Blog
İlk kez vahşi hayvanlara yem olan bir gladyatöre ait kemik parçaları bulundu
İskeletin incelenmesi, gladyatörün arenada bir aslanla karşılaştığını ve bu karşılaşmanın ölümcül sonuçlandığını ortaya koyuyor.
www.arkeolojikhaber.com
Arkeoloji kazılarında ortaya çıkan buluntular ve Antik metinlerden Roma gladyatörlerinin aslan ve kaplanlar başta olmak üzere vahşi hayvanlarla dövüştürüldüğüne dair pek çok tasvir vardı ama bugüne dek hiç fiziksel kanıta ulaşılamamıştı. İngiltere'nin York kentinde, eski Roma yerleşimi Eboracum'da bulunan bir leğen kemiğine ait parçalar vahşi hayvanlarla gladyatör dövüşünün ilk kanıtı olmaya aday.
Plos One dergisinde 23 Nisan tarihinde T. J. U. Thompson, D. Errickson, Christine McDonnell, Malin Holst, Anwen Caffell, John Pearce ve Rebecca L. Gowland imzaları ile yayınlanan "Roma Britanya'sında insan-hayvan gladyatör dövüşü için eşsiz osteolojik kanıt" (Unique osteological evidence for human-animal gladiatorial combat in Roman Britain) başlıklı makalede gladyatör ve aslan dövüşünün ilk fiziksel kanıtı olabilecek Roma döneminden kalma iskelet parçalarındaki ısırık izlerine ulaşıldı.
Makalede yer alan bilgilere göre; İngiltere'nin York kentinde, eski Roma yerleşimi Eboracum'un kalıntıları arasında bulunan bir iskelet, bilim insanlarını şaşkına çevirdi. Driffield Terrace adlı mezarlık alanında ortaya çıkarılan kemikler, gladyatörlerin vahşi hayvanlarla dövüştüğü arenalardan birine ait ilk fiziksel kanıt olabilir. 3D taramalar ve adli analizler, iskeletin pelvik kemiğinde büyük bir kedinin—muhtemelen bir aslanın—ısırığına işaret eden derin delikler olduğunu gösteriyor. ?,
York'ta henüz bir amfi tiyatro bulunmasa da tarihi kanıtlar, şehrin MS dördüncü yüzyıla kadar arena etkinliklerine ev sahipliği yaptığını gösteriyor.
O dönemde York, önemli bir imparatorluk merkeziydi ve kıdemli Roma generallerine ve hatta 306 yılında kendini burada imparator ilan eden Büyük Konstantin'e ev sahipliği yapıyordu.
Isırık izleri olan kemikler muhtemelen aslanla dövüşen bir gladyatöre ait
İskeletin incelenmesi, gladyatörün arenada bir aslanla karşılaştığını ve bu karşılaşmanın ölümcül sonuçlandığını ortaya koyuyor. Pelvik kemikteki derin ısırık izleri, büyük bir kedinin saldırısını işaret ediyor. Ayrıca, iskeletin başının kesilmiş olması, o dönemde gladyatörlerin ölümünden sonra uygulanan ritüel veya merhamet amaçlı olabilir.?
Roma İmparatorluğu'nun Vahşet İçeren Eğlence Anlayışı
Bu keşif, Roma İmparatorluğu'nun Britanya'daki eğlence anlayışının vahşet boyutlarını bir kez daha anımsatıyor. Gladyatör dövüşleri ve vahşi hayvanlarla yapılan gösteriler, imparatorluğun kültürel ihracatının bir parçasıydı. Bu tür gösteriler, Roma'nın sadece merkezinde değil, uzak eyaletlerinde de düzenleniyordu.?
Bilim insanları, iskelet üzerinde DNA ve izotop analizleri yaparak gladyatörün kökenini, beslenme alışkanlıklarını ve yaşam tarzını daha ayrıntılı bir şekilde anlamayı planlıyor. Bu tür analizler, Roma dönemindeki gladyatörlerin yaşamlarına dair daha derinlemesine bilgiler sağlayabilir.?
Bu keşif, Roma Britanyası'ndaki gladyatör dövüşlerinin ve vahşi hayvanlarla yapılan gösterilerin somut bir kanıtı olarak tarihe geçti. Bilim dünyası, bu tür buluntularla geçmişin karanlık noktalarını aydınlatmaya devam ediyor.
BBC'nin konuyla ilgili haberine görüş veren uzmanlar ise konu hakkında şunları belirtti:
İrlanda Maynooth Üniversitesi'nden Prof. Tim Thompson , "Yıllar boyunca Roma gladyatör dövüşleri ve hayvan gösterileri hakkındaki anlayışımız büyük ölçüde tarihi metinlere ve sanatsal tasvirlere dayanıyordu. Bu keşif, bu tür olayların bu dönemde gerçekleştiğine dair ilk doğrudan, fiziksel kanıtı sağlıyor ve bölgedeki Roma eğlence kültürüne dair algımızı yeniden şekillendiriyor." dedi.
York Archaeology CEO'su David Jennings, kemiklerin ait olduğu tahmin edilen gladyatör hakkında şunları söyledi: "Bu adamın, başkalarının eğlencesi için dövüştüğüne inandığımız arenaya neyin getirdiğini asla bilemeyebiliriz, ancak bu tür gladyatör dövüşlerine dair ilk osteo-arkeolojik kanıtın şimdiye kadar Roma'daki Kolezyum'da bulunmuş olması dikkat çekicidir."
Zülfikar Emin - Arkeolojikhaber.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >