Blog
Homo sapiensin yaşı 100.000 yıl daha geriye gitti: Atalarımızın beslendiği av hayvanları ortaya çıkardı
Homo sapiensin yaşı 100.000 yıl daha geriye gitti: Atalarımızın beslendiği av hayvanları ortaya çıkardı
Fas’taki Jebel Irhoud arkeolojik alanından çıkan yeni fosil bulguları, türümüzün kökenini 100.000 yıl geriye itmekle kalmayıp 300.000 yıl önce bilinen en eski Homo sapiensatalarımızın menüsünde neler olduğunu ortaya koyuyor.
Jebel Irhoud’daki hayvan fosillerini analiz eden, Davis, Kaliforniya Üniversitesi’nden paleoantropolog Teresa Steele, menüde arada bir antilop, zebra ve diğer av hayvanları ve muhtemelen mevsime özgü devekuşu yumurtası ile bol miktarda ceylan eti olduğunu söylüyor.
Gıda kaynaklarının ve çevresel değişimin insan evrimi ve göçünü nasıl etkilediğini çalışan Steele, 2004 yılında bu bölgede kazı çalışması yapan bir uluslararası araştırma ekibinin bir parçasıydı. Nature Dergisi’nin 8 Haziran tarihli “İnsan kökenleri: Fas kalıntıları Homo sapiens’in ortaya çıkma tarihini geriye itti” başlıklı sayısında yer alan iki makaleden birinin ortak yazarıdır.
Jebel Irhoud, 1960’lardan beri insan fosilleri ve Orta Taş Devri eserleriyle tanınmaktadır, ancak bu fosillerin jeolojik yaşı belirsizdir.
Almanya’nın Leipzig kentindeki Max Planck Enstitüsü Evrimsel Antropoloji bölümünden Jean-Jacques Hublin ve Fas’ın Rabat kentindeki Ulusal Arkeoloji ve Miras (National Institute for Archaeology and Heritage) Enstitüsü’nden Abdelouahed Ben-Ncer’in yürüttüğü yeni kazı projesi, 16 yeni Homo sapiens fosili ile birlikte taş aletler ve hayvan kemiklerini ortaya çıkardı. Kalıntılar kafatasları, dişler ve en az 5 kişiye ait uzun kemikleri içeriyor.
Isıtılmış çakmaktaşları, termolüminesans yöntemi ile 300.000 yıl öncesine tarih veriyor ki bu tarih, bilinen en eski Homo sapiens fosillerinden 100.000 yıl önceye denk geliyor.
Hayvan fosillerinin analizi bu tarihi destekleyen ek kanıtlar sağlıyor. Kemirgen kalıntılarının tarihlendirilmesi, onların 337.000 ila 374.000 yıl yaşında olduklarını öne sürüyor.
Yaygın Ceylan Kemikleri
Steele, yüzlerce kemik ve kabuğu gözden geçirerek 472 tanesinin ait olduğu türü tanımladı, bunun yanı sıra hangilerinin insanlara yiyecek olduklarını gösteren kesilme izlerini ve kırılmaları kaydetti.
Hayvan kemiklerinin çoğu ceylanlara aitti. Steele ayrıca diğer kalıntıların arasında, inek antilopları (hartebeest), Afrika antilopları (wildebeest), zebralar, mandalar, kirpiler, tavşanlar, kaplumbağalar, tatlı su yumuşakçaları ve devekuşu yumurtası kabukları tespit etti.
Kalıntılardaki küçük av hayvanı yüzdesi azdı. “İnsanlar avlanmaya düşkünlermiş gibi görünüyor.” diyor Steele.
Uzun kemiklerdeki kesikler ve kırıklar, insanların muhtemelen içindeki iliği yemek için kemikleri zorla kırdıklarını gösteriyor diye ekliyor.
Leopar, sırtlan ve diğer yırtıcı fosilleri buluntular arasındaydı ancak Steele, ceylan ve diğer av hayvanlarında insan olmayan avcıların kemirme izine dair çok az kanıt buldu.
Steele ortaya çıkan bulguların, Orta Taş Çağının 300.000 yıl önce başladığına ve Afrika’nın çoğu yerinde insan biyolojisi ve davranışında önemli değişikliklerin meydana geldiğine dair fikirleri desteklediğini söylüyor.
“Benim görüşüme göre bu çalışmanın yaptığı şey, modern insanların (Homo sapiens) evriminde Kuzey Afrika’nın bir role sahip olduğu fikrini daha da mümkün hale getirmeye devam etmesidir.” diye ekliyor.
Çeviren: Sevda Seçer
Kaynak: sciencedaily
Kaynak: evrimselantropoloji
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >