Blog
Çatalhöyük ve Klistra Hak Ettiği Değere Kavuşacak
Çatalhöyük ve Klistra Hak Ettiği Değere Kavuşacak
Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, “Turizm Haftası” etkinlikleri çerçevesinde gazetecilere, UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesine alınan Çatalhöyük Neolitik Kent, Çumra Obruk Gölü ve Kilistra Antik Kenti gezisi düzenledi. Hedef Çatalhöyük ve Kilistra’nın hak ettiği değere kavuşarak yeterli turist sayısına ulaşmak. Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, “Turizm Haftası” etkinlikleri çerçevesinde Konya’da görev yapan basın mensuplarına kültür gezisi düzenledi. Gezi çerçevesinde UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesine alınan Çatalhöyük Neolitik Kent, Çumra Obruk Gölü ve Kilistra Antik Kenti rehberler eşliğinde gezdirilerek bilgi verildi.
‘TARİHİ TURİSTİK YERLERİ TANITMAYI AMAÇLIYORUZ’
Tarihi ve turistik yerleri tanıtmayı amaçladıklarını belirten İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, “Biz Konya’mızın tarihi, turistik ve kültürel değerlerimizi tanıtmak kapsamında öncelikle şehrimizde, şehrin tanıtımında ciddi anlamda hizmet veren basın mensubu arkadaşlarımızla birlikte Çatalhöyük’te birlikteyiz. Beraberce Çatalhöyük’ü geziyoruz. Bu programlarımız daha sonraki zamanlarda Kilistra, Beyşehir ve Konya’nın diğer ilçelerindeki tarihi güzel mekânlarımızı birlikte gezerek tanıtmayı amaçlamaktayız. Bu şehirde yaşayan insanlar olarak hepimiz şehrimizin değerlerini çok iyi tanımaya mahkûmuz. Eğer biz değerlerimizi çok iyi tanımazsak gelecek olan misafirlerimize tanıtım yapmada bilgi eksikliğimizin bizi getirebileceği nahoş durumlarla karşılaşmayalım. Bu nedenledir ki Çatalhöyük 10 bin yıllık tarihi süreç içerisinde sizlerin de kazı alanında yapmış olduğunuz gezi çerçevesinde gördüğünüz gibi o günkü tarihe, o günkü insanların yaşamlarına ışık tutmaktadır. Çatalhöyük bir yönüyle de tarihte ilk sulu tarımın yapıldığı bir mekân olarak bilinmektedir. Geçen yıl 15 bine yakın ziyaretçisi olan Çatalhöyük’ün sizlerin de katkılarıyla yapacağımız bu tanıtımlarla bu sayıyı daha yukarılara çekmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
ÇATALHÖYÜK
Çatalhöyük, Orta Anadolu’da, Konya ilinin Çumra ilçesi sınırları içinde günümüzden 9.400 yıl önce iskan edilmiş, çok geniş bir Neolitik Çağ ve Kalkolitik Çağ yerleşim yeridir. Doğu ve batı yönlerinde yan yana iki höyükten oluşmaktadır. Doğudaki Çatalhöyük (Doğu) olarak adlandırılan yerleşme Neolitik Çağ’da, Çatalhöyük (Batı) olarak adlandırılan batıdaki höyük ise Kalkolitik Çağ’da iskan görmüştür. İlimizin 52 km. güneydoğusunda, Hasandağı’nın yaklaşık olarak 136 kilometre uzağında, Çumra İlçesi’nin 11 km. kuzeyinde, Konya Ovası’na hakim arazide bulunmaktadır. Doğu yerleşimini, en son Cilalı Taş Devri sırasında ovadan 20 metre yüksekliğe kadar ulaşan bir yerleşim birimi oluşturmaktadır. Ayrıca, batıya doğru da ufak bir yerleşim birimi ve birkaç yüz metre doğuya doğru da bir Bizans yerleşimi bulunmaktadır.
Höyükler kabaca 2 bin yıl kesintisiz iskan edilmiştir. Özellikle neolitik yerleşimin genişliği, barındırdığı nüfusu, oluşturduğu güçlü sanat ve kültür geleneği ile son derece dikkat çekicidir. Yerleşimde 8 bin üzerinde insan yaşadığı kabul edilmektedir. Çatalhöyük’ün diğer neolitik yerleşimlerden temel farkı, bir köy yerleşmesini aşıp kentleşme evresini yaşamakta olmasıdır. Dünyanın en eski yerleşimlerinden biri olan bu yerleşimin sakinleri, ilk tarımcı topluluklardan da biridir.
İnsanlığın gelişiminde önemli bir evre olan yerleşik toplumsal hayata geçişle birlikte, tarımın başlangıcı ve avcılık gibi önemli sosyal değişim ve gelişmelere tanıklık eden Çatalhöyük Neolitik Kenti, Güney Anadolu Platosu’nda yaklaşık 14 ha.lık bir alan üzerinde yer almaktadır. Doğu Höyüğü, M.Ö. 7400 ve 6200 yılları arasına tarihlenen 18 Neolitik yerleşim katmanından oluşmaktadır. Söz konusu katmanlarda, sosyal örgütlenmeyi ve yerleşik hayata geçişi simgeleyen duvar resimleri, rölyefler, heykeller ve diğer sanatsal öğeler yer almaktadır. Batı Höyüğü ise M.Ö. 6.200 ve 5.200 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik Döneme ait kültürel özellikler göstermektedir. Bu özellikleriyle Çatalhöyük, aynı coğrafyada 2000 yıldan fazla bir süredir var olan köylerden kentsel hayata geçişin de önemli bir kanıtıdır.
