Blog
Dev İnsanlar Geçmişte Hiç Var Oldu mu?
İnternet ortamında, devasa bir kemik yığınının içinde veya yanında photoshoplanmış küçük bir kişinin fotoğrafının da gösterdiği gibi, insanların dev bir iskelet bulunduğunu iddia ettiği bir sürü gönderi var.
www.arkeofili.com
Arkeolojik kazılarda dev insanlara ait iskeletlerin bulunduğuna dair İnternette sürekli olarak karşımıza çıkan görseller ne kadar doğru?
Sin Dara’da, tapınağın girişine oyulan ayak izleri ile gerçek bir insanın ayaklarının karşılaştırması. C: Flickr / Photra99
Popüler bir komplo teorisinin size söylediğinin aksine, dev insanlar diye bir şey yok ve bunun açıklaması kare küp yasasında gizli.
Görünen o ki, günümüzde internette sürekli olarak yeni komplo teorileri ortaya atılıyor. Bir süre internetten uzaklaştınız ve sonrasında çevrimiçi olduğunuzda, aniden yeni bir komplo teorisine rastlayabilirsiniz. Uzaylıların aramızda gezdiği, kuşların gerçek olmadığı, dünyanın aslında düz olduğu gibi birçok akıl almaz teoriye ve bunlara inanan insanların olduğunu gözlemleyebilirsiniz.
Ancak bugünlerde komplo teorilerinin tuhaflığı ve hızı göz önüne alındığında bile, Vatikan’ın devasa insan iskeletlerinin varlığı hakkındaki gerçeği gizlediğini, devlerin varlığını doğruladığını ve evrim ağacımızı bir şekilde altüst ettiğini öğrendiğinizde şok olabilirsiniz.
Bu üzerinde oynanmış fotoğraf, 2004’ten beri antik dev insanlara dair uydurma hikayelerin ortaya atılmasına neden oldu.
Üstelik geçmişte yaşamış dev insanlara dair ortaya atılan teorilerin “kanıtları” arasında, görebileceğiniz en kötü Photoshop işleri bile var.
İnternet ortamında, devasa bir kemik yığınının içinde veya yanında photoshoplanmış küçük bir kişinin fotoğrafının da gösterdiği gibi, insanların dev bir iskelet bulunduğunu iddia ettiği bir sürü gönderi var.
Birkaç yıl öncesine ait paylaşımlara sıklıkla Hindistan’da yapılan bir kazıda 24 metrelik dev bir iskeletin ortaya çıkarıldığı iddiaları eşlik ediyor. Buna inananların kendilerini destekleyecek başka “delilleri” de var. Örneğin, yaklaşık 1818–25 yıllarında Francisco Goya tarafından yapılan ‘Colossus’ tablosu bile geçmişteki dev insanlara kanıt olarak gösteriliyor.
Ya da Ain Dara Tapınağı’ndaki kireçtaşı bloklara oyulmuş ayak izleri de kanıt olarak gösteriliyor. Bu tapınakta yere oyulmuş olan yaklaşık bir metrelik ayak izleri, muhtemelen tanrının ayak izlerini temsil ediyordu.
Francisco Goya, ‘Colossus (yaklaşık 1818–25). Museo Nacional del Prado, Madrid.
İç karartıcı sayıda insan bu “kanıtları” doğru kabul ederken, diğerleri ise komplo teorisiyle açıkça alay ediyor.
İskelet fotoğrafları ise sadece gülünç değil, aynı zamanda hızlı bir Google araması, bunların çoğunun 2002 yılında yarışmacılardan Photoshop kullanarak sahte bir arkeolojik keşif oluşturmalarının istendiği bir yarışma için yaratıldığını da gösteriyor.
Yine de kısaca şunu belirtmekte fayda var: 24 metre boyunda dev insanların olması mümkün değil.
Bunun nedeni, herhangi bir nesnenin boyutu büyüdükçe hacminin, yüzey alanından daha hızlı büyüdüğünü belirten kare küp yasası.
Alanınız büyüklüğünüzün karesiyle orantılı olarak büyür, hacminiz ise büyüklüğünüzün küpüyle orantılı olarak büyür.
Photoshoplanarak dev gibi gösterilmiş başka bir iskelet kalıntısı.
Yani, insanların ölçeğini büyüttükçe hacmimiz boyutumuzla orantılı olarak önemli ölçüde artarken, kaslarımızın ve kemiklerimizin kesiti karesi kadar artar. Diyelim ki 18 metre boyundasınız (1,8 metre boyundaki bir insanın boyunun 10 katı) vücudunuzun hacmin 100 katını desteklemesi gerekir.
16.4 cm³ kemik 8.600 kilogramı destekleyebilir ki bu çok fazla, ancak – ortalama ağırlığı 63 kilogram olan bir insanı büyüttüğümüzü varsayarsak- 180 metre uzunlukta olmak için 250.047 kilogramın çok üzerinde bir ağırlığı desteklemesi gerekir.
Kısacası, eğer Vatikan’ın kemiklerinizi örtmek istemesine neden olacak kadar büyük ölçekte olsaydınız, kemikleriniz o noktadan çok önce kendi ağırlığınız nedeniyle toz haline gelirdi.
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >