Blog
Arkeologlar, Avrupa’nın Bilinen En Eski Kitabını Nasıl Keşfetti?
Bir cenaze ateşinin alevleriyle kömürleşmiş olan Derveni Papirüsü, etkileyici ve bir o kadar kafa karıştırıcı bir eser olarak öne çıkıyor.
Zeynep Şoray - www.arkeofili.com
Arkeologlar, bize antik din ve felsefe hakkında yeni bilgiler veren, Avrupa’nın bilinen en eski kitabını nasıl keşfettiler?
Adını bulunduğu yerden alan Derveni Papirüsü’nün MÖ 340 ila 320 yılları arasına ait olduğu düşünülüyor. C: Wikimedia Commons
Bir cenaze ateşinin alevleriyle kömürleşmiş olan Derveni Papirüsü, etkileyici ve bir o kadar kafa karıştırıcı bir eser olarak öne çıkıyor.
15 Ocak 1962’de Yunanistan’daki arkeologlar Selanik yakınlarında bir Makedon soylusunun mezarını kazarken inanılmaz bir şey ortaya çıkardılar. Bir cenaze ateşinin külleri arasında, yanmış, çamurla kaplanmış bir papirüs rulosu bulundu. Bu, Yunan anakarasında bulunan ilk papirüstü. Belgenin tarihlendirilmesi ve edebi bir metin olduğu anlaşılması, UNESCO’nun onu Avrupa’nın en eski kitabı ilan etmesine yol açtı.
Bulunduğu yerin adıyla anılan Derveni Papirüsü’nün MÖ 340 ile 320 yılları arasında yazıldığına inanılıyor. Kopyaladığı el yazması ise muhtemelen MÖ 5. yüzyılın sonlarına doğru yazılmıştı. Metnin yazarı, ölümden sonraki ruhun kaderine ilişkin dini uygulamaları tartışıyor ve Yunan mitolojisinin kahraman şairi ve müzisyeni Orpheus’a atfedilen bir şiir üzerine bir inceleme sunuyor.
Michigan Üniversitesi’nden klasik filolog Richard Janko, papirüsü “Rönesans’tan bu yana Yunan felsefesi ve dini hakkında ortaya çıkarılan en önemli yeni kanıt” olarak tanımlıyor. Ancak şöyle ekliyor: “Aynı zamanda bunu anlaması çok zor ve üzerinde yapılan çalışmalar devam ediyor” Bu zorluk, papirüsü koruyan yangının aynı zamanda onu tahrip etmesinden kaynaklanıyor.
Hayvanlarla çevrili bir Orpheus mozaiği. C: Wikimedia Commons
Papirüsü barındıran Selanik Arkeoloji Müzesi’nin o dönemki müdürü arkeolog Polyxeni Adam-Veleni, 2006’da Associated Press’e verdiği bir röportajda, “Bazı parçalar tamamen kararmıştı ve üzerinde harfler olup olmadığı anlaşılamıyordu” diyor
Araştırmacılar ruloyu dikkatlice açtıklarında yaklaşık 266 parça topladılar. Sonunda bu parçaları alt kısımları tamamen yanmış olan 26 metin sütununa birleştirdiler. Metnin nispeten tam bir versiyonu ancak yaklaşık 50 yıl sonra yayımlanabildi.
Eserin muhtemel yazarı konusunda bilim insanları hemfikir değil, ancak gizemli yazarın filozof Anaksagoras’ın bir takipçisi olduğu düşünülüyor. Kitabın hedef kitlesinin, Orpheus’un öğretilerini benimseyen Orphizm tarikatının potansiyel dini üyeleri olduğu görülüyor.
Uygulamalarının çoğu bilinmese de, Orpheus takipçilerinin monoteist olduğu düşünülüyor. Et yemekten kaçınmışlar ve saflığa odaklanmışlardı. Bu, Anaksagoras’ın, ruhun ölümden sonra hayatta kaldığı ve yalnızca saf olanların kurtulacağı yönündeki öğretilerini yansıtıyor. Orphizm’in Hıristiyanlıkla olan paralellikleri, papirüsü o dönemde bölgede ortaya çıkan ruhani uygulamalara dair özellikle ilginç bir pencere haline getiriyor.
Papirüsün sunduğu dini içgörülerin yanı sıra, yazarın artık kaybolmuş bir Orpheus şiiri üzerine yaptığı yorum, dönemin Yunan felsefi düşüncesi hakkında da bilgi veriyor. İncelemede yazar, tanrıların doğumunu konu alan şiirin mecazi olarak alınması gerektiğini savunuyor. Anonim yazarın argümanları, birçok Yunan filozofunun fiziksel dünyayı nasıl anladığını gösteren referanslar içeriyor.
Teknolojinin gelişmesi ve metni daha iyi okumayı mümkün kılmasıyla, bilim insanları belge üzerindeki tartışmalarını ve parçaların nasıl birleştirilmesi gerektiğine dair çalışmalarını sürdürüyor. Amaç, dönemin Hellenistik dini ve felsefesi hakkında daha fazla bilgi edinmek.
Janko’nun dediği gibi, “Bu papirüsün bilmecesini çözmeye çalışmak büyük bir önem taşıyor”.
Smithsonian Magazine. 15 Ocak 2025.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >