Blog

Ağu27

Dinsizlikle Suçlanarak İdam Edilen Sokrates Kimdi?

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  Antik YunanAtinaFelsefeFilozofSokrates



Dinsizlikle Suçlanarak İdam Edilen Sokrates Kimdi?

Batı felsefesinin kurucu babası olarak kabul edilen Sokrates, antik Atina’daki yaşamın tüm yönlerini inceledi.

Erman Ertuğrul - www.arkeofili.com

Gençleri yozlaştırmakla ve dinsizlikle suçlanarak idam edilen Sokrates, günümüzde hala bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.


Sokrates, “Sokrates’in Ölümü” tablosunda tasvir edildiği gibi, tanrılara karşı saygısızlık gösterdiği için MÖ 399’da idam edildi.

Batı felsefesinin kurucu babası olarak kabul edilen Sokrates, antik Atina’daki yaşamın tüm yönlerini inceledi.

Sokrates, birçokları tarafından Batı felsefesinin kurucu babası ve aynı zamanda antik tarihin en esrarengiz figürlerinden biri olarak kabul ediliyor. Kendisi hiçbir şey yazmadı, bu nedenle Yunan filozofun tüm bilgileri çağdaşlarının ve öğrencilerinin, özellikle de yıldız öğrencisi Platon’un yazıları aracılığıyla günümüze aktarıldı.

Bilim insanları hala “Sokratik sorun”la boğuşuyorlar: Yani tarihsel Sokrates’i, çağlar boyunca çeşitli yazarlar tarafından tasvir edilen ve yorumlanan bireyden nasıl ayırt edecekleri konusu. Ancak herhangi bir hukuk öğrencisinin de onaylayacağı gibi, onun sorgulayıcı “Sokratik yöntemi”, büyük düşünürün MÖ 5. yüzyılda Atina’da her şeyi ve herkesi sorguladığı zamanki kadar canlı ve iyi durumda.

Sokrates kendini ilk olarak, Atina ve Sparta arasındaki Peloponnesos Savaşı’nda bir hoplit veya ağır silahlı piyade olarak belli etti. Fiziksel rahatsızlığa dayanma yeteneği ve özellikle saygın bir Atinalı general olan Alcibiades’in hayatını kurtarmaktaki korkusuzluğuyla hayranlık kazandı.

Savaştan Atina’ya döndükten sonra, Sokrates hızla “bilgelik aşığı” olarak tercüme edilen bir filozof olarak ün kazandı. Kendisine atfedilen “sorgulanmamış hayat yaşamaya değmez” aksiyomunu kabul etti ve Atina’daki yaşamın tüm yönlerini incelemeye başladı.


19. yüzyılın Yunan neoklasik heykeltıraşı Leonidas Drosis tarafından yapılan Sokrates heykeli.

Bir hikayede, Delphi’deki Kahin’in Sokrates’in Atina’daki en bilge adam olduğunu söylediği iddia ediliyor. Sokrates, bilge bir adam olmak için bilgisizliğini kabul etmek gerektiğine inanıyordu. Bir kişi ancak sürekli sorgulama süreci yoluyla gerçeği anlamaya ve keşfetmeye ulaşabilirdi.

Bildirildiğine göre oldukça etkileyici biriydi, meydan okurcasına sokaklarda dolaşıyordu ve karşılaştığı kişiyi nasıl doğru bir yaşam sürebileceği konusunda sorguya çekiyordu. Savaş sırasında olduğu gibi, fiziksel görünümünü tamamen göz ardı etti. Gün içerisinde sık sık çıplak ayakla ve yıkanmamış, çarşaflarını giymiş, saçları uzun ve darmadağınık olarak dışarı çıkıyordu.

Bir dizi düşmanı vardı

Sokrates, Atina’nın gençleri, güçlüleri ve zenginleri arasında birçok takipçiyi kendine çekti. Ama onun da muhalifleri vardı. Bir ücret karşılığında zengin, genç Atinalı erkeklere siyasi arenada ihtiyaç duyulan retorik becerileri öğreten bir grup gezici eğitmen olan Sofistlerle bir söz savaşına girdi. Sokrates, Sofistleri ödemeye dayalı felsefelerinden dolayı şiddetle eleştirdi.

Karşılıklı düşmanlıkları, Aristophanes’in hicivli oyunu Bulutlar’ın (Nephelai) konusu oldu. Ünlü oyun yazarı, sadece Sokrates’in görünüşünü hicvetmedi, -çünkü o pek çekici olmayan bir bireydi- aynı zamanda onu, kelimenin tam anlamıyla kafası bulutların arasında olan bir kişi olarak tasvir ederek, onun kişiliğini de yerdi.

Filozof için işler kısa sürede alt üst oldu. Atina’da siyasi talih dramatik bir şekilde değişmişti. Sokrates, yalnızca bazı arkadaşlarının eylemlerinden değil, aynı zamanda politik açıdan gergin zamanlarda bireycilik kavramlarının fazla devrimci görünmesinden dolayı da şüpheli hale geldi. MÖ 399’da sulh yargıçları onu dinsizlik ve şehrin gençliğini yozlaştırmakla suçladı.

Sokrates, inançlarından vazgeçmek veya kaçmak yerine kendisine verilen ölüm cezasını kabul etti. Bir bardak zehirli baldıran otu içmeden önce son günlerini arkadaşlarıyla ziyaret ederek geçirdi. Platon’un kaydettiği gibi, “Asilce ve korkusuzca öldüğü için hem tavırları hem de sözleriyle mutlu görünüyordu.” Sokrates, yaşamında olduğu kadar ölümünde de cesur ve ilham vericiydi; her ikisi de gelecek bin yıllarda iyi bir şekilde incelenecekti.


National Geographic. 11 Mart 2019.

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için