Blog

May10

Büstler, Kayıp Tartessos Halkına Dair Yeni Bilgiler Veriyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  BadajosİberyaİspanyaTartessos



Büstler, Kayıp Tartessos Halkına Dair Yeni Bilgiler Veriyor

Ancak yeni keşiflerle bu fikir, Tartessos’luların kendi başlarına ayrı ve “medeni” bir kültür olmadığına dair kabul gören teoriyle birlikte paramparça oldu.

Beste Kahveci - www.arkeofili.com

Yeni keşfedilen 2.400 yıllık büstler, İspanya’nın az bilinen Tartessos halkı hakkında şaşırtıcı yeni bilgiler sağlıyor.


Casas del Turuñuelo alanından Badajoz’da bulunan figürlerden ikisi. C: Samuel Sanchez, El Pais via CSIC.

İspanya’nın güneybatısındaki Badajoz’da yapılan bir arkeolojik kazı, Roma öncesi İber kültürü hakkında bildiklerimizi yeniden yazıyor. Milattan önce 5. yüzyıldan kalma beş taş büstün keşfedilmesiyle, yerel Tartessian kültürü hakkında daha önce kabul edilen anlatı tepetaklak oldu. Bu da, bölgenin eski sakinlerinin Yunanistan ve Etrürya’dakilere rakip olan sofistike bir uygarlık olduğunu açıkça gösteriyor.

Tartessos’lular uzun zamandır gizemli bir uygarlık. Genellikle Batı Avrupa’daki en eski uygarlıklardan biri olarak düşünülen bu kültür, bugün esas olarak Yunan ve Romalı yazarların referanslarından biliniyor. O zamandan kalma pek çok tarihi kayıt gibi, bunların da biraz ihtiyatla ele alınması gerekiyor. İnsanların inanılmaz zenginliği ve kahramanlıklarının tanımları, zamanla yarı efsanevi hale geliyor.

Bununla birlikte, bu uygarlığa ilişkin fiziksel kanıtlar oldukça yetersiz. Örneğin, bir yazı sistemine sahip olduklarını biliyoruz, fakat Tartessiandili bibliyografyasının tamamı 100’den az yazıt ve grafitiden oluşuyor. Heykellere gelince, şimdiye kadar var olmadıkları düşünülüyordu, bölgede keşfedilen tek örnek Fenike’den küçük bronzlardı.

Ancak yeni keşiflerle bu fikir, Tartessos’luların kendi başlarına ayrı ve “medeni” bir kültür olmadığına dair kabul gören teoriyle birlikte paramparça oldu. Projenin eş direktörü Sebastián Celestino, “Bu, Tartessos’un anikonik bir kültür olduğu, yani figüratif veya antropomorfik temsili olmayan bir kültür olduğu paradigmasını kırıyor.” diyor.

Celestino, “İster başka bir yerden bir zanaatkar, ister o bölgede doğmuş tekniklerde ustalaşmış biri olsun, heykellerin burada yapıldığı açık görünüyor. Ve bu, böyle bir şeyin yapılmasını sağlayanların karmaşıklık düzeyi hakkında çok şey söylüyor.” diyor.

Neredeyse gerçek boyutlu olan heykeller, yalnızca tarihçilerin kültürü bir bütün olarak düşünme biçimini değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda Tartessos yaşamının bazı ayrıntılarını da şimdiden dolduruyor. Örneğin, küpe takan iki büstü ele alalım: alanın diğer eş direktörü Esther Rodríguez, “Bu tür küpeler dönemin ve bölgenin başka yerlerinde bulundu, bu yüzden çok iyi belgelendiler ama artık nasıl kullanıldıklarını nihayet biliyoruz. Zincir, küpeyi kulağa tutturmak için kullanılıyordu.” diyor.

Başka bir büst, saçları örgülü genç bir savaşçıyı gösteriyor. Bu saç stili, erken dönem İberya’da yetişkinliğe geçişin yaygın bir sembolüydü. Araştırmacılar, belki de bu genç savaşçının, bir zamanlar tek bir anlatı kabartması olan heykellerle betimlenen, belki de küpelerle süslenmiş tanrıçalar tarafından korunan, bir hikayedeki bir karakter olduğunu ileri sürüyor.

Batı Akdeniz’de “benzersiz” olarak tanımlanan 2.500 yıllık iki katlı devasa bir bina olan Casas de Turuñuelo arkeolojik sit alanında yapılan kazılar sırasında bulunan bu beş büst, tek bir odada birlikte keşfedildi. İçinde bulunan eserlerin yanı sıra odanın inşası ve organizasyonuna dayanarak, araştırmacılar bu odanın yerel bölge için ekonomik ve politik bir merkez görevi görmüş olabileceğini öne sürüyorlar.

Bununla birlikte, araştırmacılar büstlerin her zaman orada olmaktan ziyade o yere taşınmış olabileceği konusunda uyarıyorlar. Bölgedeki diğer yapılar gibi, heykellerin bulunduğu yapı da yaklaşık 2.500 yıl önce kasıtlı olarak yıkılıp, yakıldı, gömüldü ve 50’den fazla hayvanın büyük bir ziyafet ve toplu kurbanından sonra terk edildi.

Ancak büstler kesinlikle bu yıkımın izlerini taşırken, hayatta kalışlarını, ironik bir şekilde, tam da bu şiddete borçlu olabilir. Yapıları ve heykelleri yok etmeyi uygun gören her kimse, aynı zamanda kanıtları bir kil tabakasının altına gömmeyi seçti. Araştırmacılara göre kil, topraktan ve elementlerden kaynaklanan erozyona karşı koruyucu bir tabaka görevi gördü.

Kültürün sanat ve heykel mirasının gerçek boyutlarını görmemiş olma ihtimalimiz olsa da, yok edilmelerine yol açan her ne olursa olsun ne kadar büyük bir kayıp olduğunu söylemek imkansız. Yine de bu beş büstün keşfi Tartessos kültürünün algılanma biçimini değiştirdi. Herhangi bir türden insan tasvirinden arınmış, saf uygarlıktan çok uzakta olan bu antik İber halkı, kısa süre sonra, kendi zamanlarından herhangi bir kültür kadar son derece sofistike ve sanatsal bir kültür olarak ün kazanabilir.


IFL Science. 21 Nisan 2023.

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için