Blog
Neolitik Toplumların Yükseliş-Çöküş Döngülerinden Savaş Sorumlu
Bilim insanları, Neolitik çiftçi popülasyonlarının tüm bölgeler terk edildiğinde “çöküşler” de dahil olmak üzere neden yükselme-çöküş dönemlerinden geçtiğini uzun süredir anlamaya çalışıyor.
Sıla Eyler - www.arkeofili.com
Sosyal parçalanma ve şiddetli çatışmalar, Neolitik Avrupa’daki erken çiftçi toplumların nüfus dinamiklerinde önemli bir rol oynuyordu.
Orta Holosen’den, İspanya’nın Cueva del Roure bölgesinde okçular arasındaki şiddetli çatışmayı betimleyen kaya resmi. C: Wikimedia Commons
Uluslararası ve disiplinler arası bir işbirliğinin parçası olan Peter Turchin ve ekibi, arkeolojide uzun süredir devam eden yapboza anlamlı bir parça eklemiş olabilir.
Bilim insanları, Neolitik çiftçi popülasyonlarının tüm bölgeler terk edildiğinde “çöküşler” de dahil olmak üzere neden yükselme-çöküş dönemlerinden geçtiğini uzun süredir anlamaya çalışıyor. Yaygın bir açıklamaya göre iklim dalgalanmaları bu süreçler için ana itici güç. Ancak gözleme dayalı testler bu iddiayı tam olarak desteklemiyor. Scientific Reports’un son sayısında yayımlanan yeni bir makalede Turchin ve ekibi yeni bir bilgi bulmuş gibi görünüyor.
Complexity Science Hub’da (CSH) proje lideri olan Turchin, “Çalışmamız, iklim dalgalanmalarının değil, dönemsel savaş olaylarının verilerde gözlemlenen ani düşüş şekillerini açıklayabildiğini gösteriyor.” diyor.
Ekip, bu dinamikleri (iklim değişikliği ve sosyal çatışma) açıklamaya çalışan iki rakip teoriyi bilgisayar simülasyonlarında test etti. Ve sonuçları tarihsel verilerle karşılaştırdı.
CSH bilim insanı ve çalışmanın baş yazarı Dániel Kondor, “Tarihte, devlet öncesi ve imparatorluk öncesi bu dönem için bu ölçeğe ilk kez faktör temelli bir model uygulandı. Model, Avrupa kıtasının çoğunu kapsıyor ve bağımsız köyler gibi küçük birimlerle çalışıyor. Bu dönem için önceki simülasyonlar, alanı birkaç büyük bölgeye bölerek gerçekleştirildi. Ancak etkileşimleri köy düzeyinde incelemek istedik. “diyor.
Fikir Değişimi
Turchin, tarihteki tarım imparatorlukları veya modern ulus-devletler gibi karmaşık toplumların yükselişini ve düşüşünü analiz etmek için matematiksel sosyal entegrasyon ve parçalanma modellerini uyguluyor. Ancak Turchin, bu tür fikirlerin, çoğu zaman insanların derin sosyal eşitsizliklerin olmadığı ve yerel yerleşim yerlerinin ötesinde sınırlı siyasi örgütlenmenin olmadığı küçük ölçekli tarım topluluklarında yaşadığı Avrupa Neolitik dönemi gibi tarihöncesine de uygulanabileceğine ikna olmadığını kabul ediyor.
Turchin, “İtiraf etmeliyim ki, yakın zamana kadar bu tür toplumların oldukça dirençli olduğunu ve toplumsal parçalanmaya, çöküşe müsait olmadığını düşünüyordum. İsyan edecek hiçbir devlet ya da soylu yoktu. O halde ‘çökecek’ ne var ki?” diyor.
Ancak Turchin artık farklı bir görüşe sahip. Artan kanıtlar, “basit” Neolitik çiftçi toplumların da çöktüğüne işaret ediyor. “Aslında bu tür vakalar, daha yeni toplumların sosyal ve politik çöküşünden çok daha etkiliydi. Çünkü arkeoloji, kritik bölgelerin nüfusunun azaldığını gösteriyor.” diyor.
Orta Holosen döneminde Batı ve Orta Avrupa’daki nüfus dinamikleri için arkeolojik temsiller. (a) Pfyn kültürüyle ilişkili yerleşim sayıları. (b) Orta Almanya’daki (Hesse) iskan edilen sitelerin sayısı. (c) Aşağı Ren bölgesindeki tahmini nüfus yoğunluğu. Kuzey-orta İsviçre’deki nüfus yoğunluğunun yeniden inşası. (c) ve (d) panellerindeki kesikli çizgiler, yazarlar tarafından orijinal yayınlarda verilen belirsizlik aralığını temsil eder.Credit: Dániel Kondor et al. 2023.
Bilgisayar Simülasyonları
Çalışmada araştırmacılar, Avrupa’da tarımın ilk kanıtlarından Tunç Çağı’nın başlangıcına, yani milattan önce 7000 ile 3000 arasındaki döneme odaklandılar. Simülasyon, haritanın her bir küçük biriminin ya boşta ya da bağımsız çiftçilerden oluşan bir köy tarafından iskan edilmesiyle başlıyor. Simülasyon iki unsuru birleştiriyor: zaman periyodu boyunca iklim değişkenliğine bağlı olarak her birimdeki nüfus değişimi; ve her birimdeki popülasyonların bölünmesini, göç etmesini veya birbiriyle çatışmasını içeren etkileşimler.
Bilgisayar simülasyonları tarafından oluşturulan modeller daha sonra gerçek dünya verileriyle karşılaştırıldı. Ekip tarafından bir radyokarbon tarihleme veri tabanı kullanıldı. Kondor, “Yerleşim yerlerine ilişkin arkeolojik veriler ve Karbon-14 tarihlemesi yükseliş ve düşüş döngülerini gösteriyor. Yerleşim verileri birkaç bölge ve dönemle sınırlı olduğundan model tahminlerimizde Karbon-14 verilerine güveniyoruz.” diye açıklıyor.
Çalışmanın bulguları iklim değişikliğinin bu süre zarfında yükseliş-düşüş dinamiklerini açıklayamadığını gösteriyor. Buna karşılık sosyal çatışmayı dikkate alan simülasyonlar radyokarbon tarihlendirmesinde gözlemlenenlere benzer modeller üretti.
Kondor, “Tabii ki, bu dönemde nüfusun azalmasının ardındaki tek mekanizmanın bu olduğunu kanıtlayamayız. Başka mekanizmalar da olabilir. Ancak nüfus döngüleri üreten iç çatışmanın gerçek dünya verileriyle tutarlı olduğunu gösteriyoruz.” diyor.
GerginZamanlar
Çalışma, bu zaman diliminde karmaşık bir sosyal manzara olduğunu varsayıyor. Böyle bir görüş geçtiğimiz yüzyılda Avrupa’da yapılan yoğun arkeolojik araştırmaların sonuçlarıyla tutarlı. Kondor, “Bu dönem gerçekten de uzman olmayan kişilerin düşündüğünden çok daha dinamikti.”
“Bu süre zarfında tutarlı, büyük ölçekli bir siyasi örgütlenme görmediğimiz için her şeyin durağan olduğunu hayal etmek kolay olurdu. Öyle ki insanlar bir köye yerleşti ve arada pek bir şey olmadan üç veya dört bin yıl orada yaşamış gibi. Durum öyle görünmüyor. Ne yazık ki bu aynı zamanda bu dönemin sanıldığından daha şiddetli olduğu anlamına da geliyor.” diyor.
Çalışmanın ortak yazarlarından biri olan Almanya’nın Mainz kentindeki Leibniz Arkeoloji Merkezi’nden arkeolog Detlef Gronenborn, “Birçok vaka çalışması, erken tarım toplumlarının birleşmeden parçalanmaya kadar sosyo-politik döngüsel dinamiklere maruz kaldığını gösterdi. Bu sosyal döngüler, nüfus döngüleriyle neredeyse paralel olarak ilerliyorr ve önemli düzeyde şiddetli çatışmaların çöküş dönemlerinde meydana geldiği görülüyor.” diyor.
Gronenborn, “Bu bölgeler üstü çalışmayla, öncekinin çok daha geniş bir bölgeye ve çok daha uzun bir zaman dilimine uygulanabileceğini gösterebildik. Parçalanma ve savaş gibi durumlar genel bir davranış modeli gibi görünüyor.” diye değerlendiriyor.
Kondor ise, “Ayrıca çalışma, insanların ve onların dostça ya da şiddet yanlısı etkileşimlerinin politik ya da ekonomik örgütlenmelerinden bağımsız olarak karmaşık bir sistem oluşturduğunu gösteriyor. Bir devlet olarak örgütlenmek istememeniz önemli değil. Yine de hem komşularınız hem de onların komşuları tarafından etkilenirsiniz” diye ekliyor.
Complexity Science Hub. 19 Haziran 2023.
Makale: Kondor, D., Bennett, J.S., Gronenborn, D.et al.(2023).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >