Kongo’daki Aka insanları arasında yapılan araştırmaya göre, daha çok esrar içen avcı toplayıcılarda, daha az bağırsak paraziti bulunuyor. Bu durum Aka insanları’nın farkında olmadan tıbbi marihuana kullandığını gösteriyor olabilir.
Washington State Üniversitesi’nde antropolog Ed Hagen, Aka avcı toplayıcıları arasında esrar kullanımını araştırarak, Batı medeniyetinin kültürel ve medya etkisi dışında olan insanların da bitki toksinlerini tıbbi amaçlarla kullanıp kullanmadığını görmek istedi. Hagen “Nasıl canımız bazen tuz istiyorsa, psikoaktif bitki toksinlerini de istiyor olabilir çünkü bunlar parazitleri öldürüyor” diyor.
Daha önceki bir araştırmada Hagen tütün tiryakisi olan Akalar’da daha az helmintler, yani parazit bağırsak kurtları olduğunu ortaya çıkarmıştı. Fakat Hagen bu araştırmaların belli bir sınırı olduğu konusunda uyarıyor, nikotinin çiftlik hayvanlardaki kurtları öldürdüğü kanıtlanmış olsa da bu etki insanlarda henüz tam olarak kanıtlanmadı. Esrar da laboratuvarda bir petri kabında parazitleri öldürüyor görünse de, hayvanlarda da öldürdüğü henüz görülmedi.
Aka’lar, Kongo Havzası’ndaki pigme, yani yetişkinlerinin boyunun normalden kısa olduğu bir topluluk. Dünyanın son avcı toplayıcılarından olan Akalar, antropologlara insan tarihinin neredeyse yüzde 99’unda devam eden yaşam şekillerini öğrenmek ve araştırmak konusunda yardımcı oluyor. Şimdi de uyuşturucu kullanımı konusunda alternatif bir hipotez geliştirmeye yardımcı olabilirler.
Uyuşturucu kullanımıyla ilgili en yaygın ve geçerli açıklama “beyindeki keyif merkezlerini gasp ederk” insanları iyi hissettirdikleri yönünde. Ama uyuşturucular aynı zamanda bize toksik ve hasta hissettiren şeyler tükettiğimizi söyleyen mekanizmaları da tetikliyor.
“Biz de ‘Neden dünyada bu kadar çok insan bitki toksinlerini keyif verici amacı için kullansın?’ diye düşündük. İnsan olmayan hayvanlara baktığımızda onların da aynı şeyi yaptığını görüyoruz, birçok biyolog bunu parazitleri öldürmek için yaptıklarını düşünüyor.
Hagen ve meslektaşları yazdıkları makalede, madde kullanımı ve helmint paraziti enfeksiyonun “gelişen dünyanın en büyük sağlık problemlerinden ikisi” olması nedeniyle bu araştırmanın önemli olduğunu belirtiyor.
Araştırmacılar Aka’ların esrarı ilk ne zaman içtiğini ya da esrarın kıtaya ilk ne zaman geldiğini bilemiyor. MS 1. yüzyılda Hint altkıtasından gelen tüccarlarla geldiği düşünülse de, 17. yüzyılda Avrupalıların kolonizasyonuna kadar esrarın içilmediği düşünülüyor.
Hagen, Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki Lobaye Nehri kıyısındaki 400 yetişkin Aka’nın neredeyse hepsiyle konuştu ve yaklaşık olarak erkeklerin %70’inin ve kadınların %6’sının esrar kullandığını ortaya koydu. Bu anket, yapılan biyolojik testlerde, erkeklerin %68’inde esrarın etkin maddelerinden THCA’nın yüksek oranda bulunmasıyla da desteklenmiş oldu.
Erkeklerden alınan dışkı örnekleri %95’inde helmint paraziti olduğunu ortaya koydu, fakat esrar kullananlarda enfeksiyon oranı önemli derecede daha azdı. Helmintlere karşı ilaçlar verildikten bir yıl sonra, esrar kullananların yeniden enfeksiyonunda daha az kurt bulundu.
“Aka insanları “motunga” isimli bir yerel bitkiden yapılan çayı parazit enfeksiyonlarına karşı kullansa da, esrar ya da tütünü bir ilaç olarak görmüyorlar” diyor Hagen. Bu da esrarı farkında olmdan parazitlere karşı kullandıklarını düşündürüyor.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >