Yetkililer İznik Gölü ve çevresinde kirlenmenin şu anki yoğunlukta devam etmesi durumunda önümüzdeki 10 yıl içinde gölün kullanılmaz hale geleceği söyledi. kirlilikten bazilikada çalışma yapamadıklarını ifade eden Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, göle ve gölü besleyen akarsulara pis su boşaltılmasının engellenmesi, tarım faaliyetleri kapsamında ilaç ve gübre kullanımının denetim altına alınması, ekosistem dahilinde biyolojik çeşitliliğin koruma altına alınması gerektiğine de dikkat çekti.
Geçtiğimiz sene İznik Gölü'nde keşfedilen bazilika kalıntısının yüzey araştırmasına başlandığı sırada bir çok gerçek de gün yüzüne çıktı. Göl sularının iki metre çekilmesiyle 2014 senesinde şans eseri keşfedilen tarihi bazilikanın yüzey araştırmasına başlamak üzere geçtiğimiz günlerde Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin başkanlığında bir ekip görevlendirildi. Araştırmalar esnasında plankton ve alg patlamaları sebebiyle su altında görüş mesafesinin oldukça düşük olduğu gözlendi. Plankton ve algılardaki artışın sudaki kirliliğin ve oksijen azalmasının bir yansıması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Şahin, göldeki kirliliğin önüne geçilmezse önümüzdeki 10 yıl içinde İznik Gölü'nün yok olacağını söyledi. Bir tatlı su deposu olan İznik Gölü bölgenin en büyük, Türkiye'nin ise 6. büyük doğal gölü olma özelliğini taşıyor. Toplam 310 kilometre kare alana sahip olan göl, deniz seviyesinden 85 metre yüksekte ve en derin yeri 70 metreyi buluyor.
Göl suları fosfat ve azot bakımından oldukça zengin olup çok sayıda su kaynağından beslenmekte. Yaklaşık 9 bin hektarlık sulu tarım arazisi ise gölün suyu ile sulanmakta. Araştırmalara göre gölü kirleten en önemli etkenler gübre ve zirai ilaçlara ait zararlı maddelerin göle ulaşması,zeytinlik ve diğer tarım arazilerinde kullanılan alet ve ekipmanların göl sularıyla yıkanması, göle yakın yerleşim yerleri ve sanayi tesislerinin atık sularını göle boşaltması olduğu açıklandı. Şahin, karşılaştıkları manzara karşısında şu açıklamalarda bulundu:
"Gölün bu durumunu görünce doğrusunu isterseniz insanlığımdan utandım. Sualtı dalışlarında da gözlemleyebildiğimiz gibi kirlilik artık gözle görülür biçimde hissedilmeye başlamıştır. Kirlilik bu yoğunlukla sürecek olursa önümüzdeki 10 yıl içerisinde İznik Gölü ekosistemi geri gönülemeyecek şekilde bozulmuş ve kirlenmiş olacaktır. Derelere kirli su taşıyan akarsuların ıslahı ve atık su arıtma tesislerinin hizmete sokulması gibi küçük adımlar yüreğimize biraz da olsa su serpiyor."
Şahin, göle ve gölü besleyen akarsulara pis su boşaltılmasının engellenmesi, tarım faaliyetleri kapsamında ilaç ve gübre kullanımının denetim altına alınması, ekosistem dahilinde biyolojik çeşitliliğin koruma altına alınması gerektiğine de dikkat çekti. - BURSA -haberler.com
Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >