Ovid. Fasti: The Book of Days or On the Roman Calendar. Çeviri: James G. Frazer
Graf F. (2016). Festivals in Ancient Greece and Rome.
Imperium Romanum. New Year in ancient Rome.
Brunner B. (2021). A History of the New Year.
Writes S. (2020). The Fascinating History of New Year’s Celebrations.
Blakemore E. (2021). The new year once started in March—here’s why.
Morton A. (2019). Happy New Year? Um…
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >