Blog
Viyana’da silinmeyen Osmanlı damgası
Viyana’da silinmeyen Osmanlı damgası
Avusturya’nın başkenti Viyana’da bulunan Arsenal Askeri Tarih Müzesi, başta 2. Viyana kuşatmasından kalan Osmanlı silah ve askeri mühimmatı olmak üzere, daha sonraki dönemlerde Habsburg hanedanlığı ve Osmanlı İmparatorluğu arasında gerçekleşen birçok savaştan elde edilen 100’ün üzerinde kılıç, hançer, ok ve sancak gibi savaş araç ve gereçlerini de bünyesinde barındırıyor.
Türk savaşları, Almanya ve Fransa savaşları, 1. ve 2. dünya savaşlarında kullanılan objeler 6 ana başlık altında farklı bölümlerde ziyaretçilerle buluşurken, 18. yüzyıla ait sabit toplar, tank gibi büyük boyutlu askeri araçlar müzenin dışındaki bahçede sergileniyor.
Kubbeli yapısı, mermer sütunları ve dönemin önemli ressamları tarafından duvarlarına Avusturya tarihinin önemli savaşlarının tasvir edildiği müzede, 1,5 milyona yakın askeri teçhizatın yanı sıra önemli portreler, savaşlara ait eskizler de sergileniyor.
Sultan 2. Mustafa’ya ait mühür de müzede
Müzede dikkat çeken en önemli eserler arasında 2. Viyana kuşatması ve daha sonra 1699’da yapılan Karlofça Antlaşması’na kadarki dönemde Osmanlı ordusundan ele geçirilen, ok, yay, tüfek, top, sancak, çadır gibi unsurların yanı sıra Sultan II. Mustafa’ya ait mühür ve bir adet Osmanlıca ay takvimli saat yer alıyor.
Müzenin tarihi ve envanterini tanıtan kitapçıkta, 1697’de yapılan Zenta Savaşı’nda Savoy Prensi Eugen tarafından ele geçirilen Sultan II. Mustafa’ya ait mührün üzerinde “Mehmet Han’nın oğlu Mustafa, her daim galip” ifadesinin yer aldığı kaydediliyor.
Avrupa ordularının aksine Osmanlı’da 16. ve 17. yüzyılda hala yay ve okun kullanıldığının belirtildiği ve yay yapımında kullanılan unsurlara ve yayın üretiliş şekline övgülerin sıralandığı kitapçıkta, Osmanlı askerinin bir dakikada 15 ok attığı ve okların yaklaşık 300 metreye kadar etkili olduğu vurgulanıyor.
Osmanlı eserlerinin sergilendiği bölümde, özellikle sedef kakmalı tüfekler, çeşitli boyutlarda tabancalar, tuğlar, hançerler, kalpaklar ve Kelime-i Tevhid yazılı sancak göze ilk çarpanlar arasında yer alıyor.
Türkiye dışında en çok Osmanlı eserini bünyesinde barındırmasıyla dikkati çeken müze, aynı zamanda 1. Dünya Savaşı döneminden kalma Osmanlı askerine ait silah, üniforma ve dönemin önemli şahsiyetlerinden Enver Paşa ve Sultan I. Vahdettin’e ait nişan, kabartma ve süs eşyalarını da ziyaretçilerin ilgisine sunuyor.
Avusturya’dan çok Osmanlı mühimmatı sergileniyor
Arsenal Askeri Tarihi Müze Müdürü Doktor Christian Ortner, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, yaklaşık 500 yıllık savaş ve askeri gelişmelerin anlatıldığı müzenin mimari olarak Bizans, Barok, Rokoko ve Gotik stillerinin izlerini taşıdığını belirtti.
Osmanlı dönemine ait eserlerin 1683’de yapılan 2. Viyana kuşatmasından bugüne kadar nasıl muhafaza edildiği anlatan Ortner şöyle konuştu:
“2.Türk kuşatmasına ait 100’e yakın mühimmat, öncelikli olarak imparatorluk bünyesindeki silah depolarında muhafaza edilmiştir. Bu silah ve mühimmatın farklı savaşlarda kullanılmaması, eserlerin bugüne kadar ulaşmasının en önemli nedenidir. Daha ilginç olan o dönemde Avusturya ordusunun kullandığı araç ve gereçten daha fazla Osmanlı ordusuna ait mühimmatı sergiliyoruz. Çünkü o dönemde kullanılan silahlar daha sonra faklı muharebelerde de kullanılmış ve ne yazık ki bugüne çok azı ulaşabilmiştir.”
Ortner, yalnız 2. Viyana kuşatmasından kalma yüze yakın eserin ellerinde bulunduğunu ancak 1699’da yapılan Karlofça Antlaşması’na kadarki dönemde gerçekleşen savaşlardan elde edilenlerle bu sayının daha fazla olduğunu ifade etti.
Müzenin, yıllık 100 binin üzerinde ziyaretçi çektiğini belirten Ortner, “Arsenal Askeri Tarihi Müzesi belki de, Türkiye dışında en çok Osmanlı eserini bünyesinde barından müzedir. Bu durum bizi ayrıca çok gururlandırıyor.” şeklinde konuştu.
Çanakkale’de kullanılan Avusturya topları
1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti ile Avusturya-Macaristan İmparatorluğu arasındaki yakın ilişkiye de değinen Ortner, müzenin 1. Dünya Savaşı’nı anlatan bölümünde Osmanlı ordusuna ait üniforma, silah ve mühimmatların sergilendiğini, özellikle Osmanlı ordusunun Avusturya’dan satın aldığı silahlara dikkati çekti.
Ortner, yaklaşık bin 500’e yakın Avusturya askerinin Çanakkale başta olmak üzere Gazze ve Filistin cephelerinde Osmanlı ordusuna sağladığı katkının altını çizerek, “Bu dönemde Habsburg Monarşisinin silah ihtiyacını karşılayan Skoda fabrikası tarafından üretilen yaklaşık 70 topun İngilizlere karşı Çanakkale savunmasında Osmanlı ordusuna büyük katkısı olmuştur. Ayrıca bin 500’e yakın Avusturya-Macaristan ordusuna mensup topçu, pilot, sağlık personeli Osmanlı ordusuna destek için gönderilmiştir. Aynı şekilde Rusya’ya karşı Galiçya cephesinde zor durumda olan Avusturya ordusuna Osmanlı askerleri destek olmuş ve İttifak devletlerinin doğu cephesinde yenilmeleri önlenmiştir.” diye konuştu.
(AA) - arkeokültür
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >