Blog

Mar8

İzmir’de Teos Antik Kenti’ne Dair Önemli Bilgiler Ortaya Çıkıyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  BouleuterionHelenistikİzmirMozaikTeos



İzmir’de Teos Antik Kenti’ne Dair Önemli Bilgiler Ortaya Çıkıyor

Üçüncü yüzyıldan itibaren bölge büyük ölçüde terk edildi ve üzerine hiçbir yapı inşa edilmedi.

 

www.arkeofili.com

 

Teos Antik Kenti’nde, meclis binasının zaman çizelgesi netleşti, erken Hellenistik mozaikleri ortaya çıktı ve anıtsal bir yazıt bulundu.

Araştırmacılar toprak katmanlarının altında, en az iki mozaiğin izlerini ortaya çıkarmaya başladı. Ayrı odalara yayılmış bu mozaikler, MÖ 3. yüzyıla tarihleniyor. Öne çıkanlardan biri, aşk tanrısı Eros’un, Teos’un koruyucu tanrısı ve şarap tanrısı Dionysos ile bağlantılı ikonografisinde yer alan, savaşan iki cupid figürünü (üstte) tasvir ediyor. C: Teos Arkeoloji Projesi

Anadolu’nun batı kıyısında, Ege Denizi’nin karşı tarafında Atina’ya bakan antik Teos kenti, bugün yıkılmış kalıntılarla dolu olsa da, 2.000 yıl önce Hellenistik ve Roma sanatının, kültürünün ve ticaretinin önemli bir merkeziydi.

Üçüncü yüzyıldan itibaren bölge büyük ölçüde terk edildi ve üzerine hiçbir yapı inşa edilmedi. Bu durum, Penn Üniversitesi Sanat ve Bilim Fakültesi’nde Roma Mimarisi Doçenti olan Mantha Zarmakoupi gibi arkeologlar için benzersiz bir keşif fırsatı sundu.

Zarmakoupi, özellikle bouleuterion olarak bilinen antik kent meclis binasına odaklanıyor. “Bu, Teos’taki en iyi korunmuş yapı ve alt katmanları bize kentin erken tarihini sunuyor gibi görünüyor” diyor.

Dört yıl süren saha çalışmasının ardından, araştırma ekibi bu yapının karmaşık tarihini ve çevresindeki görkemli kenti detaylı olarak anlamaya başladı. Araştırmalar, bouleuterion’un eklemelerinin zaman çizelgesini netleştirdi, erken Hellenistik mozaikleri gün yüzüne çıkardı ve Zarmakoupi’nin kısmen çözdüğü anıtsal bir yazıtı ortaya çıkardı.

Antik Bir Kentin Kalbi

Zarmakoupi, 2021’den beri Teos’ta çalışmalarını sürdürüyor ve bouleuterion’u özellikle ilgi çekici bulmasının nedeni, yüzyıllar içinde yeniden şekillendirilmiş olması.

Hem bir klasik arkeolog hem de bir mimarlık tarihçisi olarak, yapının geçirdiği bu dönüşümler onu etkiledi. Günümüzde bouleuterion kalıntıları dış duvarlar, taş basamaklar ve çevreye yayılmış mimari unsurlardan oluşuyor.

Bu kazılarda çalışan beşinci yıl doktora öğrencisi Peter Satterthwaite, bouleuterion’un Teos’un demokratik siyasi karar alma sürecindeki önemini vurguluyor. “Bu bina, burada yaşamış antik toplumları ve onların siyasi kurumlarını anlamamız açısından son derece önemli” diyor.

Hellenistik dönemde Teoslular, binanın doğu cephesinde, inşa giderlerini üstlenen kişinin adının yer aldığı bir anıt yazıt görüyordu. Kuzey ve güneydeki iki girişten içeriye girildiğinde, yüzlerce insanın oturabileceği bir alanla karşılaşılıyordu.

Roma döneminde, bouleuterion tiyatro olarak kullanılmak üzere uyarlanmış, merkezi alana bir sahne eklenmiş ve yapıya üç tarafı kapalı bir portiko (sütunlu avlu) ilave edilmişti. Bu yeni eklemeler, halkın bir araya gelebileceği ekstra sosyal alanlar sunuyordu.


Bouleuterion kalıntısına ait eğimli, kavisli taş oturma sıraları. Bu yapı, aynı zamanda binanın dış duvarını ve zamanla sökülerek etrafa dağılmış mimari parçaları da içeren geniş bir peyzaj içinde yer alıyor. C: Teos Arkeoloji Projesi

Mozaikler Gün Yüzüne Çıkıyor

Teos’ta daha önce keşfedilen yazıtlar, kentin ve bouleuterion’un tarihine dair bazı bilgiler sağlasa da, bu yapının zaman içindeki dönüşümü hala bilinmiyordu.

Zarmakoupi, bu sorulara kelimenin tam anlamıyla kazı yaparak yanıt aradı.

Ancak kazılar oldukça zorluydu. Yaz aylarında sıcaklığın 38°C’yi bulduğu bölgede çalışan uluslararası arkeolog ekibi, sabah 06.00’da sahaya gelerek güneşin yakıcı etkisini minimize etmeye çalışıyordu. Öğleden sonra ise ekip, buluntuları kataloglamak ve analiz etmek için kapalı alana geçiyordu. Bu şekilde, her sezon altı hafta süren yoğun bir çalışma gerçekleştirildi.

