Blog

Haz30

Çobanın Grafitisi, Akropolis’teki Kayıp Tapınağa İşaret Ediyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  AkropolisAtinaÇobanGrafitiHekatompedonParthenonTapınakYunanistan



Çobanın Grafitisi, Akropolis’teki Kayıp Tapınağa İşaret Ediyor

Bu küçük eser Atina’nın 20 km güneydoğusundaki Vari’de mermer bir kaya çıkıntısı üzerinde bulundu.

 

Zeynep Şoray - www.arkeofili.com

 

Mikon isimli bir çoban tarafından çizildiği tahmin edilen grafitinin, Atina Akropolü’ndeki Arkaik bir tapınağı tasvir ettiği düşünülüyor.

 

 

Mikon adlı bir çobanın çizdiği düşünülen grafiti. C: Langdon, van Rookhuijzen, 2024.

Yunanistan’ın başkentinde yer alan ve ikonik Parthenon tapınağının bulunduğu kayalık tepe olan Atina Akropolisi, dünyanın en çok ziyaret edilen ve en iyi bilinen arkeolojik alanlarından biri olmasına rağmen, bu alanla ilgili yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor.

Merle Langdon ve Janric van Rookhuijzen tarafından yayımlanan yeni bir makale, Parthenon’un bulunduğu yerdeki kayıp bir tapınağın tarihi dedektiflik öyküsünü anlatıyor. Her şey antik duvar yazılarının keşfedilmesiyle başladı.

Bir Çobanın Grafitisi

Bu küçük eser Atina’nın 20 km güneydoğusundaki Vari’de mermer bir kaya çıkıntısı üzerinde bulundu. Söz konusu eser, son yıllarda Merle Langdon tarafından keşfedilen ve üzerinde çalışılan, koyun çobanları ve keçi çobanları tarafından yapılmış 2.000’den fazla grafitiden oluşan daha büyük bir grubun parçası. Bunların arasında yazıların yanı sıra gemiler, atlar ve erotik sahneler içeren çizimler yer alıyor. Hepsi MÖ 6. yüzyıla tarihleniyor.

Yeni bulunan eser ise, bir binanın kayaya oyulmuş kaba bir çizimi. Çizimin ayrıntıları tam olarak anlaşılamasa da, sütunlar ve basamaklar nedeniyle bir tapınak olarak tanımlanabilir.

Yapının etrafındaki Yunanca bir yazıtta, “Hekatompedon… Mikonos’a (Mikon’un 30 metrelik binası…)” yazıyor. Mikon başka bir yerden tanınmıyor ama büyük ihtimalle sürülerini otlatırken grafiti yapan bir çobandı. Kullanılan Yunan alfabesinin versiyonu çok eski, bu da çizimin MÖ 6. yüzyıl gibi erken bir tarihte yapıldığını açıkça ortaya koyuyor.

 

 

Parthenon ile birlikte Atina Akropolisi. C: Unsplash

Arkeolojik açıdan büyük önem taşıyan yazıtta geçen Hekatompedon kelimesi, Yunanca’da “30 metrelik” anlamına gelen ve muazzam büyüklükteki bir yapıya atıfta bulunan bir isim. Bu terimin, Yunan tanrıçası Athena’ya adanan ve daha sonra Parthenon olarak bilinen ünlü tapınağın resmi antik adı olduğu biliniyor.

Mikon adlı çobanın, Atina Akropolü’ndeki bir yapıyı tasvir etmek istemiş olması muhtemel gözüküyor. Ancak kullandığı alfabe kesin olarak MÖ 6. yüzyıla tarihlendirilebildiğinden, çizim MÖ 450 civarında yapımına başlanan Parthenon’dan en az 50 yıl daha eski olmalı.

Kaybolan Bir Yunan Tapınağı

Parthenon çok eski bir tapınak olabilir, fakat ilk tapınak değildi. Arkeologlar tarihleri, görünüşleri ve tepedeki tam konumları hakkında şiddetli tartışmalara girmiş olsalar da, Akropolis’te daha eski tapınakların da bulunduğu uzun zamandır düşünülüyor Anlayışımızı engelleyen tarihi bir felaket de var: MÖ 480’de Yunan-Pers savaşları sırasında Pers ordusu Atina’ya geldi ve o zamanlar Akropolis’te bulunan tüm binaları yıktı.

Hatta Atina’daki Akropolis Müzesi, Yunan efsanelerinden sahnelerin yanı sıra aslanlar tarafından parçalanan boğaları tasvir eden büyük kırık heykellere de ev sahipliği yapıyor. Bunlar bir zamanlar tapınak süslemelerinin bir parçasıydı fakat daha önce olmasa da belki de MÖ 480 yılındaki Pers saldırısında ağır hasar görmüşlerdi. Kayıp tapınaklardan biri Mikon tarafından çizilen Hekatompedon olabilir mi?

 

Atina’daki Akropolis Müzesi. C: Unsplash

Hazineyi Depolamak İçin Bir Tapınak

Bulmacanın önemli bir kısmı, Pers saldırısından ve Parthenon’un inşasından önceki döneme tarihlenen bir Antik Yunan demokratik kararnamesi. Bu kararnamede, Akropolis’te bulunan ve “hazine depolama” gibi muğlak bir amaçla kullanılan bir Hekatompedon’dan da bahsediliyor. Kararname uzun zamandır biliniyordu, ama arkeologlar kararnamede bahsedilen Hekatompedon’un ne olabileceği konusunda tartışıyorlardı.

Bazıları kararnamede adı geçen Hekatompedon’un bir tapınak olduğunu düşünüyor, zira Yunan tapınakları normalde tanrılara sunulan hazinelerin depolandığı yerlerdi. Ancak diğerleri Hekatompedon kelimesinin bir tapınağa atıfta bulunamayacağını ve Akropolis’teki açık bir avlu olması gerektiğini savunuyor.

Mikon’un çiziminin yeni yayınlanan grafitisi önemli. Mikon çizdiği tapınağı Hekatompedon olarak adlandırdıysa, kararnamede geçen Hekatompedon teriminin de bir tapınağa atıfta bulunuyor olması olası. Nitekim bugün tepede bulunan Parthenon’a bir zamanlar Hekatompedon deniyordu

Mikon tarafından çizilen Hekatompedon ortadan kaybolmuş olsa da, bir zamanlar bugün Parthenon’un bulunduğu yerde durduğu için müzedeki bazı tapınak heykellerinin ona ait olması muhtemel.

Duvar Yazıları Çobanların Okuryazarlığını Gösteriyor

Yazıt ayrıca, normalde sanılanın aksine, Yunan dünyasında okuryazarlığın henüz yayılmakta olduğu bu erken tarihte bile çobanların okuma yazma bildiğini göstermesi açısından da önemli. Neden çobanların bu kadar çok duvar yazısı yaptığı bilinmiyor, bu sadece işlerinin sıkıcı anlarında bir kaçış biçimi olabilir.

Ancak Mikon tarafından yapılan grafiti, küçük bir karalamanın dünyanın en ikonik arkeolojik alanlarından birinin ardındaki tarihi bilmeceleri çözmenin anahtarı olabileceğini gösteriyor.


The Conversation. Janric van Rookhuijzen. 12 Haziran 2024.

Makale: Langdon, M. K., & Rookhuijzen, J. Z. V. (2024).

 

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için