Çatalhöyük’teki içlerine çatılardan girilen birbirine bitişik evler ile sokağı olmayan yerleşim ünik bir özellik sergilemektedir. Ortadoğu ve Anadolu’da diğer Neolitik alanlar bulunmuş olmasına rağmen, Çatalhöyük Neolitik Kenti, kalıntıların boyutu, yaşayan toplumun yoğunluğu, güçlü sanatsal ve kültürel gelenekler ve zaman içindeki sürekliliğin benzersiz bileşimi ile olağanüstü evrensel değer taşımaktadır. Bu özelliklerinin bir sonucu olarak 2009 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne önerilmiştir. İnsanlık tarihine ışık tutan Çatalhöyük Neolitik Kenti, 2012 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır.
ÇUMRA OBRUK GÖLÜ
Obruk Gölü Konya’da yer alan bir göl. Obruk Gölü’nün oluşumu konusunda bölge halkında ağırlıklı olan inanış göktaşı düşmesi. Derinliği yaklaşık 30 metreyi bulan Obruk, Beyşehir gölünden yeraltı suyuyla besleniyor.
İddialara göre Beyşehir gölünden yeraltında bulunan ve akıntısı güçlü bir ırmakla gelen su Ereğli’de dökülüyor. Obruk Gölü, bölge halkının tarımsal alanları sulamada kullandığı önemli bir kaynak. Gölden yaklaşık 20 bin dönüm arazi sulanıyor. Obruk Gölü’nün üzerinde ve su altında 10’un üzerinde çeşitli büyüklükte mağaralar bulunuyor.
Obruk Gölü’nün tarihsel yapısı ve dokusuna zarar verdiği gerekçesiyle göl çevresindeki kum ocakları Çumra Belediyesi tarafından kapatıldı. Obruk Gölü’nün turizmdeki etkinliğini arttırma çalışmaları ise devam ediyor. Oluşturulacak oturma alanları, piknik yerleri ve göl manzaralı kafeteryaların Obruk Gölü’ne olan ilgiyi arttırması bekleniyor.
KİLİSTRA ANTİK KENTİ
Kilistra antik kenti, Konya’nın 45 km. güney-batısında, Konya merkez Meram ilçesine bağlı Hatunsaray (Lystra) beldesi Gökyurt köyü içerisindedir.
Helenistik ve Roma dönemlerinde yoğun yerleşime sahne olan ve Erken Hıristiyanlık döneminde hızla büyüyen Kilistra (M.S.VI.-XIII.yüzyıl) zamanla Kapadokya benzeri bir mimarî dokuya kavuşmuştur.
Kilistra antik kenti, tarihî Kral Yolu (Via Sebaste) üzerinde yer alır. Stratejik öneme sahip olan Lystra, Roma İmparatorluğu’nun güney uçlarında İmparator Augustus tarafından askerî koloni yapılan beş merkezden biridir. Aynı dönemde Anadolu’yu gezen (M.S.49-56) Aziz Paulus ve Barnabas’ın yeni vaz’ ettikleri dine Lystra halkının çoğunluğu katılmıştır.
Kilistra’nın İnanç Turizmindeki Yeri
Haberci Paulus’un Barnabas ile geldiği ilk gezisinde Konya’da yaptığı ilk vaazında konuşma yaptığı sinegogun karşısındaki evin penceresinde kendisini dinleyen güzel Theakla, bekâretini koruması, kutsal yola kendisini adaması, bu uğurda Romalılardan işkence görmesi, ölüme mahkum edilmesi nedeniyle kutsanmış ve Azîze makamına erişmiştir.
Konyalı Azîze Theakla’nın yanısıra Lystra’da (Hatunsaray) hayatını kurtaran, onu tedavi eden Musevî ailenin çocuğu olan Timoteos, Paulus’un en seçkin yardımcıları arasına katılmıştır. Efes Piskoposu da seçilen Timoteus için, Paulus gönderdiği mektuplarda “çömezim” diye hitap etmektedir. Selânik’e, Makedonya’ya ve Korint’e de görevli gönderilen ve “imanda öz oğlum”, “sevgili oğlum”, “kardeşimiz” dediği Timoteos’un örnek kişiliği, öğüt vericiliği yanında sorunları çözmede bulduğu pratik çözümlerden de bahsedilmiştir.
Kilistra, Aziz Paulus’un söylemlerini ve mucizelerine ve yaşadıklarına konu olan, Hristiyan hacıların da inanç turizmi kapsamında ziyaret merkezi olarak tarihi ortamı en canlı karakteriyle ayakta tutan bir özelliktedir. Kiliseler, şapeller, manastırlar, gözcü kuleleri, sığınaklar, antik yollar, mahalleler, seramik atölyeleri gibi mimari örnekleriyle inanç turizmine farklı bir tat kazandırmaktadır.
(http://www.memleket.com.tr)
Kaynak: https://arkeokultur.com/catalhoyuk-klistra-hak-ettigi-degere-kavusacak/
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >