Blog
“Arkeolog Eşi” Değil, Başlı Başına Öncü Bir Bilim İnsanıydı
1900 doğumlu Ann Axtell, daha küçük yaştayken geçmişe hayranlık duyuyordu ve 1920’lerde yolu arkeoloji ile kesişti.
Begüm Bozoğlu - www.arkeofili.com
Ann Axtell Morris, hayattayken göz ardı edilse de, eski Yerli Amerikalıların ve Yerli Meksikalıların yaşamları ve kültürlerinin giderek daha iyi anlaşılmasına çokça katkı sağladı.
Ann Axtell Morris, herhangi bir hareketin onu otuz metre aşağıdaki çöl zeminine yuvarlayabileceğinin farkında olarak hareketsiz kaldı. Genç arkeoloğun eski bir sarp kayalık yerleşimine tırmanışı, Navaho nesnelerinin saklandığı bir yeri ortaya çıkarmıştı. Ancak aşağıya geri inmenin ne kadar zor olacağını hafife almıştı.
Ann Axtell, 1933 tarihli bir açıklamasında, “Kamptaki kimsenin nerede olduğumu bilmediğini biliyordum” diye yazdı. “Yapılacak ne varsa kendim yapmak zorundaydım”. Yavaşça uçurum yamacından aşağı indi, iniş sırasında yükünü azaltmak için ayakkabılarını attı ve güvenli bir şekilde aşağı indikten sonra gözü kara yöntemlerinden vazgeçmeye karar verdi.
Bu karar uzun sürmedi: “Sanırım üç gün boyunca sözümü tuttum” diye yazdı.
Ann’in antik yaşamın kalıntılarına duyduğu durmak bilmeyen hayranlık, onu arkeoloji alanında hikayelerle dolu bir kariyere doğru itti. Ancak yaşamı boyunca, Güneybatı Amerika ve Meksika arkeolojisine yaptığı katkılar, cinsiyeti nedeniyle büyük ölçüde göz ardı edildi.
“Hazine Avcısı”
1900 doğumlu Ann Axtell, daha küçük yaştayken geçmişe hayranlık duyuyordu ve 1920’lerde yolu arkeoloji ile kesişti. 19. yüzyılın sonlarında daha bilimsel ve profesyonel hale gelen arkeoloji için altın bir çağdı. Ancak disiplin kadınları hoş karşılamıyordu: Kadınların eğitimindeki kazanımlara rağmen, mesleğin çoğunluğu erkeklerden oluşuyordu ve kadınlar istihdam, yayın ve saha çalışmasında ayrımcılığa maruz kaldılar.
Bu durum onu caydırmadı. Smith Koleji’nden mezun olduktan sonra, Fransa’da Tarihöncesi Arkeoloji alanında saha çalışması yaparak profesyonel olarak eğitim aldı. 1923’te, Indiana Jones’un karakterine ilham vermesine yardımcı olduğu söylenen, Güneybatı Amerika ve Meksika’daki çalışmaları ile tanınan ünlü bir arkeolog olan Earl Halstead Morris ile evlendi.
Cesur Arkeolog
Ann Axtell genellikle kendi uzmanlığını küçümsese ve kendini bu yolculuğa eşlik eden bir arkeolog eşi olarak tasvir etse de, kendi başına başarılı bir arkeologdu. Arizona’da Canyon de Chelly’deki, New Mexico’da Aztek Harabeleri’ndeki ve Colorado’da Mesa Verde’deki kazılarda, eski petroglifleri, mağara resimlerini ve duvar sanatını belgeledi.
Ann, Meksika’da Chichén Itzá’daki Maya kalıntılarında, sahadaki çocuklara dadı ve refakatçi olarak görevlendirilmesine rağmen, erkeklerle birlikte kazılara katıldı. Ayrıca, karmaşık toplumları göz ardı edilmiş eski Yerli Amerikalıların ve Yerli Meksikalıların yaşamları ve kültürlerinin giderek daha iyi anlaşılmasına katkıda bulundu.
Satır Aralarına Gömüldü
Başarılarına rağmen, Ann Axtell’in çalışmaları genellikle eşinin adını taşıyan veya tamamen itibarsız gazetelere gömüldü. Genel kitle için arkeolojik alan çalışması hakkında iki popüler kitap yazmasına rağmen, sıklıkla ücretsiz çalıştı ve kendisi yerine eşine sunulan fırsatlar için görmezden gelindi. Sağlık sorunları ve alkolizmle mücadele etti, 1945 yılında 45 yaşında öldü.
Ann’in mirası, bilim insanlarının bu disiplinde öncü kadınların hikayelerini yeniden gözden geçirmesiyle son yıllarda giderek büyüdü. Disiplini diğer kadınlara açmaya yardımcı olması ve arkeoloji tutkusuna sahip okurlara ilham vermesi konusunda artık büyük bir itibara sahip. Yakın zamanda yayınlanacak olan biyografik film,Canyon Del Muerto, Ann’in öncü hayatını yeniden ele alıyor.
1934’te “Benim düşünceme göre arkeoloji dünyadaki en ilginç ve heyecan verici meslektir” diye yazan Ann, karmaşık ve maceralı hayatının zorluklarına rağmen, günümüzde öncü kimliğiyle hatırlanıyor.
National Geographic. 31 Mart 2022.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >