Blog
Antikythera Mekanizması Aslında İşe Yaramaz Bir Parça Olabilir

Antik bir gemi batığında keşfedilen ve Greko-Roma dünyasının teknolojik harikalarından biri olarak görülen bu ünlü mekanizmanın, aslında düzgün çalışmamış olabileceği ortaya kondu.
Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com
Bilinen en eski analog bilgisayar olarak bilinen Antikythera Mekanizması, yeni bir çalışmaya göre aslında 2.000 yıllık bir ‘hurda’ olabilir.
Antikythera Mekanizması üçgen dişliler kullanılarak çalışıyordu. C: Wikimedia Commons
Antik bir gemi batığında keşfedilen ve Greko-Roma dünyasının teknolojik harikalarından biri olarak görülen bu ünlü mekanizmanın, aslında düzgün çalışmamış olabileceği ortaya kondu.
Bir astronomi hesaplayıcısı olarak tasarlandığı düşünülen Antikythera Mekanizması, gök cisimlerinin hareketlerini takip etmek üzere birlikte çalışan bir dizi dişli ve gösterge içeriyor. Mekanizmayı taşıyan batık gemi yaklaşık MÖ 60 yılına tarihlendirilse de, cihazın tam olarak ne zaman üretildiği hâlâ belirsiz.
Cihazın üreticilerinin gösterdiği etkileyici yaratıcılığa rağmen, Antikythera Mekanizması’nın gerçekten çalışıp çalışmadığı sorusu 1901 yılındaki keşfinden beri tartışma konusu. Bu gizemi çözmek kolay değil, çünkü cihazın bazı dişlileri eksik, bazı parçalarıysa kırık ve eksik durumda; nihayetinde iki bin yılı aşkın süre denizin dibinde kaldı.
Yeni içgörüler elde etmek isteyen araştırmacılar, Antikythera Mekanizması’nın çalışma biçimini ele alan iki yakın tarihli araştırmayı bir araya getirerek bir hesaplamalı model oluşturdular. Bu çalışmalardan ilki, Alan Thorndike tarafından yazıldı ve cihazın dişlerinin üçgen şeklinin hareket üzerindeki etkisini analiz etti. Thorndike, bu şeklin “düzensiz bir hareket yarattığını, her bir dişin devreye girmesiyle hızlanma ve yavaşlamaya neden olduğunu” belirtiyor.
İkinci makale ise Mike Edmunds tarafından yazıldı ve cihazın dişlilerinin bilgisayarlı tomografi (BT) taramalarıyla üretim hatalarını —dişler arası düzensiz mesafeler ve eşit olmayan dağılımlar gibi— ortaya koydu.
Yeni çalışmanın yazarları, “Edmunds tarafından tespit edilen hatalar, sistemin bozulmadan çalışmasını sağlayacak tolerans sınırlarının üzerinde” diye yazıyor. Bu nedenle, “dişlerin üçgen şekli tek başına önemsiz hatalara neden olsa da, üretimsel düzensizlikler dişlilerin sıkışması veya devreden çıkması ihtimalini önemli ölçüde artırıyor” diyorlar.
Araştırmacılar, eğer Edmunds’ın belirttiği hatalar doğruysa, cihazın güneş göstergesinin tam bir tur atmadan önce büyük olasılıkla sıkışacağını hesapladı. Ayrıca, “Antikythera Mekanizması yalnızca tek bir hareket girdisine sahip olduğu ve tüm dişliler birbirine bağlı olduğu için, herhangi bir dişli çiftinin sıkışması tüm mekanizmayı durdurur” diye ekliyorlar.
Bu nedenle, çalışmanın yazarları şu sonuca varıyor: “Ya mekanizma hiçbir zaman çalışmadı, ya da hatalar Edmunds’un bulduğundan daha küçüktü.” Elbette ikinci senaryo hâlâ mümkün; çünkü Antikythera Mekanizması, Edmunds’un taramalarını yaptığı zamana kadar ciddi şekilde hasar görmüştü. Bu da gözlemlenen hataların, cihaz ilk üretildiğindeki hâline kıyasla çok daha büyük olabileceği anlamına geliyor.
Ancak yeni çalışmanın da ortaya koyduğu gibi, cihazın beklenen şekilde çalışabilmesi için olağanüstü bir hassasiyetle üretilmiş olması gerekiyordu. Bu nedenle Edmunds, Antikythera Mekanizması’nın aslında hassas astronomik ölçümler yapmak için değil, eğitim amaçlı bir teşhir aracı olabileceğini öne sürüyor.
Yine de, yeni çalışmanın yazarları Edmunds’un ürettiği verilerin çoğunun “spekülatif” olduğunu ve bu antik bilgisayarın gerçekten çalışıp çalışmadığına dair tüm bulguların “ihtiyatla yorumlanması” gerektiğini vurguluyor.
IFL Science. 14 Nisan 2025.
Makale: Szigety, E. G., & Arenas, G. F.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >