Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Hatay’daki kazılarda ortaya çıkarılan mozaiklerin yanı sıra kentteki zenginliğin yansıtıldığı Hatay Arkeoloji Müzesi, yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilen yerlerin başında geliyor.
Samandağ ilçesindeki Üçağızlı Mağarası’nda yapılan kazılarda ortaya çıkarılan eserlerle günümüzden 43 bin yıl öncesinden insanın öyküsünün farklı teknolojik yöntemlerle anlatıldığı ve adeta geçmişe yolculuk yapılan müzenin ikinci etabının çalışmaları tamamlanmak üzere.

İHA’nın haberine göre Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Nalan Yastı, 2014 yılının Aralık ayında bir bölümü açılan müzenin ikinci etabının da tamamlanması için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Yaklaşık 53 bin dönüm arazi üzerine kurulu olan müzede 2 bin metrekarelik alanda mozaik sergilendiğini ifade eden Yastı, Hatay Arkeoloji Müzesi’nin ikinci etap çalışmaları bitince 3 bin 500 metrekarelik alanda mozaik sergilenerek dünyanın en büyük mozaik müzesi unvanını kazanmış olacağını belirtti.

Hatay Arkeoloji Müzesini gezmek için gelen Ali Şan Kopar, müzenin Türkiye’nin küçük bir yansıması olduğunu ifade ederek, “Çok çeşitli kültürlerin kesiştiği nokta olarak gördüm. Sanki ülkemizin küçük bir kopyası gibi. Halbuki biz de çeşitli kültürleri barındırdığımızı biliyoruz. Kahramanmaraş’tan geldim, öneririm. Çok güzel bir müze. Milattan önce 5 binli yıllara kadar insanların yaşam tarzlarını görebiliyoruz” dedi.

Hatay Müzesi’ne ilk defa gelen Ali Ceren ise, “Müzeyi çok muhteşem buldum. Adeta büyülendim. Yapanların, düşünenlerin, fikriyata geçirenlerin ellerine, emeklerine sağlık. Herkesin gelip görmesini diliyorum. Memleketimizle gurur duydum. Muhteşem bir yer. Şu an tarifsiz duygular içerisindeyim. Heyecanlıyım. Nasıl fikriyata geçirdiler, bilemiyorum. Harika, kendimi bambaşka bir yerde hissediyorum şu anda. Zaten hak ettiği yere geleceğini ümit ediyorum. İkinci diyorlar bana göre birinci” diye konuştu.
Hatay Arkeloji Müzesini gezmek için İstanbul’dan geldiklerini söyleyen Emin Ezgi’de, “Daha önce eski müzeyi gezmiştik. Orası dar bir alandı. Hepsi toplu haldeydi, çok hayran olduğumuz bir görüntü vardı. Buraya da ilk kez geldik. Çok güzel binalar olmuş, çok geniş yere yerleşmiş. Gaziantep’te Zeugma Müzesini de dolaştım. Orada da şahane şeyler var. Ama Antakya’daki bambaşka. Özellikle heykel bölümü, lahitler, kabartma, resim bölümü, kabartma heykeller çok enteresan. Binlerce yıl öncesine kadar giden buluntuların hepsi burada rahatlıkla görülebilecek. Burası bir eğitim yeri olabilir” şeklinde konuştu.

(http://www.haberturk.com)