Yıllar süren çabanın ardından, araştırmacılar bouleuterion’un inşa sürecini ve mimari eklemelerin zaman çizelgesini belirlemeyi başardı. Bouleuterion muhtemelen MÖ 3. yüzyılın sonlarında, Hellenistik dönemde inşa edilmişti. Portiko ise MS 1. yüzyılda, Roma döneminde eklenmişti.

Kazılarda beklenmedik sürprizler de ortaya çıktı. Toprak katmanlarını kaldırdıkça, araştırmacılar bir mozaiğin kenarlarını fark etti. Kazıya devam ettiklerinde tek bir mozaik değil, en az iki farklı mozaiğin ortaya çıktığını anladılar.

MÖ 3. yüzyıla tarihlenen bu mozaiklerden biri, birbirleriyle savaşan iki Eros figürünü tasvir ediyordu. Eros’un, şarap tanrısı Dionysos ile bağlantılı olduğu ve Dionysos’un da Teos’un koruyucu tanrısı olduğu göz önüne alındığında, bu keşif kentin dini ve sanatsal yapısına dair önemli ipuçları sundu.

Zarmakoupi, “Bu mozaikleri bulduğunuz an büyük bir heyecan hissediyorsunuz” diyor.

Dağılmış Taşlar Üzerindeki Adanmışlık Yazıtı

2021 yılındaki ilk kazı sezonunun ardından, Teos Arkeoloji Projesi’nin direktörü Musa Kadıoğlu, Ekim ayında alanda dolaşırken alışılmadık bir şey fark etti. Yaz aylarına kıyasla daha yumuşak olan sonbahar ışığında, bouleuterion’un daha önce yüksek bir noktada yer almış ancak zaman içinde rastgele etrafa saçılmış mimari blokları üzerinde büyük bir yazıtın silinmiş izleri görünüyordu.

Yaklaşık 30 cm yüksekliğinde olduğu tahmin edilen bu anıtsal yazıt, ancak kış aylarının eğik ışığı altında daha belirgin hale geliyordu. Ancak, solmuş harflerin ne yazdığını anlamak neredeyse imkânsızdı.

Yine de arkeologlar, her taş bloğun üzerinde, ilk yontulduğunda taş ustaları tarafından yapılmış işaretler bulunduğunu fark etti. Bu işaretler, blokların orijinal yapı içindeki konumlarını belirtiyordu.

“Dedektif gibi çalışarak taşları bir araya getirdik” diyen Zarmakoupi, gelişmiş 3B modelleme teknolojisini kullanarak taşları sıraladı ve böylece bouleuterion’un cephesini yeniden inşa edip silinmiş yazıtı okumayı başardıklarını söyledi.


Ekip, daha önce kazılar sırasında rastgele etrafa saçılmış olan arşitrav blokları üzerinde yaklaşık 30 cm yüksekliğinde anıtsal bir yazıtın izlerini fark etti. Sadece kış aylarının eğik ışığında daha belirgin hale gelen bu yazıt, zamanla silinmişti. C: Teos Arkeoloji Projesi

Silinen Yazıtın Sırrı: Dionysos Sanatçılarının İzleri

Şu ana kadar yazıtın neredeyse tamamı yeniden oluşturuldu, ancak küçük bir bölümü hala eksik. En önemli keşif ise bouleuterion’un kim tarafından yaptırıldığını öğrenme ihtimali oldu.

Yazıttaki ipuçları, yapının finansörünün bir zamanlar kentte etkili olan ancak sonrasında sürgün edilen Dionysos sanatçılarından biri olabileceğini düşündürüyor. Eğer bu doğruysa, sanatçının isminin ilerleyen dönemlerde kasıtlı olarak silinmiş olması, kent tarihindeki önemli bir değişimin kanıtı olabilir.

“Yazıt, yapının inşa sürecine ve kimlerin dahil olduğuna dair değerli bilgiler sağlıyor” diyen Peter Satterthwaite, yazıtın silinmiş olmasının da Teos’un tarihinde önemli bir dönemeç olduğuna işaret ettiğini söylüyor. “Bu kişinin anılmasını istememiş olabilirler veya onun projeye dahil olmasını unutturmak istemiş olabilirler.”

Zarmakoupi, kazının tamamlanmasını bekleyerek yapının gelişimini tam olarak anlamayı ve yazıtın eksik kısmını tamamlamayı hedefliyor. Ardından, bulgularını eksiksiz olarak yayımlamayı planlıyor.

Gelecekte, şehir meclisi binasının tarihini daha kesin bir şekilde belirlemeyi ve yazıtın binanın cephesindeki önemine dair teorilerini doğrulamayı amaçlıyor.

“Bu süreç soğan kabuğu gibi katman katman açığa çıkıyor” diyor Zarmakoupi. “Her bir katman açıldıkça, yeni bir keşif ortaya çıkıyor.”


University of Pennsylvania. 6 Mart 2025.

 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için