Blog

Tem3

Kapadokya’nın giriş kapısındaki yer altı şehirleri gün yüzüne çıkarılıyor

Kategori: Arkeoloji ve Sanat Haberleri  |  Yorum: 0 yorum

etiketler  KapadokyaKırşehiryeraltı şehirleriRoma İmparatorluğuHıristiyanlıksığınmabarınmaibadetçevre düzenlemesi



Kapadokya’nın giriş kapısındaki yer altı şehirleri gün yüzüne çıkarılıyor...

Roma İmparatorluğu döneminde Kapadokya bölgesinin batıdan giriş kapısı olarak bilinen Kırşehir’de, o dönemde Hristiyanların sığınma, barınma ve ibadet yeri olarak kullandığı 15 yer altı şehrinden 12’sinin daha gün yüzüne çıkarılarak ziyarete açılması hedefleniyor.

Kırşehir’in Nevşehir ve Aksaray’a yakın ilçelerinde bulunan 15 yer altı şehrinden üçünde önceki zamanlarda temizlik ve çevre düzenleme çalışması yapıldı. Bünyelerinde içme suyu kuyuları, kilise, taştan yapılan giriş kapıları, dikdörtgen şeklindeki odaları, hayvan yemlikleri, havalandırma bacaları, aydınlatma lamba yerleri bulunan yer altı şehirlerinin mekanları tünellerle birbirine bağlanıyor.

Kırşehir Valiliği, yer altı şehirlerinden 5’inin daha gün yüzüne çıkarılması için Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünden (MTA) ekip talep etti. Kırşehir’e gelen ekip, 5 yer altı şehrinde inceleme yaparak jeolojik raporunu ilgili kurumlara sundu. Kentteki 7 yer altı şehri için de inceleme ve etüt çalışmaları yapılacak.

Kırşehir Kültür ve Turizm Müdür Vekili Eyüp Temur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin Roma İmparatorluğu döneminde Kapadokya’nın giriş kapısı olarak bilindiğini, bu nedenle de çok sayıda yer altı şehri bulunduğunu söyledi.

Keşif ve tespiti yapılan 15 yer altı şehri ile ilgili çalışmalar gerçekleştirildiğini aktaran Temur, geçen sürede bunlardan Mucur, Kepez ve Dulkadirli yer altı şehirlerinin düzenlenerek, ziyaretçilerin hizmetine sunulduğunu dile getirdi.

Geriye kalan şehirler için de çalışmaların sürdüğünü, 5 yer altı şehrini de MTA ekiplerinin incelediğini ve raporlarını sunduğuna işaret eden Temur, şöyle konuştu:

“Kırşehir’de ziyaretçilere açık üç yer altı şehrimiz var. Mucur, Kepez ve Dulkadirli. Mucur’daki 16 odalı ve katlardan oluşan yer altı şehri. Kepez ise tek katlı daha geniş alandan oluşmakta. Dulkadirli ise Manastır şeklinde. Üç katlı ve ortası meydan şeklinde değişik bir dizaynda. Bunların haricindeki yer altı şehirlerinden 5’inin incelemesini MTA’ya yaptırdık. Buraların ölçümleri yapıldı. Diğer 7 yer altı şehrinin de inceleme ve ölçüm çalışmaları yapılacak.”

Kepez ve Mucur yer altı şehirlerinin Ankara-Kayseri karayoluna yakın olduğuna vurgu yapan Temur, “Ankara-Kayseri yolu üzerinde Van’a kadar giden illeri kapsayan bir güzergah üzerinde Mucur ve Kepez yer altı şehirlerimiz farklı özellikleriyle dikkati çekmektedir. Yer altı şehirlerimiz tüf kaya şeklinde bazı yerleri kırmızı bazı yerleri de krem renginde kayalardan oluşmakta. Vatandaşlarımızın burayı görmesini tavsiye ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Sığınma ve korunma amaçlı kullanılmış

Her iki yer altı şehrinin de sığınma, barınma ve ibadet yeri olarak kullanıldığının anlaşıldığına dikkati çeken Temur, şunları kaydetti:

“Her iki yer altı şehrimiz de Kapadokya’nın batıdan giriş kapısı. Nevşehir, Kayseri, Aksaray’ın bir bölümünün içinde olduğu Kapadokya bölgesine tarihte buradan giriş yaparlarmış. Milattan sonra 2. yüzyılda Roma döneminde Hristiyanlığı kabul eden Romalılarla putperestler arasında büyük kavgalar olmuş ve Hristiyanlığı kabul edenler de sığınmak, korunmak ve ibadetlerini yapmak için bu yer altı şehirlerinde kalmışlar. Burada ibadetlerini yapmışlar.”

(AA)-www.arkeokultur.com

 
 

Bu yazı hakkında yorum bulunamamıştır. İlk yorumu siz ekleyebilirsiniz >

Yazıya Yorum Ekleyin

* Takma ad kullanabilirsiniz

* Yorumunuzda görülmeyecektir

 Evet   Hayır* Her defasında yeniden girmemeniz için