Blog

Smilodon cinsine ait kılıç dişli bir kedinin bir canlandırması.

Bilim insanları, yaklaşık 5,2 milyon yıl önce Afrika’da dolaşan, daha önce hiç görülmemiş iki kılıç dişli kedi türünün kalıntılarını ortaya çıkardı. Yeni bir çalışma, keşiflerin, araştırmacıların bu soyu tükenmiş kedigiller grubu hakkında daha önce bildiklerini değiştirdiğini gösteriyor.

Araştırmacılara göre, yeni bulgular aynı zamanda o dönemde meydana gelen çevresel değişikliklere de ışık tutabilir ve bu da insan atalarının neden iki ayak üzerinde yürümeye başladığını açıklamaya yardımcı olabilir.

Yeni keşfedilen iki türün (Dinofelis werdelini ve Lokotunjailurus chimsamyae) kısmi kalıntıları, Güney Afrika’nın batı kıyısındaki Langebaanweg kasabası yakınlarında, bilinen diğer iki türün (Adeilosmilus kabir ve Yoshi obscura) kemikleriyle birlikte gün ışığına çıkarıldı. Bu dört tür, kılıç dişli kedilerin çoğunu içeren soyu tükenmiş bir yırtıcı kedi grubu olan Machairodontinae alt familyasına ait. (Machairodontinae adı “hançer dişi” anlamına gelir) Bu alt familyanın üyelerinin çoğu, boyut olarak günümüzde yaşayan çoğu büyük kediye eşdeğer.

iScience dergisinde yayımlanan yeni çalışmada araştırmacılar, dört türün de kalıntılarını tanımladılar. D. werdelini’nin keşfi ekip için sürpriz olmadı çünkü bu cinse ait türler daha önce bölgede ve Avrupa, Kuzey Amerika ve Çin de dahil olmak üzere dünya genelinde ortaya çıkarılmıştı.

Ancak araştırmacılar L. chimsamyae’yi keşfettiklerinde şok oldular, çünkü şimdiye kadar bu cinsin üyeleri yalnızca Kenya ve Çad’da bulunmuştu. Araştırmacıların sonuçlarına göre, kılıç dişli kedilerin çoğunluğu, önceden inanıldığından çok daha yaygın olabilir.

Bir araştırmacı, yeni çalışmanın parçası olmayan Smilodon cinsine ait kılıç dişli bir kedinin kafatasını tutuyor. C: iScience Jiangzuo et al.

Çalışmada, yeni keşfedilen türlerin kemiklerini ve bilinen kılıç dişli kedilerin kemiklerini karşılaştırarak grup için yeni bir aile ağacı oluşturuldu. Langebaanweg’deki dört tür birbirleriyle yakın akraba değildi ve aynı bölgede ve hemen hemen aynı anda yaşamalarına rağmen muhtemelen çok farklı ekolojik nişleri işgal ediyorlardı. 

Örneğin, L. chinsamyae ve A. kabir daha büyüktü ve yüksek hızlarda koşmaya daha uyumluydu; bu da onları açık otlak ortamlarına çok uygun hale getiriyordu. Ancak araştırmacılar, D. werdelini ve Y. obscura’nın daha küçük ve daha çevik olduğunu, bunun da onları orman gibi kapalı ortamlara daha uygun hale getirebileceğini söylüyor.

Bu şema, çok sayıda farklı kılıç dişli kedi türünün farklı bölgelerde nasıl birbiriyle örtüştüğünü gösteriyor. C: iScience Jiangzuo et al.

Bu türlerin aynı zamanlarda yaşaması, yaşam alanlarının hem ormanları hem de açık otlakları içerdiğini gösteriyor. Araştırmacılar bunun, kıtayı yavaş yavaş dev bir ormandan günümüzün baskın habitat türü olan açık otlaklara dönüştüren Afrika iklimindeki değişimden kaynaklanmış olabileceğini düşünüyor.

Yakın zamana kadar araştırmacılar, Afrika genelinde ekosistem türünde değişimin ne zaman meydana gelmiş olabileceğinden emin değildi. Bunu daha iyi anlamak, Afrika’da ilk kez bu dönemde ortaya çıkan insan atalarının veya homininlerin nasıl iki ayaklı hale geldiklerini ortaya çıkarmaya yardımcı olabilir.

Araştırmanın yazarlarına göre, çevredeki değişim muhtemelen homininleri iki ayak üzerinde yürümeye motive eden “önemli bir tetikleyici” olmuş olabilir. Bununla birlikte, Afrika’daki diğer antik ekosistemleri inceleyen son araştırmalar, çayırların aslında 21 milyon yıl önce ortaya çıkmaya başlamış olabileceğini gösterdi. Bu da, değişen ekosistemlerin homininlerin iki ayak üzerinde yürümesini etkilememiş olabileceğini gösteriyor. 

Live Science. 20 Temmuz 2023.

Makale: Jiangzuo, Q., Rabe, C., Abella, J., Govender, R., & Valenciano, A. (2023).

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >