Blog

Mar15

İstanbul Arkeoloji Müzeleri depreme hazırlanıyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  depremarkeolojiderpemİstanbul Arkeoloji MüzeleriKariye MüzesimüzeTopkapı SarayıYıldız Sarayı



İstanbul Arkeoloji Müzeleri depreme hazırlanıyor

Ayasofya, Topkapı Sarayı, Yıldız Sarayı, Kariye Müzesi ve İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin de aralarında bulunduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı 176 tarihi yapıda deprem riskini azaltmak için çalışmalar yürütülüyor.

 Ayasofya Camisi, Topkapı Sarayı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin de aralarında bulunduğu 176 tarihi yapı, deprem riskini azaltmak için yürütülen çalışmalar sonunda yıllara meydan okumaya devam edecek.

İstanbul'da, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı tarihi yapılarda da deprem riskini azaltmak için çalışmalar yürütülüyor.

Fatih Sultan Mehmet'ten itibaren Sultan Abdülmecid'e kadar yaklaşık 400 yıl Osmanlı Devleti'nin idare, eğitim ve sanat merkezi olarak kullanılan aynı zamanda padişahın ikametgahı olan Topkapı Sarayı, dünya mimarlık tarihinin bugüne kadar ayakta kalmış en önemli anıtları arasında bulunan, mimarisi, ihtişamı, büyüklüğü ve işlevselliği yönünden sanat dünyasında önemli bir yer teşkil eden Ayasofya Camisi, çeşitli medeniyetlere ait bir milyonu aşkın esere ev sahipliği yapan, dünyanın en büyük müzeleri arasında yer alan İstanbul Arkeoloji Müzeleri...

Türkiye'nin göz bebeği bu tarihi yapıların da aralarında bulunduğu 176 tarihi eser, yürütülen projelerle hem depreme karşı güçlendiriliyor hem de yılların yorgunluğundan arındırılıyor.

Topkapı Sarayı Müzesi'ndeki bakım, tamir ve restorasyon çalışması için 300 milyon liralık bütçe ayrılırken, burada bulunan 30'a yakın yapı da elden geçirildi.

Büyük çaplı bir restorasyon ve güçlendirme çalışmasının yürütüldüğü Ayasofya Camisi için ayrılan bütçe ise 30 milyon lira.

- "Büyük bir bakım çalışmasına şahit oluyoruz"

İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul'un tarihi eser sayısı ve niteliği itibarıyla dünyanın en zengin ve en muhteşem şehirlerinden biri olduğunu dile getirdi.

İstanbul'daki tarihi eser sayısının 40 bin olduğunu, bu eserlerin bakımının da devlet tarafından çok özenli şekilde yapıldığını anlatan Yılmaz, bu eserlerin Kültür ve Turizm Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, farklı resmi kurumlar ve özel kuruluşlara bağlı olduğunu aktardı.

Her kurumun, İstanbul'daki tarihi eserlerin bugün yaşanılır ve yarına taşınabilirliği konusunda önemli çalışmalar yaptığını belirten Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir tarihçi olarak da şunu ifade etmek isterim; İstanbul'da son 10 yılda tarihi eserlere yönelik yapılan ihya faaliyetine baktığımızda, İstanbul tarihinde karşılaşmadığımız kadar büyük bir bakım çalışmasına şahit oluyoruz. Bu dönem, İstanbul'un tarihi eserlerini imar tarihi açısından ilk sırada yer alabilecek kadar çok çeşitlilik taşıyor. Bunda da öncelikle deprem riskine karşı tarihi eserleri koruma anlayışı uygulanıyor. Bu bağlamda Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1999 depreminin risklerini ve sonuçlarını dikkate alarak, son 10 yılda kendisine bağlı tarihi eserlerin ihyası, güçlendirilmesi konusunda çok büyük atılım başlatmış bulunuyor. Bugün İstanbul'da 21 ünitede, 176 ayrı tarihi eserde güçlendirme ve bakım çalışması sürmektedir. Bu eserlerin her biri öncelikli olarak yerli ve yabancı uzmanlarla iş birliği yapılarak deprem karşısındaki durumları, taşıdığı riskler tespit edilmiş, bu riskler doğrultusunda bir sıralama yapılmış ve bu sıralama esas alınarak projelendirme, uygulama ve güçlendirme çalışmalarına başlanmıştır. Bu çerçevede eserler, tabanından çatısına varıncaya kadar bir bütünlük içinde elden geçirilmektedir."

- Topkapı Sarayı'nın bütçesi 300 milyon lira

Yılmaz, Topkapı Sarayı'nda yürütülen bakım, tamir ve restorasyon çalışmasının bütçesinin yaklaşık 300 milyon lira olduğunu, burada 30'a yakın yapının da elden geçirildiğini söyledi.

Ayasofya Camisi'nde ciddi ve büyük bir tamir çalışmasının yürütüldüğünü anlatan Yılmaz, buradaki restorasyon çalışmalarına son yıllarda ayrılan bütçenin 30 milyon lira olduğunu ifade etti.

İstanbul'daki önemli tarihi eserlerden biri olan Aya İrini'de de tespit ve teşhis çalışmalarının yapıldığını, projelendirme çalışmalarının başladığını, yakında ihalesinin yapılacağını aktaran Yılmaz, asıl adı İbrahim Paşa Sarayı olan Türk İslam Eserleri Müzesi'nde önemli bir bakım çalışması yapıldığını, avlulardaki çalışmaların devam ettiğini belirtti.

Coşkun Yılmaz, dünyanın en önemli arkeoloji müzelerinden biri olan Sultan 2. Abdülhamid'in kurduğu İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde çok ciddi ve uzun süreli bilimsel bir çalışma yürütüldüğünü söyledi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı 176 tarihi eserde deprem riskine karşı binanın korunması önceliğe alınarak, bakım ve tamir çalışmalarının sürdüğünü belirten Yılmaz, "Kültür ve Turizm Bakanlığı, devletimizin diğer kurumları gibi İstanbul'umuzun ve ülkemizin tarihi eserlerinin korunması konusunda büyük bir hassasiyetle çalışıyor. Bu noktada da Kültür ve Turizm Bakanımız Numan Kurtulmuş'un çok yakın bir takibi söz konusudur. Bakanımız ve Bakanlığımız bu eserlerin gelecek nesillere aktarılması konusunda büyük bir sorumluluk içinde olduğumuza inanıyoruz. Bu konuda en büyük imkanlar tahsis edilerek büyük bir gayret ve yoğun bir çalışmayla tarihi eserleri koruma, destekleme ve güçlendirme çalışmalarımız sürüyor." diye konuştu.

- "Ayasofya bizim göz bebeğimiz"

Ayasofya Camisi'nde yılların beraberinde getirdiği bir yorgunluk ve yıpranmışlık olduğunu dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:

"Ayasofya'nın zemininden duvarlarına, çatısına varıncaya kadar tamamında bir tamir ve güçlendirme çalışması yapılıyor. Ayasofya bizim göz bebeğimiz, dünyanın gözü üzerinde olan bir eser. Ayrıntılı, sabır ve zaman isteyen, bilimsel ve gelişmiş teknolojilerin kullanıldığı bir tamir çalışması sürüyor. Bakanlığımız Ayasofya'yı aynı zamanda Türkiye'nin bir imajı ve itibarı olarak değerlendiriyor, en iyi şekilde bakımı, korunması ve insanların ziyaretine açık tutulmasına son derece önem veriyor."

- Dünyanın en büyük saray müzelerinden biri

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra, 3 Nisan 1924'te müze haline getirilen ve Cumhuriyet'in ilk müzesi olan Topkapı Sarayı Müzesi, yaklaşık 300 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor.

Kara tarafından Fatih’in yaptırdığı Sur-i Sultani, deniz tarafından ise Doğu Roma surları ile şehirden ayrılan, mimari yapıları, koleksiyonları ve yaklaşık 300 bin arşiv belgesi ile dünyanın en büyük saray müzelerinden biri olan Topkapı Sarayı'nda Ağalar Camisi, Dış Hazine Bölümü, Meşkhane Bölümü, Seferli Koğuşu, Mutfaklar Bölümü (Matbah-ı Amire), Hazine Dairesi, Sur-i Sultani Surları Otluk Kapısı Bölümü güçlendirilerek restore edildi.

- Hazine Bölümü'ne hassas cihazlarla ölçüm

Hazine Bölümü restorasyon ve güçlendirme çalışmaları kapsamında 2016 yılında yerleri tespit edilen 26 noktada sondaj çalışması yapıldı.

Açılan sondaj noktalarına hassas cihazlar yerleştirilerek tüm cihazlardan her hafta periyodik ölçümler alındı. Toplam 24 çatlak ölçer, 8 tiltmetre (3 eksenli olarak binadaki hareketleri ve olası yanal deplasmanları ölçmek amacıyla), 7 piyazometre (yer altı suyu basıncını ölçmek amacıyla), 5 inklonometre (yer altındaki toprak kayması ve hareketlerin ölçmek amacıyla) ve 5 H-Level (binada olabilecek olası yatay oturmaları ölçmek amacıyla) yerleştirildi.

Tüm bu aletsel gözlem cihazları, cep telefonu hattı üzerinden bilgisayar ile verileri toplayıp gözlemlenen otomatik okuma sistemine bağlandı. Geçen yıl itibarıyla tüm aletsel gözlem sistemi otomatik olarak çalışacak şekilde devreye alındı. 16 ay boyunca devam eden aletsel gözlem okuma ve grafik verilerinden alınan sonuçlara göre yapısal ve zeminsel olarak herhangi bir hareket gözlemlenmedi.

Zemin etüt, aletsel gözlem verileri ve sondaj raporları ışığında statik başlanan projelendirme geçen yıl tamamlandı.

Koruma Bölge Kurulu'nun onayının ardından restorasyon ve yapısal güçlendirme çalışmalarına devam edilecek.

- Otluk Kapısı güçlendirilecek

Topkapı Sarayı Sur-i Sultani Surları restorasyon ve çevre düzenleme çalışmaları kapsamında, Otluk Kapısı'nda dövme demir gergilerde kopma ve kesit incelmesi belirlendi.

Dövme demir özgün gergilerde korozyon temizliği yapılarak yerinde korunmaları ve üst kotta yapıyı çevreleyen paslanmaz çelik gergi sistemi uygulanarak, modern malzeme ile güçlendirme çalışması yapılması kararı alındı. Uygulama, 2016 yılında tamamlandı.

Bab-ı Hümayun'da beşik tonoz ve pandantiflerde belirlenen çatlakların gözlem altında tutulması amacıyla enstrümantasyon sistemi kuruldu. Bu amaçla dört çatlak ölçer ile bir otomatik veri okuma sisteminin kurulumu yapıldı.

Sistemin kurulumu tamamlandığında, elde edilen veriler veri toplama sistemine aktarılacak, ölçüm dataları ve grafikler periyodik olarak raporlanacak. Böylece yapıya ait müdahale kararları alınmadan önce yapıdaki hareketlilik incelenecek ve bu veriler ışığında çalışmalar yapılacak.

- İstanbul Arkeoloji Müzeleri

Paleolitik, neolitik, kalkolitik, erken, orta ve geç bronz dönemi, Helen, Roma ve Bizans dönemine ait nadide eserleri barındıran İstanbul Arkeoloji Müzeleri de güçlendirme çalışmaları kapsamında, 2011 yılında ele alındı. Yapının güncel rölövesi alınarak bütün tetkik ve analizler yapıldı.

Yapıya en ideal çözüm olarak geri döndürülebilir, fiziksel ve kimyasal uyumluluk sağlayacak çağdaş ekler kullanılarak müdahale edilmesine karar verildi.

Bu doğrultuda duvar ve kolonlarda çelik çerçeve sistemler oluşturulmasına, iç duvarlarda yapılacak çerçevelerin çift yönlü olmasına, döşemede diyafram gergilerinin yapılmasına, kolon ve duvar çerçevelerinin zemin katta oluşturulacak hatıla bağlanmasına karar verilerek uygulandı.

- Kariye Müzesi'ne zemin etüdü

İstanbul 4 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 2011'de onayladığı restorasyon projeleri doğrultusunda, Ayasofya Müzesi ve Bağlı Birimlerinin Bilimsel Danışma Heyeti'nin yönlendirmesiyle 2013'ten bugüne sürdürülen restorasyon çalışmaları kapsamında, Kariye Müzesi'nin yapısal olarak incelenmesine yönelik araştırma çalışmalarına öncelik verilerek, georadar ile geçmiş yapı kalıntı temelleri, çatlak ve boşluklar tespit edildi.

Kariye Müzesi'nin yapısal sistemini etkileyen zemin suyu sorunlarına yönelik, yapı çevresi drenaj sistemi kuruldu.

Yapıyı boydan boya geçen ana çatlağın izlenmesi için deprem izleme sisteminin kurulumu gerçekleştirildi. Çatlağın onarımına ilişkin bilim kurulunun yönlendirmesiyle yöntem karara bağlanacak.

Amerikan Bizans Enstitüsü tarafından 1945-1956 yılları arasında yürütülen çalışmalar kapsamında yapıya eklenen gergi sistemi etüt edilerek, gerekirse takviye edilmesi için çalışmalara başlanacak.

Yapısal iyileştirme kararlarının sağlıklı bir şekilde alınması için kararlara temel oluşturacak araştırma ve ön etüt çalışmalarına devam ediliyor.

- Yıldız Sarayına Marangozhane Yapısı

Yıldız Sarayı Has Bahçe duvarına komşu inşa edilen Marangozhane binası, ahşap konstrüksiyon olan taşıyıcı sisteminin çürüyen parçaları özgün malzemesine uygun bir teknikle yenilenerek güçlendirildi.

Dönemi içerisinde yükseltilen ancak kesiti itibariyle zayıflık gösteren duvarın zemin bağlantısı incelenerek, bir deprem hareketi esnasında göstereceği davranışa yönelik yapısal iyileştirme önerileri geliştirildi.

Zemine çivilerle ankraj ve bağlayıcı tamir harçları uygulanarak duvarın güçlendirilmesi planlanıyor.
 

AA - arkeolojikhaber

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için