Blog
Gıda Güvensizliği, 2.000 Yıl Önce Çatışmaları Tetikledi
Palmira tarihinin farklı noktalarında ne kadar gıda üretilebileceğini ve hangi güvenilirlikle üretilebileceğini belirlemek için modeli mevcut iklim kayıtlarıyla karşılaştırdılar.
www.arkeofili.com
Günümüzde Suriye’de yer alan Palmira Antik Kenti’ndeki 2.000 yıl önceki gıda güvensizliği, şehrin Roma tarafından işgalini tetikledi.
Günümüzde Suriye’de yer alan Palmira kalıntıları.
Palmira Antik Kenti, göz kamaştırıcı kalıntılarının 17. yüzyılda batılı gezginler tarafından ‘yeniden keşfedilmesi’nden bu yana halkın hayal gücünü süslüyor. Antik Palmira’nın en efsanevi hikayesi, Suriye Çölü’nde gelişen bir şehri yöneten ve Roma İmparatorluğu’na meydan okumaya cesaret eden, ancak en sonunda mağlup olan Kraliçe Zenobia’nın hikayesi.
Zenobia’nın krallığına boyun eğdirildi ve şehir, geniş kapsamlı bir önemi olmayan küçük bir yerleşime indirgendi. Bu olay, yakın zamanda Suriye İç Savaşı’nın, arkeolojik alanın ve müzenin yağmalanmasına ve birçok anıtın yıkılmasına neden olan feci olayla gölgede kaldı.
Kötüleşen iklim ve artan nüfus
Şimdi, Aarhus Üniversitesi ve Bergen Üniversitesi’nden bilim insanları, şehre yalnızca MS 272 ya da 273’teki Roma istilasının verdiği son darbe hakkındaki tarihi anlatıyı sorguluyorlar.
PLOS ONE’da yayınlanan yeni çalışmanın arkasındaki yazarlardan biri olan Dr. Iza Romanowska, “Son derece elverişsiz bir çevrede yer alan büyük bir şehir merkezi için her zaman ana endişe olan gıda güvenliğinin, kötüleşen iklim ve artan şehir nüfusu ile yavaş yavaş azaldığını görebiliyoruz. Bu bağlantının zamanlaması, sosyal değişimler, militarizasyon, komşu toprakların hızla işgali ve Palmira’nın ölümüne yol açan dramatik çatışma ile işaretlenmiş olan Zenobia ve kocası Odaenathus’un saltanatının zamanına tam olarak uyuyor.” diyor.
Palmira ve yakın çevresi, 1920’ler. C: Rubina Raja and Palmyra Portrait Project
Disiplinlerarası çalışma, karmaşık verileri aydınlatıyor
Disiplinler arası araştırma ekibi, antik Palmira’nın hinterlandını (şehrin etrafındaki temel gıda maddelerini sağlayabilecek alanı) yeniden inşa etti ve arazinin maksimum verimliliğini tahmin etmek için kuru ve yarı kuru ortamlar için geliştirilmiş modern arazi kullanım modellerini kullandı.
Ardından ekip, Palmira tarihinin farklı noktalarında ne kadar gıda üretilebileceğini ve hangi güvenilirlikle üretilebileceğini belirlemek için modeli mevcut iklim kayıtlarıyla karşılaştırdılar.
Bunu yapmak için arkeologlar, antik tarihçiler ve çeşitli bilim insanları, aksi takdirde elde edilemeyecek bilgiyi açığa çıkarmak için güçlerini birleştirdiler.
Sonuçlar, daha kuru ve daha sıcak iklime doğru uzun vadeli bir iklim değişikliğinin, tarımsal verimde kademeli bir düşüşe neden olduğunu ve üçüncü yüzyılın ortalarında Palmira’nın filizlenen nüfusunu beslemek için ancak yeterli seviyelere ulaştığını gösterdi.
Yenilikçi yaklaşımlar
Aarhus Üniversitesi’nin klasik arkeoloji kürsüsünden araştırmanın ortak yazarı Profesör Rubina Raja, çalışmanın kaynaklandığı “Antik Çağda Döngüsel Ekonomi ve Kentsel Sürdürülebilirlik” projesine başkanlık ediyor.
Raja, “Palmira’nın tarihine, sosyal yapısına ve altyapısına bakan çok sayıda araştırma yapılmış olsa da, yenilikçi yeni yaklaşım sayesinde bu önemli şehrin ve tüm bölgenin tarihine tamamen yeni bir açıdan bakabiliyoruz.” diyor.
“Hesaplamalı modellemeyi, derin tarihsel bilgiye sahip beşeri bilimler araştırmacıları tarafından işlenen çok çeşitli arkeolojik verilerle birleştirerek, döngüsel ekonomiyi ve onun uzun vadeli sürdürülebilirliğini ve esnekliğini göz önünde bulundurabiliyoruz.”
Geçmişten ders almak
Çalışma, diğer araştırmacıların başka antik şehirleri analiz etmelerini ve gıda güvenliğinin geçmiş halkların tarihsel yörüngelerini şekillendirmede ne sıklıkta ve hangi koşullar altında kilit bir rol oynadığını belirlemelerini sağlayacak bilgisayar senaryoları ve ayrıntılı talimatlar da dahil olmak üzere bir araştırma modeli oluşturuyor.
Bergen Üniversitesi’nde Küresel Tarih profesörü ve çalışmanın yazarlarından biri olan Eivind Heldaas Seland, “Bu tür bir çalışma, toplumlarımızın bugün karşı karşıya olduğu birçok zorluğun geçmişte eşdeğerleri olduğunu gösteriyor. Geçmişten dersler alabiliriz ve almalıyız.” diyor.
Aarhus University. 21 Eylül 2022.
Makale: Joan Campmany Jiménez et al.(2022).
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >