Çanakkale’de MÖ. 311 yılında Büyük İskender’in komutanlarından Antigonos Monophtalmos tarafından 4500 dönümlük bir alan üzerinde kurulan ve 8 kilometre uzunluğunda surlara sahip olan Aleksandria Troas Antik Kenti’nin bilinirliği oldukça az. Doğu Roma İmparatorluğu’nun yeni başkenti seçilirken Konstantinopolis (İstanbul) ile yarışan, bölgedeki granit yataklarıyla, İstanbul’da 16. ve 17. yüzyılda yapılan Osmanlı eserlerinin büyük bölümüne malzeme sağlayan kenti ortaya çıkaracak kazı çalışmaları için güçlü bir sponsor desteğine ihtiyaç duyuluyor.
Aleksandria Troas kazı çalışmaları başkanı A.Ü Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Erhan Öztepe, bölgede çalışmaların 15 yıl önce başladığını ve Ankara Üniversitesi’nin yanı sıra Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve Alman Münster Üniversitesi’nden akademik ekiplerle yürütüldüğünü kaydetti. Öztepe, “Çok yeni bir arkeolojik alan. Bu nedenle de tanıtıma ihtiyacı var. Yıllık ziyaretçi sayısı 12-13 bin civarında. Bu sayı, Truva Antik Kenti’nde 600 binin üzerinde. Truva, Efes, Milet ve Bergama ile yarışabilecek potansiyele sahip bir antik kent var burada. Hem görsellik hem de arkeolojik olarak potansiyeli çok büyük bir antik kent” dedi.
Çalışmanın Boyutlarına Göre Ödenekler Yetersiz
Aleksandria Troas’ın tanıtımı için girişimlerde bulunduklarını anlatan Öztepe, “Henüz başlangıç aşamasındayız. Çanakkale’de sponsorluk yapan birkaç firma var. Önce yerelde ardından İstanbul’da tanıtıma ağırlık vermeyi düşünüyoruz. İstanbulluların bölgeye bir sempatisi var. Assos ve Bozcaada’ya geliyorlar. Bu ilgiden hareketle, güçlü ve sürekli bir sponsor sağlanabilirse, hedeflerimize daha kolay ulaşırız” dedi. Öztepe, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan düzenli bir ödenek gelmesine rağmen, çalışmanın boyutlarına ve ölçeğine bağlı olarak özel sektörün ilgisini çekmek gerektiğini belirtti.
Çalışmaların bugüne kadar antik kentin merkezinde yürütüldüğünü, ortaya çıkan eserlerin bir bölümünün kazı yerinde korunduğunu, bir bölümünün de Çanakkale Arkeoloji Müzesi’ne gönderildiğini anlatan Öztepe, bundan sonraki çalışmalarda odeon (küçük tiyatro) ve Roma Hamamları üzerinde yoğunlaşacaklarını belirtti. Öztepe, “Büyük bir Roma hamamı var. Halen toprak altında bulunuyor. Hiç kazılmadı. Depremsel hareketlerle yıkıldığını ve üzerinde 8-10 metre dolgu zemin bulunduğunu düşünüyoruz. 123×84 metre boyutlarındaki Herodes Atticus hamamı Anadolu’nun bilinen en büyük hamamlarından biri” dedi.
Aleksandria Troas Antik Kenti
Aleksandria Troas, antik çağda “Troas” olarak adlandırılan Biga Yarımadası’nın Bozcaada’ya en yakın kısmına yeralır. MÖ. 311 yılında Büyük İskender’in komutanlarından tek gözlü Antigonos Monophtalmos tarafından “Antigoneia” adı ile kent kurulur. Komutanın ölümünün ardından MÖ. 301-300 yıllarında antik kentin ismi Lysimakhos tarafından Aleksandria Troas olarak değiştirilir. Şehir kurulurken, etrafında yeralan Gargara, Hamaksitos, Neandria, Kolonai, Larisa, Kebren ve Skepsis kentlerinin halkları buraya yerleştirilmiştir.
Aleksandria Troas, kapsadığı şehiralanıyla Anadolu’nun en büyük kentlerinden biridir. Alexandria Troas’ın simgesi olan Herodes Attikus Hamamının cephesi yaklaşık 100 m. olup, Anadolu’da bugüne değin bilinen en büyük hamam yapısıdır.
Anadolu’da Hıristiyanlığın tanıtılma çabaları çerçevesinde Aziz Paulus, MS. 50-51 yıllarında bu kentin limanından Makedonya’ya yola çıkar. MS. 56-57’de Yunanistan’dan dönüşte yeniden limana gelir ve kentte 7 gün kalarak Hıristiyanlığı halka anlatır. MS. 124’te doğuya ilk seferini yapan Roma İmparatoru Hadrianus, kentin koruyucusu olarak kabul edilmiştir. MS. 9. yüzyılda, büyük ölçüde terk edilmiş olduğu düşünülen kent, 16. ve 17. yüzyılda İstanbul’daki büyük yapıların inşaası için bir taş ocağına dönüşür.-DHA-arkeofili.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >